14 ilde havza bazlı çalışılacak

0
968
14 ilde havza bazlı çalışılacak

Kalkınma Bakanlığı, DAP Bölgesi’ni oluşturan 14 ilde havza bazlı çalışma yaparak, 6 alt sektörde hayvancılık için özel eylem planı hazırlayacak.

Kalkınma Bakanlığı Doğu Anadolu Projesi (DAP) Bölge Kalkınma İdaresi Başkanı Adnan Demir, hayvancılığın gelişmesi için DAP Bölgesi’ni oluşturan 14 ilde havza bazlı çalışmalar yapacaklarını söyledi. Demir, meraların çok olduğu yerlerde küçükbaş hayvancılığı öne çıkartacaklarını ifade etti.

Bingöl Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi’nde düzenlenen Doğu Anadolu Bölgesi Hayvancılık Çalıştayı’nda konuşan DAP BaşkanıAdnan Demir, çalıştayı düzenlemekteki amaçlarının bölge hayvancılığının gelişmesine katkı sunmak olduğunu söyledi.

Çalıştayın, hazırlanacak DAP Hayvancılık Eylem Planı için rehber olacak niteliği taşıdığını anlatan Demir, “Bölgede havza bazlı modelin geliştirilmesini amaçlıyoruz. Uygulamaya yönelik projelere start verilmesini istiyoruz. Tabi bunu isterken de yetişmiş insan gücü bu modelin olmazsa olmazı. Üniversitelerden dalında uzman hocalarla yapılacak protokollerle teknik destek alarak uygulamaya geçeceğiz. Üçüncü bir uygulayıcı da tarım teşkilatıdır. Yani 3 sac ayağıyla işbirliği içinde ölçek ekonomisine uygun, ses getirecek, net, spesifik projelere imza atılmasını sağlayacağız” dedi.

Hayvancılığı 6 alt sektöre böldüklerini kaydeden Demir, “Büyükbaş, küçükbaş, kanatlı, arıcılık ve su ürünleri gibi alt sektörler var. DAP Bölgesi’ni oluşturan 14 ildeki havza bazlı çalışmalarda hangi alt sektör öne çıkıyorsa, o alt sektör için özel bir eylem planı hazırlanacak. Her yere her destek olmayacak. O havzayı yerinde öne çıkartacağız. Örneğin kanatlı dendiğinde Malatya, Elazığ ve Erzincan isimleri geçer. Kanatlının bir türü olan kazda da Ardahan ve Kars illeri yer alıyor. Hangi ilde ne öne çıkıyorsa oralarda çalışmalara ağırlık vereceğiz. Yine Küçükbaş hayvancılıkta meraların çok olduğu yerlerde küçükbaş hayvancılığı öne çıkartmak istiyoruz. Bunları üniversitelerden teknik destek alarak yapacağız” şeklinde konuştu.

Karkas et ticareti yapılmalı

Hayvancılığın sürekli bir şekilde artan bir trend ile yükselebilmesi için karkas et ticaretinin yapılması gerektiğini ifade eden Demir, “Maalesef altyapısında büyük eksiklik var. Özel kesimhanelerinin yokluğu da önemli bir neden. Çözüm noktasında kamuya ait olan et balık kombineleri var. Bu kombinelerinin bölgedeki özel kesime fason şekilde kesimhane hizmeti vermeli. Hijyenik ortamda, kayıtlı olmasıyla bölgeye canlılık getirecektir. Tabi bu yapılırken iç piyasadaki özel kesimin et ticareti yaparken ihtiyacı olan altyapıyı da sağlayabilmeli. Et Balık kombinelerinin yanında kendilerine kiralanmak üzere bağımsız soğuk hava depolarının et kombinalarına entegre edilmesinde fayda var” diye konuştu.

Buzağı ölümleri yüzde 40 civarında

Özel kesim barınaklarının yüzde 90’nındaki ilkel koşullar nedeniyle buzağı ölümlerinin yüzde 40’lar civarında olduğunu vurgulayan Demir, “Bu da önemli katma değer kaybıdır. Yapılacak bazı müdahalelerle, desteklerle bu ölümleri önleyebiliriz. Sadece Erzurum’da buzağı ölümü nedeniyle yıllık 25 milyon TL civarında katma değer kaybı var. Bölgeye yayıldığında büyük rakamları teşkil ediyor” dedi. Ölçek ekonomisine bölgenin bir şekilde geçmesi gerektiğini ifade eden Demir şöyle devam etti: “Belli bir kapasiteyi öne çıkartmak lazım. 5-10 hayvanla bölgede sürdürebilirlik mümkün değil. Bölge hayvancılık bölgesi olmasına rağmen, bölge damızlık hayvan ihtiyacını karşılayamıyor. Hayvan alımının yüzde 90′ ı yurt dışından ithal geldi. Büyükbaş ve küçükbaşta damızlık hayvan işletmelerini yapmak gerekiyor. Erzurum’da 50 küsür mandıra var. Kapasitesi yüzde 30’da. Kış aylarında İç Anadolu’dan süt ihtiyacını karşılayan mandıralar var. İç bünyesinde kendi süt ihtiyacını tedarik etme noktasında planlama yok. Yine yerli ırk sorunu var Bölgede yerli ırk yüzde 50′ nin üzerinde. Yerli ırkta hayvan et ağırlığı ve süt ihtiyacı düşük. Sınırdan gelen kaçak hayvanların hastalıkları bölgede risk oluşturuyor. Buzağı ölümlerinin en büyük sebebi buruceladır. Arıcılıkta da büyük potansiyel var. Bal üretiminde dünya ikincisiyiz. Ancak iş gücü verimliliği bölgede çok düşük. Verimliliğin bu şekilde gözden geçirmek gerekir.”

Bingöl’de lokantalar küçükbaş hayvan eti bulamıyor

Bingöl Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Gıyasettin Baydaş da, Bingöl’de küçükbaş hayvan varlığının azaldığına işaret ederek, kentteki lokantaların küçükbaş hayvan eti bulamadıkları için yemeklerde büyükbaş hayvan eti kullandıklarını söyledi. Bingöl Vali Yardımcısı Mehmet Alper Çığ, geniş ve kaliteli meralar ile çayırlara sahip Doğu Anadolun’un hayvancılığa elverişli ve potansiyeli yüksek bir coğrafya olduğunu dile getirerek, “Doğu Anadolu’da hayvancılığın kalbi Bingöl’de atıyor”dedi.

Bingöl Gıda Tarım ve Hayvancılık

İl Müdürü Sedat Ildız ise, bölgenin hayvan yetiştiriciliğindeki en önemli sorunlarının başında yem maliyetlerinin yüksekliğinin geldiğine işaret ederek, “Bölgede hayvanların beslemesi ile ilgili sorunların çözümüne yönelik çayır ve meraların ıslahı ve yönetim sistemlerinin geliştirilmesine ilişkin destek programları ile yem bitkileri ve silaj üretimi için yerel kaynakları harekete geçirecek projelere destek verilmesi elzemdir” diye konuştu.

Kaynak: Retail News

Bir Cevap Yazın