MEZOPOTAMYA UYGARLIĞI
Sümer, Akkat ve Asur Uygarlıklarını kapsar. İsa’dan önce 3000 yıllarına kadar uzanmaktadır. Ninova Kitaplığında saklanmış olan tabletler ve diğer tabletlerin bulunup okunması sonucu tedavinin rahipler tarafından yapılmakta olduğu bilinmektedir.( 1-2-3 ) İlaçların mühim bir kısmı bitkisel droglar ile hazırlanmaktadır.Lapa merhem,liniment,şurup gibi şekillerde rastlanmaktadır.
MISIR UYGARLIĞI
Eski Mısır tebletleri ve ilaçları hakkındaki bilgilerimiz ilgilere dayalı kalmıştır ( 4 ) ilaçlar ve tedavi ile ilgili papirusların en önemlisi i.ö.1550 yıllarında yazdığı tahmin edilen ebers papirusu’dur. Bu belge Alman Egiptologo G.Ebers tarafından teb’de elassaifin mezarında bir mumyanın bacaklarında bulumuştur. (5) Bu belge 110 sayfa 700 kadar bitkisel ve madensel durog ve 800’den fazlz reçete taşımaktadır. Acımarol, Adasoğanı, Ardıç meyvesi, Hardal, İncir, Kişmiş ve Nar kabuğu vs.
* 1.Halen bu tabletlerin bir kısmı Amerika’da Pansilvanya üniversitesinde, İngiltere’de British Museume’da, İstanbul arkeloji müzesinde bulunmaktadır.
* 2.Conteneo,G: Lamedecide en Assyrie et en babylınie, Paris 1938
* 3.Mısırlarda ve Mezopotamyalılarda Matematik,Astronomi ve Tıp 411 ANKARA
* 4.Herodotos:Herodot tarihi ( Türkçesi M.Ökmen ) 129,131 İSTANBUL
* 5.Halen Leipzik üniversitesi kitaplığındadır.
HİTİT UYGARLIĞIHititler
İ.Ö 2000 yıllarında Orta Anadolu’ya yerleşerek bir uygarlık kurmuşlardır. Hitit tıbbi ve ilaçları hakkında bilgilerimiz Hitit devletinin baş şehri olan, Boğazköy ( Hattuşaş ) da bulunmuş olan Hitit arşivindeki tabletlere dayanmaktadır. Genel kanı Mezopotamya tababetinde kayıtlı reçetelerde adamotu, alıç, arpa, badem banotu, buğday, defne, dişotu, hardal, haşhaş, üzümvs.) Reçetelerde bir çok bitkisel drog bir arada kullanılmaktadır. Madensel maddelere az rastlanmaktadır. Her reçetenin sonuna ¨böylece hasta iyi olacaktır¨ cümlesi ile tamamlanır.
GREK UYGARLIĞI
Akdeniz’in doğu kıyıları ve adalarda oluşmuş bir uygarlıktır. Mezopotamya ve eski Mısır ile yakın ilişkileri bulunduğu anlaşılır. Bu dönemde tedavi ve bitkisel droglar hakkında çok önemli eserler yazılmıştır. Yüzlerce yıl Avrupa ve İslam Tebabetini etkilemiştir. O dönemde Hippocrate ( İ.Ö.460 – 377 ) Thephasraste ( İ.Ö.370 – 287 ) Eserleri İstanbul ve Paris’te bulunmaktadır. ( 3 – 4 )
* Bunların Miktarı 3000 civarında olup İstanbul arkeoloji müze
* Güterbock, H.G: Hitit’e Medicine – Bull. Medicine 36 : 109 ( 1962 )
* Ünver.S : Tıp tarihi 50, İstanbul l943
* Littrc,E : Ocuvres completes d’ Hippocrate, Paris 1881
Theophaşraste : Botainiğin babası olarak tanınır. 240 Eseri olduğu tespit adilmiştir.
ROMA VE BİZANS UYGARLIĞI
Roma ve Bizans uygarlık dönemlerindeki tıp ve kullanılan bitkiler hakkında oldukça geniş bilgilere sahip olmaktayız. Roma – Bizans dönemlerinde bitkisel duroqları toplayan satan ve bunlardan ilaç veya kozmetik pireperatlar hazırlayan bir çok meslek grupları bulunuyordu. Roma – Bizans döneminin tanınmış hekim eczacıları pek çoktur. Paris’te 17.yüzyılda eczacılık okulunda özel bir tören ile tiryak hazırlayan eczacılara dağıtılır.O dönemde yaşayan bir çok eczacıların eserleri bir çok müzelerde bulunmaktadır.
İSLAM UYGARLIĞI
Arap veya acem dili ile yazan Müslüman toplulukların meydana getiren eserler 800 – 1100 yılları arasında en yüksek noktasına erişmiş. Müslümanlar tarafından ilk hastane Elvelit Bin Abdülmelik tarafından 706 ( 88 Hicri ) Şam’da kurulmuştur. Sonradan Mısır, Suriye, Irak ve Anadoluda bir çok hastane kurulup çalışmaya açılmıştır. İslam tababeti geniş bir biçimde grek ve Hint hekimliğine dayanmaktadır. İslam hekimlileri bilhassa Glenus’un kitaplarından yaralanmıştır. İslam hekimleri bitkisel droglar ile tedaviye çok önem vermişlerdir. İslam uygarlığı geldikten sonra Ebu Buruni, İbni Sina, İbni Baytar ,El Gafiki, Davut Al-Antaki gibi büyük hekimler vardır.
SELÇUK UYGARLIĞI
Anadolu Selçuk uygarlık dönemi 1071 – 1308 yılları arasında iki yüzyıl sürmüştür.Bu kadar kısa sürede Anadolu’da büyük şehirlerde sağlık tesisi (Bimaristan, Maristan, Darülafiye ve Darülşif-a) kurmuşlardır. Bu sağlık kuruluşları sağlam binaları, yeterli hekim, eczacı ve sağlık kadrosu olan tam teşekküllü hastaneler durumunda idiler.Selçuklular döneminde kullanılan bitkisel droglar ve ilaçlar hakkında özel araştırmalar bulunmaktadır.
OSMANLI UYGARLIĞI
Osmanlı tababeti genellikle Selçuklu ve İslam tababeti bir devamıdır. Osmanlı uygarlığı ilk dönemlerinde tıbbi bitkilerle ilgili en mühim kaynak İbni Baytar’ın eserinde Türkçe çevrileri yaparak sonradan Calinos, İbni Sina, İbni Baytar ve Razi gibi yazarların eserlerinden yararlanılarak Türkçe kitaplar önam kazanmıştır.Osmanlı padişahları bu işe çok önem verirmiş ve bu dönemde yaşayan Evliya Çelebi gibi kişilerden faydalanılmıştır.1909 yılında İstanbul Tıp Fakültesine bağlı olarak kurulan eczacılık okulunun öğretim programına bitkisel drogları öğretmek amacıyla “Farmekognozi” ismi altında bir ders konulmuştur.Hekimlerin kontrolü altında çalışan personel vakfiyelerde Taba-1 Eşribe ” Aşşab ” gibi isimler verilir. İlaç hazırlamak kullanılan droglar ise aktar veya aktart denilen esnaf sınıfı tarafından satılmaktadır. 18. y.y.’ da bunların sayısı yalnız İstanbulr’da beş yüz olduğu bilinmektedir.Bunlardan bir örneği Mısır çarşısında çok geniş bir şekilde yer almakta idiler. Dünya harbi sıralarında kontroller belediye ve sağlık müdürlüğü tarafından sıklaştırılmış mısır çarşısı gibi ilaç pazarları niteliğini tamamen kaybetmiş baharat çarşıları haline gelmişler.
İlaç yapımında hayvansal kökenli droglar, bitkisel kökenli olanlara oranla daha az kullanılmaktadır. Bu nedenle hayvansal droglar hakkında bilgi veren yayınlar çok azdır. Osmanlı İmparatorluğu döneminde insan sağlığı için kullanılan droğlar, ilaçlar, aletler ve kitaplara ait örnekler ise 1962 yılında İstanbul Üniversitesi Eczacılık Fakültesi bünyesinde kurulmuş olan ” Türk Eczacılık Müzesi’n de” bulunmaktadır.