Bu Köy Fransa’ya Örnek Olacak!

0
1256
Bu-Koy-Fransaya-Ornek-Olacak

Isparta’nın Keçiborlu ilçesine bağlı Kuyucak köyü, sessiz sedasız başladığı lavanta üretimiyle kıraç ve susuz arazileri değerlendirmekle kalmadı, işsizlik yüzünden kente göçü de önledi.

Emekli olup köyüne yerleşen Kuyucaklılar, lavanta üretiminin merkezi sayılan Fransa’ya rakip olmak üzereler.

EMEKLİ ZİYA DOĞAN’IN ÖRNEK OLACAK LAVANTA GİRİŞİMİ

Isparta’nın Keçiborlu ilçesine bağlı Kuyucak köyünde ürettiği lavantalarla örnek bir kırsal kalkınma modeli ortaya koyan Ziya Doğan, bölgenin adını dünyaya duyurmayı başardı. Ziya Doğan’ın yoğun göçle boşalan köylere örnek olacak hikayesi, 1999 yılında başlıyor. 30 yıl kamuda çalışan ve tarımla hiç bir ilgisi bulunmayan Doğan, “köylü çocuğu olmam, toprakla haşır neşir büyümem beni bu işe çekti” diye anlatıyor lavanta üretimi girişimini.

LAVANTA YETMEDİ, BALINI DA ÜRETTİ

Emekli olduktan sonra köyüne yerleşip bahçe ile uğraşmayı hayal eden Doğan, Kuyucaklı köylüler gibi lavanta ve gül yetiştirmeye başlar. Başlangıçta hobi olarak başlayan lavanta ilgisi giderek tutkuya dönüşür ve giderek genişlettiği lavanta bahçesinde bal üretimine de başlar. Gül ve lavanta üretiminin yaygın olduğu Kuyucak ve bölgesinde arıcılık için çok uygun olduğunu keşfeden Doğan, eşe dosta ikram ederek başladığı bal üretimini de çok geçmeden başarıyla sonuçlandırır. Bu gün yılda yaklaşık 1 ton lavanta balı ürettiğini söyleyen Doğan’ın şimdiki hedefi ise ürettiği balların marka tescilini yaptırmak.

‘ARAZİLER BOŞ KALMASIN DİYE BAŞLADIM’

Kuyucak’taki babadan kalma tarlasında yedi dekarlık alanda lavanta üretimi yaptığını söyleyen Doğan, araziler boş kalmasın diye hobi olarak başladığı bu işi geliştirerek bölgeye örnek olmuş. Lavanta üretiminin yanında amatör olarak arıcılık yapmaya başlayan Doğan, arıcılıkla ilgili kitapları okuyarak ve işin uzmanlarından püf noktalarını öğrenerek kısa sürede usta bir bal yetiştiricisi olmuş. Yılda yaklaşık bir ton lavanta ağırlıklı bal ürettiğini söyleyen Doğan’ın şimdiki hedefi ürettiği balın marka tescilini alarak ülke geneline ulaştırmak.

FRANSIZ GİRİŞİMCİ ÖRNEK OLDU

Kuyucak’taki lavanta üretiminin kendisinden önce başladığını anlatan Doğan, 1970′li yıllarda lavantanın anavatanı olarak bilinen Fransa’dan bölgeye gelen bir girişimcinin, Kuyucak köyünde kiraladığı bir arazide üretime başladığını söylüyor. Fransız girişimcinin ürettiği lavanta bitkisinin dallarından kopararak köylülerin de üretime başladığını anlatan Doğan, bugün Kuyucak köyünün arazilerinin yaklaşık yüzde 70′inin lavantayla kaplı olduğunu söylüyor.

BİR KEZ DİKİLİYOR, 25 YIL ÜRÜN VERİYOR

Bu işi oldukça sevdiğini anlatan Doğan, lavanta üretiminin incelikleri konusunda da bilgiler verdi. Şubat ile Nisan ayları arası ilk dikimi yapılan bitkinin çok yıllık ve çalımsı olduğunu söyleyen Doğan, “lavanta bir kez dikimi yapıldıktan ilk yıl çiçeklenmiyor ancak daha sonra yaklaşık 20-25 yıl ürün vermeyi sürdürüyor. Haziran ve Temmuz aylarında tıpkı yonca biçer gibi hasadını yapıyoruz. Biçtiğimiz lavantaları kurutarak tohumlarını ayırıyoruz. Kuru çiçek olarak ya da, tazeyken yağını çıkartarak satıyoruz. Kuyucak köyünde yediden yetmişe hemen herkes lavanta üretimiyle geçiniyor. 30 dekar lavanta tarlası olan da var, 70 dekar olan da var” dedi.

CİVAR KÖYLERE İSTİHDAM SAĞLIYOR

Lavanta üretiminin oldukça keyifli olduğunu söyleyen Doğan, taze olarak satılan lavanta çiçeklerinin kilosunun 75 kuruş, kurusunun ise 5,5 TL’den alıcı bulduğunu belirtiyor. Ürünlerini İstanbul’dan gelen tüccarların yanısıra Isparta çevresindeki aromatik yağ üretimi yapan fabrikalara sattıklarını kaydeden Doğan, Kuyucaklı lavanta üreticilerinin hasat zamanı civar köylere istihdam sağladığını da sözlerine ekledi.

LAVANTA KOZMETİK VE İLAÇ SANAYİNİN GÖZDESİ

Türkiye’de Ege ve Akdeniz bölgesinde üretimi yapılan lavanta, eğimli, kıraç ve susus arazilerde yetişiyor. Kozmetik endüstrisinde ve ilaç sanayiinde ham madde olarak kullanılmasının yanında güçlü bir antiseptik ve sakinleştirici olarak kullanılan hoş kokulu bitki ayrıca Hepatit- B ve Hepatit- C hastaları için uygulanan lavanta kürü ile destekleyici tıbbın sık başvurduğu yöntemlerden biri olarak biliniyor.

haber46

Bir Cevap Yazın