Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu, 17 Haziran Dünya Çölleşme ile Mücadele Günü dolayısıyla yayınladığı mesajda, “İnsanoğlu tarihin hiçbir döneminde tabii kaynaklar konusunda bu kadar kritik bir döneme gelmemişti. Bizim jenerasyonumuz, insanoğlunun ve dünyamızın geleceğini şekillendirecektir. Bu ya sürdürülebilir bir kalkınma ya da kendi kendini yok etme olacaktır.” uyarısında bulundu.
Türkiye’nin taraf olduğu BM Çölleşme ile Mücadele Sözleşmesi kapsamında, 17 Haziran’ın Dünya Çölleşmeyle Mücadele Günü olduğunu belirten Eroğlu, BM Çölleşme ile Mücadele Sekretaryası tarafından bu senenin sloganının, “Geleceğimizin Kurumasına İzin Vermeyelim/Geleceğimizi Kurutmayalım” olarak belirlendiğini kaydetti.
İnsanoğlunun tarihin hiçbir döneminde tabii kaynaklar konusunda bu kadar kritik bir döneme gelmediğini vurgulayan Bakan Eroğlu, “Bizim jenerasyonumuz insanoğlunun ve dünyamızın geleceğini şekillendirecektir. Bu ya sürdürülebilir bir kalkınma ya da kendi kendini yok etme olacaktır. Şu anda seçim yapma şansımızın olması bu işin iyi yönüdür. Kötü yönü ise artık kaybedecek zaman kalmamıştır. Ya sürdürülebilir kalkınma için cesur adımlar atacağız ya da zamanın geçip gitmesine izin vereceğiz.” diye konuştu.
2008 yılında yayınlanan Global Land Degradation&ImprovementAssesment (GLADA) raporu ile 1981-2003 yılları arasında dünyadaki tüm kara alanının yaklaşık dörtte birinin arazi bozulumundan etkilendiğinin tespit edildiğini bildiren Prof. Dr. Veysel Eroğlu, şunları kaydetti: “BM Gıda ve Tarım Örgütü FAO raporlarına göre 2050 yılına kadar dünya nüfusu 9 milyarı bulacak ve bu nüfusu besleyebilmek için gıda üretimini yüzde 70 oranında artırmak gerekecektir. Ancak yine bu tarihe kadar üretim yapılan 1,9 milyar hektar alanın bozulacağı tahmin edilmektedir. Aslında bizler, yaşamamız için gerekli olan gıdayı, suyu ve havayı sağlayanın birkaç sintimlik toprak olduğunu bilmek zorundayız.”
Orman ve Su İşleri Bakanlığı’nın toprağın, ormanlarımızın, genel manası ile tabii kaynaklarımızın korunup geliştirilmesi, çölleşme ve erozyonla mücadele için hem ülke içinde, hem de uluslararası arenada birçok çalışma yürütmekte olduğunun altını çizen Veysel Eroğlu, “2003-2013 yıllarını kapsayan 190 yıllık dönemde 2 milyar 800 milyon fidan toprakla buluşturulmuştur. Türkiye orman varlığını hem alan hem de kalite olarak artıran nadir ülkelerden birisi olmuştur.” dedi.
TÜRKİYE DE ETKİLENECEK
Türkiye’nin bulunduğu coğrafi konum itibarı ile iklim değişikliği ve çölleşmeden etkilenecek ülkeler arasında olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Veysel Eroğlu, “Dünya Çölleşme Risk Haritasında Türkiye, özellikle de İç Anadolu Bölgesi, ‘aşırı hassas ve çok hassas’ bölge olarak gösterilmektedir. Türkiye’de tarım alanlarının yüzde 59’unda, orman alanlarının yüzde 54’ünde ve mera alanlarının yüzde 64’ünde fiili erozyon mevcuttur. Ormanların yüzde 48’i bozuk vasıflıdır. Bu sebeple Hükümet 2008 yılında Ağaçlandırma ve Erozyon Kontrolü Seferberliği başlatma kararı almıştır. 2008-2012 yıllarını kapsayan Ağaçlandırma ve Erozyon Kontrolü Seferberliği Eylem Planı ile; ormanların artırılması, bozuk orman alanlarının iyileştirilmesi, erozyonun önlenmesi, iklim değişikliğinin Türkiye üzerindeki olabilecek etkilerinin en aza indirilmesi hedeflenmiştir.” bilgisini verdi.
Çölleşmeyle mücadele için toplumun her ferdinin katkıda bulunabileceğini belirten Eroğlu, “Ülkemizin ve bölgemizin iklim değişikliğinden en az etkilenmesi ve çöl olmaması topraklarının verimi düşmemesi için, bütün vatandaşlarımızın, bulunduğu yerdeki ormanı, ağacı ve merayı koruması, karbon emisyonunu artırmak için ağaçlandırma ve erozyon kontrol çalışmalarına gerekli desteği vermesi, tarım alanlarının yok olmaması için tekniğine uygun sulama ve tarım tekniklerini kullanması hiçbir zaman unutulmamalıdır.” çağrısında bulundu.
haber365