Türkiye Damızlık Sığır Yetiştiricileri Merkez Birliği Genel Başkanı Cemalettin Özden, kurbanlık talebinin karşılanabilmesi için mutlaka besilik canlı hayvan ithal edilmesi gerektiği yönünde yapılan açıklamaları, yerli üretim adına üzüntü ile karşıladıklarını dile getirdi.
Özden, “Süt sığırcılarımızın çıktısı olan ‘2 milyon baş’ı aşkın erkek sığır ve 500 bin baş civarında reforme sığır olmak üzere yaklaşık 2.5 milyon baş kasaplık sığır varlığı, kırmızı et piyasasının yıllık talebinin yanı sıra kurban döneminde oluşacak ihtiyacı rahatlıkla karşılayabilecek potansiyele sahiptir.” dedi.
Kurban Bayramı öncesi besilik canlı hayvan ithal edilmesi yönündeki açıklamalara tepki gösteren Cemalettin Özden, son günlerde bazı kesimler tarafından piyasada kırmızı et talebinin arttığı, buna ek olarak kurban bayramı öncesi oluşacak kurbanlık talebinin karşılanabilmesi için mutlaka besilik canlı hayvan ithal edilmesi gerektiği yönünde yapılan açıklamaları yerli üretim adına üzüntü ile karşıladıklarını söyledi.
2 BUÇUK MİLYON SIĞIR VARLIĞI BULUNUYOR
Bu tür girişimlerin her yıl aynı kesimler tarafından ve Kurban Bayramı öncesi bir dönemde dile getirilmesinin oldukça manidar olduğunu kaydeden Özden, “Türkiye’nin son yıllarda artan sığır, koyun ve keçi varlığına bağlı olarak kasaplık canlı hayvan üretimi de önemli oranda artmıştır. Süt sığırcılarımızın çıktısı olan ‘2 milyon baş’ı aşkın erkek sığır ve 500 bin baş civarında reforme sığır olmak üzere yaklaşık 2.5 milyon baş kasaplık sığır varlığı, kırmızı et piyasasının yıllık talebinin yanı sıra kurban döneminde oluşacak ihtiyacı rahatlıkla karşılayabilecek potansiyele sahiptir. Hal böyle iken AB ülkelerinden yapılacak kasaplık canlı hayvan ithalatının yaratacağı arz fazlası, yerli üretim sektörümüzün son dönemde kaydetmiş olduğu gelişime zarar verecektir.” diye konuştu.
AB ülkelerindeki çiftliklerin önemli bölümünün Türkiye’de olduğu gibi süt sığırcılığı yaptığını, erkek yavru sığırlarının besi sektöründe değerlendirildiğini aktaran Özden, şu ifadeleri kullandı: “Diğer taraftan et verim yönlü sığırcılık yapan işletme sayısı oldukça sınırlı olup, AB’nin etçi ırk sığır varlığı ise 1 milyon 160 bin baş civarındadır. Bugün ülkemizdeki hayvansal üretimi, gelişmeyi durdurmak için yapılan bu girişim, ülkemizi sürekli ithalata bağımlı hale getirecek ve yerli üretim sektörünü bitirmeyi hedeflemektedir. Bu durumdan süt sığırcılığı da olumsuz etkilenecek, doğan erkek buzağılara pazar bulunmayacaktır.”
“YERLİ ÜRETİM SEKTÖRÜNÜN GELİŞİMİNİ OLUMSUZ ETKİLEYECEK”
Pek çok AB ülkesindeki sığır varlığının Türkiye’den çok daha az olduğunun dikkate alınması gerektiğini ifade eden Özden, son günlerde besilik canlı sığır ithalatı yapılması yönündeki talepleri, bazı kesimlere kısa vadeli çıkar sağlama amacı taşıyan ve yerli üretim sektörün gelişimini olumsuz yönde etkileyecek talihsiz girişimler olarak değerlendirdiklerini ifade etti.
haberdunya