Hayvancılıkta maliyet artışı ile başlayan sıkıntı sektöre büyük darbe vurdu. Son dönemde Ege’de irili ufaklı bir çok çiftlik tasfiye olurken,
kesime gönderilen hayvan sayısı da büyük artış gösterdi. Çok sayıda kesim yüzünden düşen et fiyatları besilik hayvan yetiştiricilerini mağdur etti. Öte yandan, süt üreticileri de artan maliyetle başa çıkmakta zorlanıyor. Sektör yetkilileri, hükümetten üretim maliyetlerini düşürme yönünde tedbirler bekliyor.
Bornova’da 25 yıldır hayvancılık yapan İzmir Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği Üyesi Murat Taşer, hayvancılık sektöründeki yüksek maliyetler nedeniyle çok sayıda üreticinin sektörden çekilmek zorunda kaldığını söyledi. Üreticinin maliyetlerinin ayakta kalıp para kazanabilecek düzeye çekilmesi gerektiğini belirten Taşer, “Aksi halde hayvancılık sektörü yeniden ithalat kıskacına girer” diye konuştu.
Üretici çaresiz
Son dönemde Bornova, Tire, Kemalpaşa yöresindeki çok sayıda hayvan işletmesinin kapısına kilit vurduğuna dikkat çeken Taşer, “Oysa İzmir başta olmak Üzere Ege Bölgesi’nin ekonomisi tarım ve hayvancılığa dayanıyor. Hayvancılık peşin paranın döndüğü ender sektörlerden biri. Ama maalesef hayvancılık piyasası üretici ve tüketicinin kontrolünden çıktı, para spekülatörlerinin eline düştü. Bir damızlık sığır işletmesinin sağlıklı faaliyet gösterebilmesi için üreticinin 1 kilogram süt satarak, 1.6 kilogram süt yemi alabilmesi gerekiyor. Oysa bugünkü durumda 1 kilogram süt ile bir kilogram yem alamaz durumdayız. 200 başlık bir çiftliğin aylık zararı 13 bin liraya yükseldi. ‘Teşvik yerine saman verilsin’ diyecek kadar çaresiz durumdayız” dedi.
Ödemeler sıkıntılı
Devletin desteği ile Ziraat Bankası’nın hayvancılık işletmeleri için sıfır faizli kredi verdiğini hatırlatan Taşer, geçen yaz başlayan ilk taksit ödemelerinde sıkıntı yaşandığını söyledi. Para kazanamayan girişimcilerin, kurduğu işletmenin borcunu ödeyemez hale geldiğini belirten Taşer, şöyle konuştu: “Bugün sütün litresi 80 kuruşa, karkas et 13 liraya düştü. Üreticiler olarak et ve sütün pahalı olmasını istemiyoruz. Fiyat yükseltmek yerine girdi masraflarının azaltılmasını, sürdürülebilir üretim yapmayı arzuluyoruz. Eğer bugünkü sıkıntılarımız görmezden gelinirse, Türkiye hayvancılıktan vazgeçmek zorunda kalır”.
“Destek gerekli”
Türkiye’de canlı hayvan ithalatının, canlı hayvan ihracatının 10 kat üstüne çıktığını ifade eden Murat Taşer, sektöre destek verilmediği takdirde yine ithalatın gündeme geleceğini söyledi. Taşer, “Bugünkü koşullarda sürdürülebilir besi hayvancılığı ve süt hayvancılığı yapmak mümkün değil. Dolayısıyla piyasada inanılmaz bir hayvan kesimi talebi var. Borcu olanlar ve zararın her gün daha da büyüdüğünü görenler çareyi hayvanını kestirmekte buluyor. Dişi düve kesiminin yasaklanması bile çözüm olmuyor. Kaçak kesimler hortladı” diye konuştu.
yeniasir.com.tr
%%rastgele_mesaj%%