Bitki Islahı Antalya’da masaya yatırıldı!

0
987
Bitki Islahı Antalya'da masaya yatırıldı!

Bitki Islahçı ve Diğer Mülkiyet Hakları isimli Uluslarası Çalıştay, 09-11 Mart 2013 Tarihleri arasında Antalya’da gerçekleştirildi.

09-11 Mart 2013 Tarihleri arasında Antalya’da yapılan Bitki Islahçı ve Diğer Mülkiyet Hakları isimli Uluslarası Çalıştaya TSÜAB adına Başkan Yıldıray Gençer, Başkan Yardımcısı Ayhan Atalay, Yönetim Kurulu Üyesi Ahmet Yılmaz çok sayıda TSÜAB üyesi firma temsilcisi ile ayrıca Sekretarya’dan Teknik Birim Sorumlusu Dr. Mehmet Uyanık katıldı.

Çalıştayın ikinci gününde “Çeşit ve Hatlara Lisans Verilmesinde Karşılaşılan Sorunlar”, “Bitki Genetik Kaynaklarına Erişim” ve “Bitki ve Genlerin Patent Sistemi Kapsamında Korunması” Çalışma Komiteleri oluşturuldu. TSÜAB Teknik Birim Sorumlusu Dr. Mehmet Uyanık “Çeşit ve Hatlara Lisans Verilmesinde Karşılaşılan Sorunlar” isimli komitenin başkanlığına seçildi ve alınan komite kararlarını Çalıştay Genel Kurulunda sundu.

Çalıştaya TSÜAB adına katılan Başkan Yıldıray Gençer’in konuşmasının özeti şöyle:

Son 20-30 yıl içerisinde bütün dünyada bitki ıslahı, çeşit geliştirme ve bitki sınai haklarının korunması alanlarında önemli ilerlemeler yaşanmıştır. Bitki ıslahı yöntem ve teknolojilerinde sağlanan ilerlemeler pek çok yeni ve üstün bitki çeşitlerinin ortaya çıkmasını sağlamıştır. Bu esnada, bitki ıslahı ve çeşit geliştirme faaliyetlerinin yoğunluğu ise zaman içerisinde, kamu araştırma kuruluşlarından özel şirketlere doğru kaymıştır. Yeni bitki çeşitleri geliştirme konusunda özel firmalarca yürütülen AR-GE çalışmalarındaki artışlar, bu yatırımların geri kazanılması hususunu ön plana çıkarmıştır. Bu bağlamda, yeni yaklaşım ve uygulamalara olan ihtiyaç daha çok hissedilmiş ve arayış çabaları yoğunlaşmıştır.

Yeni bitki çeşitleri çoğu zaman yüksek verim, üstün kalite ve daha iyi adaptasyon anlamına gelmektedir ve bu ilerlemeler ise bitkilerin daha üstün ve elverişli bir genetik yapıya kavuşturulması sayesinde mümkün olabilmektedir. Son zamanlarda genetik bilimi ve bitki ıslah tekniklerinde sağlanan gelişmeler, bitki ıslahı faaliyetlerini hızlandırmış ve çalışmaların daha etkili, hassas ve kesin sonuçlar vermesini mümkün kılmıştır. Özellikle moleküler bitki ıslahı alanında elde edilen yeni buluş ve teknolojiler bu bağlamda çok önemli ve umut vericidir. Ancak ıslah ve çeşit geliştirme çalışmalarının etkinliği ile birlikte çeşit geliştirme maliyetleri de artmaktadır. Bu sebeple, birim tohumluk ve çoğaltım materyali fiyatlarını oluşturan maliyet öğeleri arasında, ıslah ve genetik yapı iyileştirme çalışmalarının etkisi ve payı da giderek yükselmektedir.

Bütün bunlar, ıslahçı haklarının etkin mekanizmalarla korunmasını ve şirketlerin AR-GE yatırımlarının karlı olabilmesinin sağlanması için, ulusal mevzuatın tesis edilmesini, etkili şekilde uygulanmasını ve uluslar arası normlara riayet edilmesini gerektirmektedir. Türkiye 2004 yılında UPOV 1991 Sözleşmesini esas alan Bitki Islahçı Hakları Kanunu çıkarmıştır. Bu kanunun çıkarılmasından sonra Türkiye UPOV’a üye olmuş ve ülkemizde, bitki ıslahçı haklarının korunması uygulaması başlamıştır.
Bitki sınai mülkiyet hakları mevzuatının hazırlanmasında başlıca iki hususa özel bir önem verilmesi gerekir. Bunlardan ilki kuşkusuz, yenilik veya buluşu yapan araştırıcı veya girişimciye -bu uğurda sarf ettiği emek ve yaptığı harcamaları karşılayacak ve AR-GE alanında yeni yatırımlar yapmasını teşvik edecek ölçüde- bir maddi ödül sağlanmasıdır. Yenilik, icat, buluş ve geliştirme için maddi temel ve motivasyon oluşturan bu husus, son derece önemlidir. Dikkate alınması gereken ikinci önemli husus ise önceki ıslah çalışmaları sonucunda ortaya çıkarılan yeni çeşitler veya yeni genetik materyallere -sonraki ıslah programlarında yararlanılmak üzere- başka ıslahçılar tarafından erişim sağlanmasına izin verilmesidir. Bu bağlamda “ıslahçı hakkı” kadar “ıslahçı istisnası” da önem arz etmektedir.

Türkiye’de özel şirketlerin tohumculuk sektörüne girmesi, 1980’lerin ortasından itibaren gündeme gelmeye başlamıştır. Buna karşılık, bazı özel şirketlerin kendi bitki ıslah ve çeşit geliştirme programlarını uygulamaya koyması ise ülkemiz için ancak çok daha sonraları mümkün olabilmiştir. Bununla beraber özel tohumculuk şirketleri AR-GE ve çeşit geliştirmenin önemini idrak etmiş ve harekete geçmiştir. Türkiye tarımı büyümekte ve çeşitlenmektedir. Türkiye gerek üretim teknolojileri gerekse tüketici ve sanayici talepleri bakımdan her yıl çok sayıda yeni bitki çeşidine ihtiyaç duymaktadır. Diğer taraftan, mevcut bitki çeşitleri ise çoğu türlerde süratle rekabet gücünü ve teknik değerini kaybetmektedir.

Ülke tarımının ihtiyaç duyduğu yeni bitki çeşitlerinin geliştirilmesi için özel ıslah kuruluşları ve tohumculuk şirketlerine önemli görevler düşmektedir. Özel ıslahçılar tarafından yapılacak AR-GE yatırımları sonucunda geliştirilen yeni bitki çeşitlerinin korunması ve sınai mülkiyet hakları yoluyla bu yatırımlara karşılık alınması hiç kuşkusuz, ıslah çalışmaları için çok önemli bir teşvik unsuru olacaktır. Bu sebeple, özel kesim tarafından bitki ıslahı ve çeşit geliştirme alanlarına yapılacak yatırımların daha da artmasını ve değişik türlere yaygınlaşmasını bekliyoruz.

Bir Cevap Yazın