Bakteriyel yaprak yanıklığı hastalığı etmeni Xylella fastidiosa
Xylella fastidiosa bakterisi zeytinden turunçgillere kadar pek çok ürünü etkileyen çok sayıda hastalığın etmeni. Ekonomik değeri yüksek ürünlerde ciddi kayıplara neden olan bakteriyle mücadele mümkün.
Avrupa’da özellikle İtalya’nın Apulia bölgesindeki zeytin bahçelerinde çok ciddi düzeyde ağaç ölümlerine sebep olan Xylella fastidiosa adlı bakterinin neden olduğu yanıklık hastalığını bu ay detaylı inceleyeceğiz.
Etmen, İtalya’nın güney kısımlarında bulunan Apulia bölgesinde bulunan 8 bin hektarlık zeytin bahçesini hastalandırmıştır. İtalyan Bitki Sağlığı Birimi tarafından Avrupa Komisyonu’na, 21 Ekim 2013 tarihinde Apulia’da Xylella fastidiosa’nın saptanmasına ilişkin bir rapor gönderilmiştir. Bu rapor üzerine Avrupa Komisyonu, Avrupa Gıda Güvenliği Otoritesi’nden (EFSA) X. fastidiosa’ya ilişkin acil bilimsel ve teknik destek sağlamasını istemiş ve hastalık tüm Avrupa’nın dikkatini çekmiştir.
Halen bu bölgede yoğun olarak salgın yapmaya devam etmektedir. Hasta zeytin ağaçlarında çok yoğun yaprak yanıklığı ve sürgün, dal ve ağacın tamamında geriye ölüm belirtileri görülür. Hızlı bir şekilde yayıldığı ve ani ölümlere neden olduğu için çok ciddi kayıplar verir.
1973’te keşfedildi
Xylella fastidiosa adlı bakteri turunçgiller, zeytin, asma, şeftali, erik, kayısı, karaağaç, çınar, meşe, akçaağaç ve yonca gibi ekonomik olarak öneme sahip bitki türlerinde büyük kayıplara neden olmaktadır. Bunun yanı sıra birçok bitkide belirti vermeden de bulunabilir.
Bitkilerde su ve suda erimiş besin madde alımını sağlayan ksilem iletim demetlerinde yaşayan bir bakteridir. Etkileri yaprak yanıklığı, yeşil aksmda solgunluk ve dallarda kuruma, geriye ölüm, cüceleşme ve son olarak şiddetli enfeksiyonlardan dolayı bitkinin ölmesi şeklinde sıralanabilir. Bakteri ilk olarak 1973’te asmada keşfedilmiştir.
Her üründe farklı etki gösteriyor
Asmada yaprakların bölünmüş parçalarında ani kurumalar, sonrasında kahverengi nekrotik lekeler, kavrulmuş yapraklar ve çıplak yaprak sapları şeklinde belirtiler ortaya çıkar. Daha sonraki yıllarda bitkide gelişim bozukluğu, bodurlaşma ve klorotik sürgün oluşumu şeklinde devam eder.
Turunçgillerde erken dönemdeki semptomlar çinko noksanlığı belirtilerine benzer. Yapraklar olgunlaştıkça bu belirtiler üst yüzeydeki klorotik alanların alt kısımlarında gözle görülebilen, hafifçe kabarık, zamklı lezyonlar şeklinde ortaya çıkar. İlerleyen aşamada bitkide gelişme bozukluğu ve meyvelerde deformasyonlar gözlenir.
Şeftali ve bademde de kayba yol açıyor
Şeftalide sağlıklı ağaçların tersine, bulaşıklı ağaçların genç sürgünleri daha yeşil ve daha yoğun yeşil aksama sahiptir. Ancak ağaçlar sağlıklı bitkilere oranla bodur kalır. Boğumlar arasının kısalması, yatay veya eğik olarak büyüyen yan dalların oluşumunu arttırır. Gövde enine kesildiğinde iletim demetlerinde siyahlaşmış dokular görülür.
Badem ağaçlarında ise tipik yaprak yanıklığı belirtileri oluşturur. Yanıklık genellikle yaprak ucu ve kenarlardan başlayarak geriye doğru ilerler. Bu ilerleme yaprak kenarları boyunca kesintisiz ve düzenli bir şekilde devam etmez. İlerleyen yıllarda tüm ağacı etkiler. Şiddetli olarak bulaşıklı olan ağaçların tüm yeşil aksamı altın sarısı renge döner.
Neden olduğu hastalıklar
X. fastidiosa’nın bu farklı konukçularda oluşturduğu hastalıklar farklı isimlerle bilinmektedir. Bunlardan en önemlileri; asmada Pierce hastalığı (Pierce disease), turunçgilde alacalı kloroz (Citrus variegated chlorosis), bademde yaprak yanıklığı (Almond leaf scorch), şeftalide Phony hastalığı (Phony peach disease), erikte yaprak yanıklığı (Plum leaf scald) ve zakkum yaprak yanıklığıdır (Oleander leaf scorch).
Türkiye’de ilk olarak Şanlıurfa’da görüldü
Son 15 yıldır bu bakteri hakkında çalışmalar yürütülse de Xylella fastidiosa hakkında bilgimiz oldukça sınırlıdır. Bu hastalık ABD’de şeftalide ve Arjantin’de Japon eriğinde yaprak yanıklığı olarak görülmüştür. ABD’de, Kostarika’da yüksek kaliteye sahip asmalarda önemli zarara neden olmaktadır. Meksika, Venezuela, Tayvan, Brezilya ve Paraguay’da varlığı bilinmektedir.
EPPO bölgesi içinde bulunan ülkemizde, Türkiye’nin güneyinde Şanlıurfa’da badem ağacı bahçelerinde ilk olarak rapor edilmiştir. İlk gözlemler yapraklarda kloroz, sarımsı nekrotik lekeler ve yaprak uçlarından başlayan kıvrılmalar şeklinde görülmüştür. Hastalık etmeni Xylella fastidiosa olarak tanılanmıştır (Güldür ve ark. 2005). Ülkemiz için karantina listesinde bulunan bu hastalık etmeni şu an için yaygın değildir ancak Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’nın araştırma programında bulunmaktadır.
X. fastidiosa Cicadellidae ve Cercopidae familyalarına ait sokucu emici ağız yapısına sahip, ksilem özsuyuyla beslenen vektör böcekler tarafından taşınır. Etmenin taşınması vektör böcekler sayesinde oldukça hızlıdır.
Önlem ve mücadele yöntemleri
Hastalık etmeniyle mücadele konusunu iki başlık altında incelemek gerekir. İlk olarak hastalığın görülmediği yerlerde yapılacak mücadele yöntemleri; karantina ve sağlıklı üretim materyali kullanılması olmalıdır. İkincisi ise, hastalığın ortaya çıktığı alanlarda yapılacak mücadele yöntemleri; eradikasyon, vektör böcek mücadelesi ve temizlik önlemleridir.
X. fastidiosa karantinaya tabi bir etmen olmasından dolayı hastalığın tespit edildiği alanlar karantina altına alınmalıdır.
Etmenin varlığının tespit edildiği alanda yabancı otlar da dahil olmak üzere tüm konukçularını kapsayan bir tespit çalışması yapılmalıdır. Bu konuda Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı arazi inceleme teknik talimat bildirgesi yayınlamış ve araştırma programı başlatmıştır. Bu alanlarda olası vektör böceklerin tespiti ve mücadelesine yönelik çalışmalar yapılmalıdır.
Bulaşık materyalden uzak durmak gerekli
Bulaşık alanlardan toplanan bulaşıklı bitkisel materyal, yetiştirme ortamı/toprak yakılarak veya derine gömülerek imha edilmelidir. Bulaşık bitkisel materyal, yetiştirme ortamı, toprakla temas eden veya yakın çevresinde bulunan makine, ekipman ve taşıtların bu alanın dışına çıkmasına izin verilmemelidir. Bulaşık alanlar veya fidanlıklarda hastalık etmeninden (ve/veya vektör böcekler) temiz olduğu teyit edilene kadar hassas konukçu bitkiler bulundurulmamalıdır.
X. fastidiosa fidanlıklarda tespit edilirse bu fidanlıklardan kesinlikle fidan dağıtımı yapılmamalıdır. Hastalıkla bulaşık alanlardaki konukçu bitkilerden fidan, çelik, aşı gözü, aşı kalemi, anaç gibi üretim materyali kesinlikle alınmamalıdır. Karantina altına alınan alandaki bulaşık bitkisel materyal veya yetiştirme ortamı/toprak ile temas eden makine, ekipman ve taşıtlar, bitkisel materyalden ve yetiştirme ortamı/topraktan arındırmak için basınçlı su kullanılarak veya çamaşır suyu (%1 sodyum hipoklotit içeren) gibi bir madde ile fırçalanarak yıkanmalıdır.
Kaynak: tarlasera.com