Beslenmemiz için gerekli olan unsurlardan biri olan yağların 1 gramının 9 kalori enerji sağladığını ve vücut tarafından üretilemeyen esansiyel yağ asidi grubunun vücuda alındığında daha uzun zincirli yağ asitlerine dönüştüğünü biliyor muydunuz?
Daha uzun zincirli yağ asitlerinin prostaglandin gibi hormonların habercisi olan eikosanoidlerin yapı taşlarını oluşturduğunu ve hormon benzeri bu maddelerin, hücre zarı oluşumunda etkili ve kan pıhtılaşması, yaraların iyileşmesi ve inflamasyonda görev aldığını belirten Hisar Intercontinental Hospital Beslenme ve Diyet Uzmanı Elif Karacanoğlu; ‘Beynin kuru ağırlığının yaklaşık %15-30’unu oluşturan yağ asitleri nöral büyüme atağının gerçekleştiği gebeliğin son trimesterinden (7.,8.,9. aylar) 2 yaşa gelinceye kadar beyin ve retina hücrelerinde yüksek oranda birikmeye başlar. Yaşamın erken döneminde meydana gelen bu birikim beyin ve retinanın normal işlevleri ve gelişimi açısından önemli rol oynar ve çocuğun ileriki yaşamındaki nöral ve görsel işlevlerini etkileyebilir. Normal nörolojik gelişim açısından ilk 6 ay süresince bebeklerin tek besin kaynağı olarak anne sütü tüketmeleri, anne sütü almayan bebeklerin ise anne sütünün içeriğine yakın (%0.2-0.5 oranında DHA içeren) düzeylerde DHA ile zenginleştirilmiş mama tüketmeleri önerilir.
Her gün yağ tüketmeliyiz. Çünkü;
•Apple-tab-span” style=”white-space:pre”> Gıdalara lezzet verirler.
• Önemli organların etrafını sararak onları sarsıntı gibi durumlar karşı korurlar,
• Proteinlerle birleşip lipoproteinleri oluşturarak hücrenin yapı maddelerini meydana getirirler.
• Yağlar da karbonhidratlar gibi vücudun ısı ve enerji kaynağıdır.
• Normal doku çalışması için önemlidir.
• Besinler ile alınan yağlar, yağda eriyen vitaminlerin ( A, D, E, K ) emilmelerini ve taşınmalarını sağlarlar.
• Yağlar enerji olarak depo edilebilir.
• Damar, sinir ve organların korunmasında yardımcıdır.
• Retina ve beyin gelişimi gereklidir.
• Isı değişimlerine karşı yalıtım görevi yapar.
• Midenin boşalma zamanını geciktirerek, tokluk hissi verir.
• Deri yapısının devamlılığı için gerekli olan temel yağ asitlerini sağlar.
Yağların fazlalığı ise kalp ve damar sistemi üzerinde olumsuz etkilere neden olur. Yağın vücutta fazlalığı durumunda;
• İskelet üzerine fazla yük binmesi ve şişmanlık durumları ortaya çıkar.
• Kalp ve damar sistemi üzerinde olumsuz etki yapar.
• Birçok organ etrafında birikerek hastalıklara yol açar.
Neden özellikle balık yağı tüketmeliyiz?
• Balık yağı genellikle balık eti ya da balık karaciğerlerinden elde edilir.
• Balık yağları beyin için son derece gerekli olup; hafızayı güçlendirmek, enerjiyi ve konsantrasyonu artırmak, Alzheimer hastalığını, yaşlılığa bağlı depresyon gibi sorunları azaltmak için balık tüketilmelidir.
• Balık yağı tümör gelişimini yavaşlatır.
• Balık yağları ayrıca çocuk gelişimi için gereken yağ asitlerini uygun oran ve yeterli miktarda içerdiğinden çocukları diyetinde yer alması önemli bir ihtiyacı karşılar.
• Uskumru, ringa, tuna, somon, sardalye gibi soğuk su (dip) balıkları yağlı olup, Omega-3’ten zengindir. Ayrıca hamsi ve palamut gibi ülkemizde çıkan balıklar da Omega 3’den zengindir.
• Haftada iki-üç gün yağlı balıklardan yiyerek Omega 3 ihtiyacınızı karşılayabilirsiniz.
• Omega-3’ten zengin gıdalar ile beslenenlerde takviyeye gerek olmayabilir.
• Yaygın kanının aksine balık yağı şişmanlatmaz. Omega-3 yağ asitleri şekerlerden yağ yapan yağ asit sentez enzimini inhibe ederek yağ depolanmasını azaltır. Dolayısı ile kilo kaybını kolaylaştırır.
• Ekmek, süt ürünleri, soslar ve margarin gibi gıdaların yer aldığı bu ürün grupları, Omega-3 ve Omega-6 yağ asitleriyle zenginleştirilmiş çeşitli gıdalar çoklu doymamış yağ asidi alımını artırmak için önemli alternatifler sunar.
Balık yağı tüketirken nelere dikkat etmek gerekir?
• Yağların opak şişelerde saklanması ve ısı ve güneşe maruz bırakılmamaları gerekir. Fazla miktar da çoklu doymamış yağ asidi tüketimi serbest radikalleri artırır. Bu nedenle balık yağı alanların beraberinde mutlaka E vitamini gibi bir antioksidan alması gerekebilir.
• Özellikle bazı balıkların (ton, köpekbalığı gibi büyük balılar) metil cıva ve diğer çevresel kontaminantları içerebildikleri bilindiği için; bu türlerden elde edilen balık yağlarını sık tüketmek önerilmez.
Hangi hastalıklarda kullanımı uygundur?
• Alerjiler
• Alzheimer
• Anjinapektoris
• Damar sertliği
• Artrit
• Demans
• İmmün yetersizlikler
• Kalp hastalığı
• Kanser
• Hipertansiyon
• Hiperaktivite
• Multipl Skleroz
• Obezite
• Kronik yorgunluk sendromu
• Sedef hastalığı
• Reye Sendromu
• Diyabet
• Enfeksiyon
• Kistikfibroz
• Öğrenme bozuklukları
• Lösemi
• Lupus
• Malnütrisyon
• Menopoz
• Görme bozuklukları
• Egzama
sağlıkbülten