Bağlarda Floksera Tehlikesi

0
2183

Kökeni Kuzey Amerika olan Filoksera zararlısı geçen yüzyılın ortalarına doğru, Amerika’dan, Güney Fransa’ya intikal etmiş ve buradan da Avrupa’nın bir çok bağ sahasına girmiştir. Filoksera, ilk defa Almanya’da 1874 senesinde görülmüştür. Denetimsiz olarak getirilen asma çubukları ile Avrupa’ya taşınmış ve çok kısa bir sürede milyonlarca hektar bağın kurumasına neden olmuştur. Filoksera, bağın en büyük düşmanıdır.

Filokseranın bizim ülkemize gelmesi de aynı yolla olmuştur. O zamandan bu yana korkunç bir hızla ilerleyen filoksera Konya ilimizi de içine alacak şekilde doğu bölgelerimize kadar ilerlemiştir. Son yıllarda çiftçilerimizden bağların kuruduğu şeklinde gelen şikayetlerin çoğunun filoksera olduğu anlaşılmaktadır.

Filokseradan emin olmanın en pratik yolu, kurumaya başlayan asmanın sökülerek köklerine bakılmasıdır. Şayet, ince ve kalın köklerde urlar (şişkinlik) varsa filoksera zararlısının varlığı kesindir.

Bağcılığın yapılabildiği tüm dünya ülkelerinin baş sorunu olan filoksera zararlısına karşı henüz bir kimyasal mücadele yönteminin geliştirilmemiş olması bu tehlikenin boyutlarını daha da artırmaktadır. İlimiz ve bölgemiz için bağcılığın önemi çok büyük olduğundan, filokseraya karşı zaman yitirmeksizin önlem alınmaya başlanması zorunludur.

FLOKSERANIN ÖZELLİKLERİ VE ZARAR ŞEKLİ
Sebebi izah edilemeyen bir olaydan dolayı, Omcanın gelişmesi yavaşlar. Sürgünleri kısa kalır, yeşil yaprak teşekkülâtı küçük, fakat, sıhhatli Omcada olduğu gibi, sulu değildir. Salkımların gelişmesinde bariz bir gerileme görülür ve Sonbaharda, Omcanın yaprakları erken sararmaya başlar. Gelişmedeki bu gerileme, her geçen sene artarak neticede, Omcanın kurumasına sebep olur. Filokseranın zararı, infeksiyondan, ancak iki veya üç sene sonra görülmeye başlar. Evvelâ emgi kökleri, sonra daha kuvvetli olanlar ve sonunda da ana kökler tahrip edilmiş olur.

Etmeni : (Floksera (Phyloxera vastatrix ve Ph. vitifolii), genç ve yaşlı kökleri emerek, (Yumru ve kabarcıklar husule getirerek) partogenetik çoğalır. Köklerde yaşayan Filokseranın Nimf şekline intikalinden sonra husule gelen kanatlı nesil, toprağı terk eder. Bunların, yaşlı Hybrid ve amerikan asmalarının gövdelerine bıraktıkları kış yumurtalarından, Mayıs ayı içinde yaşayan Filokseralar çıkarlar. Bunlardan husule gelecek nesle, yaprak Filokserasi nesli denir. Bu nesil, Avrupa asmalarında da yaşayabilir. Yaprak keseciklerinden, hem genç yaprak Filoksera lârvaları ve hem de kökte yaşayan lârvalar meydana çıktıktan sonra, toprağa intikal ederler. Böylece, kolaylıkla etrafa yayılma imkânını bulmuş olurlar.

Filoksera zararlısı, Avrupa asmaları grubu içerisine giren yerli çeşitlerimize toprak altındaki organlardan yani köklerden zarar vermektedir. Bu zararlının toprak üstü organlardan zarar veren formu da (gallicol) bulunmaktadır. Ancak bu formu yerli çeşitlere zarar vermemektedir. “Radicicol” denilen kök filokserası kışı nimf halinde asmanın ana köklerinde geçirmektedir. Daha sonra diğer köklere geçerek bulaşmalara neden olurlar. Bunların kök uçlarını emmesi sonucu köklerde anormal büyümeler ortaya çıkar.emdikleri yerlerde oluşan şişkinlikler filokseranın en açık ve net belirtisidir. Bazı bağlarda görülen kurumalar da, bu emgi yerlerindeki iletim demetlerinin boğulması sonucu köklerin topraktan aldığı besin maddelerini yukarıya iletememesi sonucu meydana gelmektedir.

MÜCADELESİ
Henüz kimyasal yöntemlerle yapılamayan mücadelesi ancak bir takım kültürel önlemlerle yapılabilmektedir.Bu nedenle filoksera ile bulaşık olan bağlardan hiçbir şekilde çubuk alınmamalı, bağlar mutlaka uygun olan Amerikan asma anaçlarına kültür çeşitlerini aşılayarak ya da anaçlara aşılı asma fidanları temin ederek kurulmalıdır. Amerikan asma anaçları üzerine kültür çeşitlerini aşılayarak veya anaçlara aşılı asma fidanları ile yapılan yetiştiriciliğe “Yeni Bağcılık” denir.

Bir Cevap Yazın