Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker, et ve süt piyasasıyla ilgili müdahale kurumuna ihtiyaç olduğunu belirterek, bu yıl temel çalışmalarından birinin bu olacağını, 2013 yılı içerisinde bunu sağlayacaklarını kaydetti.
Bakan Eker, açılış konuşmasında, etkinliğin 4 gün süreceğini ve 2013 yılı hedeflerinin ele alınacağını ifade eden Bakan Eker, Türkiye’nin Hazar ve Karadeniz Havzaları ile Akdeniz ve Ortadoğu Bölgeleri arasında yer aldığını belirterek, “Bu iki havza arasındaki gelişmeler Türkiye’yi ilgilendiriyor. Türkiye’nin 19,2 milyar dolara ulaşan tarım ve gıda maddesi ihracatı yeterli değil” dedi.
Bakan Eker, bundan sonraki süreçte tarım sektörünün verimliliğinin artırılması, yapısal bazı sorunların çözülmesi, bilgi ve iletişim teknolojilerinin daha çok kullanılması ve verimliliğin sürdürülebilir kılınması gerektiğini ifade etti.
Türkiye’nin dünyadaki tarım ve gıda konusundaki önemli kuruluşların söylemlerini dikkate aldığını dile getiren Bakan Eker, genetik kaynakların, hayvancılık ve bitkisel üretimin temelini oluşturduğunu, bu nedenle daha fazla özen gösterilmesi gerektiğini söyledi.
Bakan Eker, nerede bir gıda maddesi üretiliyorsa, işleniyorsa ve halka arz ediliyorsa orada Bakanlığının görev ve sorumluluğu bulunduğunu kaydederek, il müdürlüklerinin bu zincirin sağlıklı bir şekilde işletilmesinde görevli olduğunu dile getirdi. Eker, geçen yıl gıda ve tarıma ilişkin birçok yeni projenin hayata geçirildiğini söyledi.
Modern toplumun gıdaya ilişkin hassasiyetlerinin dikkate alınmasının önemine değinen Bakan Eker, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Gıda maddeleriyle ilgili bazen bilerek, bazen bilmeyerek, yanlış enformasyonla televizyonlarda, gazetelerde haberler yer aldığını görüyoruz. Bunların hepsinde bu arkadaşları suçlamamak lazım. Kendimize dönüp ‘biz burada ne yapabilirdik’ dememiz lazım. ‘Acaba biz doğru bilgiyi, enformasyonu yaysaydık bu olur muydu’ dememiz lazım. İl müdürlüklerindeki arkadaşlarımızın yerel medyayı doğru kullanması gerekir.”
Bakan Eker, hala pestisit, GDO gibi kavramlardan haberdar olmayan bazı insanların basın aracılığıyla yanlış bilgilendirme yaptıklarını ve zihin bulanıklığı yarattıklarını söyledi. Bu konuda Türkiye’de de dünyanın her yerinde olduğu gibi kötü örnekler bulunduğunu dile getiren Bakan Eker, bunları önlemek için yeni uygulamalar hazırladıklarına işaret etti.
İl müdürlüklerinin sağlıklı enformasyon sağlamalarını isteyen Bakan Eker, alanlarına ilişkin teknik bilgilerin üretici ve tüketiciye devamlı yayılması talimatını verdi.
Pestisit ve hormon kullanımı konusunda önlem aldıklarını anımsatan Bakan Eker, güvenilir gıda konusunda da önemli çalışmalara imza attıklarını dile getirdi.
Bu yıl tarım arazilerinin miras yoluyla bölünmesinin önüne geçecek düzenlemenin öncelikli olduğunu vurgulayan Bakan Eker, il müdürlerine şöyle seslendi:
“Eğer biz bu sorunu çözmezsek Türkiye’de sürdürülebilir kalitede, rekabet edebilecek düzeyde tarım imkanı azalır. Dünyanın tarım yapılan hiçbir ülkesinde tarım arazilerinin miras yoluyla bölünmesine izin verilmiyor. Bu alanda aldığımız tedbirlere rağmen, bu yeterli değil. Çünkü 20 dekar dediğimiz 2 hektar. ABD’de 181 hektar. Yani 1810 dönüm. Bir çiftliğin büyüklüğü. İngiltere’de 45-46 hektar. Fransa’da 43 hektar, Almanya’da 42 hektar. Bize en yakın İspanya Avrupa’da 24 hektar. Türkiye’de 6 hektar. Sizin gidip kahvelerde, sohbetlerde bunu anlatmanız lazım. Bunun ne kadar büyük bir çılgınlık olduğunu sizin anlatmanız lazım.”
Türkiye’de 22 milyon parselin tarım arazisi olduğunu ifade eden Bakan Eker, “Bununla 21. Yüzyılda önemli bir tarım ülkesi olma vasfını sürdürmemiz mümkün değil” dedi.
Arazileri toplu hale getireceklerini anlatan Bakan Eker, gündemlerinde toplulaştırma ile beraber miras kanununda değişiklik yapılmasının bulunduğunu bildirdi.
Bakan Eker, Mera Kanununa yönelik de düzenleme yapacaklarını belirterek, bu sayede yem bitkisi miktarının artırılacağını kaydetti. Türkiye’nin hayvancılıkta, üretim küçük ünitelerde de olsa belirli bir aşamaya geldiğine işaret eden Bakan Eker, üretim miktarlarına ilişkin verileri paylaştı.
Toprak Mahsulleri Ofisi’nin (TMO) sektörü rahatlattığını anlatan Bakan Eker, “Et ve süt piyasasıyla ilgili müdahale kurumuna ihtiyaç var. 2013 yılında bizim temel çalışmalarımızdan birisi bu. 2013 yılı içerisinde bunu sağlayacağız” dedi.
Bakan Eker, Bakanlığın istihdam ettiği tarım danışmanlarının mutlaka köylerde çalıştırılacağını söyledi.
Sorunlar oluşması halinde ilgili ve yetkililere ulaşılması gerektiğini vurgulayan Bakan Eker, “Onlar bizim köydeki, tarladaki, bağdaki, ahırdaki, seradaki temsilcilerimiz. Bizim köprümüz. Üretici ile sahici köprümüz onlar. Orada ne oluyor, biz ne yapıyoruz, onlar aracılığıyla öğrenilecek. 10 bin kişi olduk, 2007’de başladık. Ona orada iş bulacaksınız” diye konuştu.
Tarım il müdürlüğünde çalışan personelin kravat takıp oturmasını istemediğini anlatan Bakan Eker, üreticiyle sürekli iletişim halinde olunmasını istedi. Bakan Eker, personelin bu konuda elini vicdanına koyarak hareket etmesi gerektiğini vurguladı. Bakan Eker, kendisinin de Bakanlığın içinden geldiğini, sadece siyaseten burada olmadığını belirterek, “Bakanlıkta beraber çalıştık. Sizden birisiyim” dedi.
Okul kantinlerine yönelik önemli çalışmalar yaptıklarını belirten Bakan Eker, öte yandan dünyada aç insanlardan çok obezite ile karşı karşıya olan insanlar bulunduğuna dikkati çekerek, bu konuda Sağlık Bakanlığı ile proje yürütüldüğünü bildirdi.
Gıda takviyelerine ilişkin de düzenlemeler yapacaklarını kaydeden Bakan Eker, bu yıl gerçekleştirilecek diğer faaliyetler hakkında da bilgi verdi.
Daha önce basın mensuplarıyla paylaşmadığı bir konuyu da aktaran Bakan Eker, “Ben göreve geldikten sonra ilk hafta içerisinde hayatta kalan bütün tarım bakanlarını bakanlığa davet ettim. Basına da haber vermedim. Onlarla sohbet ettik. Deneyimlerini paylaştılar. Kimi uzun, kimi kısa. İnanıyorum ki onlar görevde kalsaydı yapacak birçok işleri olurdu” diye konuştu.
Kaynak: tarim.gov.tr