Çanakkale, tarımsal ürünlerde Güney Kore pazarına açılmayı hedefliyor.
ÇANAKKALE – Çanakkale Valisi Ahmet Çınar, Güney Kore’nin milli geliri çok yüksek, nüfusu fazla, ekilebilecek toprak sahası az olan bir ülke olduğunu belirterek, “Biliyoruz ki dünyanın değişik ülkelerinden yüksek meblağlarda ithalat yapıyorlar. Bunun büyük bir kısmını gıda oluşturuyor. Bu pazara girmek istiyoruz” dedi.
Güney Kore’nin Ankara Büyükelçisi Lee Sang Kyu, Kore Gıda Araştırmaları Enstitüsü Başkanı Dr. Dae Young Kwon ve Kore İthalatçılar Birliği Türkiye Temsilcisi Sang Jin Kim, özellikle tarımsal konularda iş birliği yapabilmek için geldikleri kentte Vali Çınar’ı makamında ziyaret etti.
Çınar, ziyarette yaptığı konuşmada, Çanakkale’nin birçok üründe, üretim rekoltesi anlamında ülke genelinde ya birinci ya da ilk 10 içinde yer aldığını söyledi.
Kentin, meyvecilikte, sebzecilikte, tarımda elverişli bir coğrafyaya sahip olduğunu vurgulayan Çınar, “Ancak ürünlerimizin pazarlanması konusunda birtakım sorunlar yaşanıyor ya da ucuza pazarlanıyor. Ürünlerimizi hem ambalajlama sistemleriyle hem yeni ürün geliştirme teknikleriyle daha yüksek fiyatlarla pazarlamak istiyoruz. Özellikle de bu pazarlamayı ihracata yönelik gerçekleştirme arzusundayız” dedi.
Çınar, Güney Kore’nin mili geliri çok yüksek, nüfusu fazla, ekilebilecek toprak sahasının az olduğunu belirterek, “Biliyoruz ki dünyanın değişik ülkelerinden yüksek meblağlarda ithalat yapıyorlar. Bunun büyük bir kısmını gıda oluşturuyor. Bu pazara girmek istiyoruz. Bu etkili ve yetkili kurumla iş birliği geliştirirsek, ortak çalışmalar yaparsak o pazara girebileceğimizi düşündük” diye konuştu.
Güney Kore’nin Ankara Büyükelçisi Lee Sang Kyu, tarımsal ürünlerde iş birliği yapmak üzere Çanakkale’ye geldiklerini söyledi.
Güney Kore ve Türk halkı arasında bin yıldan beri dostluk ve yakın bir ilişki olduğunu aktaran Kyu, şöyle konuştu:
“Her iki ülkenin aynı dil ailesine mensup olması bu dostuluğun bir ispatıdır. Aramızda 8 bin kilometrelik mesafe olması nedeniyle çok yakın bir ilişki içinde olamadık. Ancak Kore Savaşı’na kadar. Bu savaştan sonra yakın bir temasımız oldu. Geçtiğimiz dönemde Güney Kore ile Türkiye arasında stratejik ortaklık anlaşmasını kurduk. Yine geçtiğimiz yıl mayıs ayında serbest ticaret anlaşması yaptık. Türkiye ile Güney Kore arasında savunma, otomotiv ve elektronik sanayide çok yakın ilişki var. Dış ilişkilerimiz gayet iyi. İlk defa tarımsal bir ticari ilişki kurmak üzere ziyarete geldik. Bugün Türkiye’deki muhataplarımızla bu alandaki muhtemel iş birliklerini görüşeceğiz.”
Kyu, dün Çanakkale’yi gördüklerini, çok zengin bir tarımsal birikime sahip olduğunu belirterek, “Dün tatmış olduğum gıdalar çok lezzetliydi. Assos ve Troia antik kentlerini de ziyaret ettik. Ümit ediyoruz ki her geçen gün daha fazla Güney Koreli turist bu alanları ziyarete gelecektir” ifadesini kullandı.
‘Zeytinyağı Güney Kore için iyi bir pazar olabilir’
Kore Gıda Araştırmaları Enstitüsü Başkanı Dr. Dae Young Kwon ise uluslararası düzeyde pazarlanacak ürünler arasında Çanakkale’de yetişen domates ve pirincin şanslı olduğunu söyledi. Paketlemelerin biraz daha iyi olması halinde bu ürünlerin dünyaya rahatlıkla pazarlanabileceğine işaret eden Kwon, “Bu konuda iş birliği içinde olabiliriz” dedi.
Ezine peyniri konusunda da yorum yapan Kwon, “Koreliler geleneksel olarak peyniri az tüketir. Çünkü peynirin yerini soya almıştır. Ondan dolayı günlük süt ürünleri tüketimi bizim orada çok zayıftır. Ama kendi düşünceme göre İsviçre, ABD gibi çok tüketim olan ülkeleri hedef seçmek daha iyi olur” şeklinde konuştu.
Zeytinyağını Güney Kore’de de tüketmeye başladıklarını söyleyen Kwon, “Ama bizim tek merak ettiğimiz konu Türk ürünlerinin kaliteli olmasına karşın isimlerinin piyasada az tutulması. İtalya ya da İspanya’ya göre Türk markalarının daha iyi bir isim tutturması gerekirdi. Bu konuda biraz daha uğraşmak gerekir. Kore zeytinyağı için iyi bir pazar olabilir” ifadesini kullandı.