Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, günümüzde yaklaşık 1 milyar insanın açlıkla mücadele ettiğine, her gün 5 yaşın altındaki 20 bin çocuğun açlıktan öldüğüne dikkati çekerek, “Sürdürülebilir kalkınma, yoksulluğun azaltılması, gıda güvencesinin sağlanması için doğal kaynaklarımızı en akıllı biçimde kullanmak ve israf etmemek zorundayız” dedi.
Bayraktar, 5 Haziran Dünya Çevre Günü dolayısıyla yaptığı açıklamada, bu yıl bu gün için ana temanın “Düşün, Ye, Koru” olarak belirlendiğini, bu çerçevede gıda israfını azaltmak için bir teşvik kampanyası başlatıldığını belirtti.
Bu kampanyayla özellikle tüketiciler, perakendeciler ve ağırlama sektörü tarafından yapılan gıda israfının önüne geçilmesinin hedeflendiğini bildiren Bayraktar, bu kapsamda yapılacak çalışmalar ve oluşturulacak platformlarla israfın önlenmesi için önerilerin dile getirileceğini; bu sayede dünya çapında sürdürülebilir beslenme ve gıda güvenliği konusunda bir kültür oluşturulmaya çalışılacağını vurguladı.
Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) verilerine göre, her yıl 1,3 milyar ton gıdanın israf edildiğini belirten Bayraktar şöyle devam etti:
“Gıdanın israf edilmesi demek, gıda üretiminde kullanılan tüm kaynak ve girdilerin kaybolması demektir. FAO tarafından yapılan araştırmalar; 2050’de 9 milyar olması beklenen dünya nüfusunun beslenebilmesi için bugün üretilen gıda miktarının yüzde 60 artırılması gerekeceğini göstermektedir. Dünya nüfusundaki hızlı artış, gıda güvenliği, su ve diğer doğal kaynakların sürdürülebilirliği açısından büyük tehdit oluşturmaktadır.
Günümüzde dünya nüfusunu besleyebilecek miktarda gıda üretimi yapılmasına rağmen dünyada birçok ülke, hala açlık ve yetersiz beslenme sorunuyla karşı karşıyadır. Bugün yaklaşık 1 milyar insan yani her 7 kişiden biri açlıkla mücadele etmekte ve her gün 5 yaşın altındaki 20 bin çocuk açlıktan ölmektedir. Bilindiği üzere açlıkla mücadelede daha fazla gıda üretmek tek başına yeterli değildir. Önemli olan sürdürülebilir üretimi teşvik ederek güvenilir ve yeterli miktarda gıdaya erişimin sağlanmasının yanı sıra üretilen gıdanın da israf edilmemesidir.”
-“İsraf çok önemli bir sorun”-
Diğer sektörlerde olduğu gibi tarım sektöründe de israfın çok önemli bir sorun olduğunun altını çizen Bayraktar, “Hasat öncesinde, hasat sırasında ve hasat sonrasında yaşanan ürün kayıplarıyla, tüketim aşamasında yaşanan gıda israfının önlenmesi durumunda dünyada açlık çekenlerin büyük bir kısmını açlıktan kurtarmak mümkün olacaktır” dedi.
Bayraktar, şöyle devam etti:
“Hububat üretiminin yaygın olduğu ülkemizde hasat sırasında yaşanan kayıplar önemli boyutlardadır. Mekanik ömrünü doldurmuş, yaşlı biçerdöverlerle yapılan hasatta, ne kadar özen gösterilirse gösterilsin ürün kayıpları kabul edilebilir seviyenin çok üstündedir. Eski makinelerde aşırı yakıt tüketimi, yüksek egzoz emisyon değerleri, artan bakım-onarım masrafları gibi olumsuzluklar da eklenince ortaya büyük çevresel ve ekonomik kayıplar çıkmaktadır.
Mekanik ömürlerini çoktan doldurmuş, eskimiş biçerdöverlerin bir teşvik programıyla hurdaya ayrılmalarının sağlanması, mevcut makine parkımızın en kısa sürede modern makinelerle yenilenmesi ülke ekonomisi için büyük kazançlar yaratacak; ayrıca çevre kirliliği ve iş güvenliği açısından ciddi kazanımlar sağlayacaktır.”
-“Tüketim aşamasında yaşanan israf…”-
Tüketim aşamasındaki israfın önlenmesinin de büyük önem arz ettiğini bildiren Bayraktar, “Ekmek israfı bile tek başına ele alındığında israfın boyutlarını göz önüne sermektedir. Ülkemizde bir yılda çöpe atılan 2,1 milyar adet ekmeğin değeri 1,5 milyar liradır. Bu örnek tek bir kalemde bile israfın önüne geçilmesinin ülke ekonomisine sağlayacağı katkıyı ortaya koymaktadır.
Toprak Mahsulleri Ofisi (TMO) tarafından başlatılan, israfın önlenmesine ilişkin toplumsal bir duyarlılık ve farkındalık oluşturulmasına öncülük edecek olan “Ekmek İsrafını Önleme Kampanyası” Birliğimizce de fevkalade önemsenmekte ve desteklenmektedir.
İsraftan kaynaklanan kaybın tam anlamıyla önüne geçmek mümkün olmasa bile, israfın sebeplerine göre önlemler alınarak azaltılması mümkündür. Ülkemizde; üretimden tüketim aşamasına kadar tarımsal ürünlerde meydan gelen kayıpların önüne geçmek için tarımsal girdilerin tekniğine uygun, toprak ve su kaynaklarının doğru, olarak kullanılması; büyük boyutlara ulaşması muhtemel tarımsal israfın önlenmesi açısından önemlidir.
Sürdürülebilir kalkınma, yoksulluğun azaltılması, gıda güvencesinin sağlanması için doğal kaynaklarımızı en akıllı biçimde kullanmak ve israf etmemek zorundayız. Üreticiden tüketiciye toplumun her kesiminin israf ve çevre konusunda bilgilendirilmesi ve bilinçlendirilmesinin önemini bir kez daha vurgulayarak Dünya Çevre Günü’nü kutluyoruz.”
haber365