Her gün 3 milyar fincanın üzerinde içilen çayın, küresel ısınma ile mücadelesinde iş dünyası ve sivil toplum kuruluşlarına önemli görev düşüyor.
Çay dünyanın en sevilen ve en fazla tüketilen içeceği; fakat küresel ısınma ve yanlış politikalar çayın geleceğini tehdit ediyor. İçtiğimiz her bir fincan çayın; çay üreten insanların hayatını iyileştirmesi; çevreyi koruması ve çay endüstrisine katkı sağlaması gerekiyor. Kâr amacı gütmeyen küresel sürdürülebilirlik kurumu Forum for the Future, “Çayın Geleceği- Kahraman Mahsul” isimli bir rapor yayımladı. Rapor, hem çay hakkında bilmediğimiz şaşırtıcı gerçekleri ortaya koyarken, hem de çayın geleceğini tehdit eden unsurlarla mücadele yollarını anlatıyor. İşte hem çay hakkında bilmemiz gereken 8 şey; hem de çayın geleceğini garanti altına almak için atmamız gereken beş adım.
Çay hakkında bilmediğiniz 8 şey
1- Her gün 3 milyar fincanın üzerinde çay içiliyor.
2- Çay pazarının yüzde 90’ı yedi çok uluslu şirkete ait.
3- Dünya genelinde üretilen çayın dörtte üçü beş ülkeye ait: Çin, Hindistan, Kenya, Sri Lanka ve Vietnam.
4- Küresel çay talebi üretimden daha hızlı büyüdüğünden, 2002 yılından bu yana çay fiyatları iki kattan fazla artış gösterdi.
5- Çay bitkisi iklim koşullarına çok fazla duyarlı. Oysa çayın yetiştirildiği ülkeler, gelecekte küresel ısınmadan en olumsuz etkilenecek ülkeler arasında yer alıyor.
6- Değişen hava koşulları, çay yetiştirilen bazı bölgelerde sorun yaratmaya başladı. Bu durum mahsul ve fiyatları da olumsuz etkiliyor.
7- Çay üreticisi ülkelerdeki köy nüfusu, iş aramak için şehirlere göç etmeye başladı. Bu durum, önümüzdeki yıllarda yeterli işgücü bulunamaması sorununu gündeme getirebilir.
8- Çay çiftçilerinin geliri son yıllarda, geçtiğimiz yıllara oranla önemli bir düşüş gösterdi. Bunun başlıca nedeni tesis, işgücü ve gübre fiyatlarındaki artış.
Çayın geleceği için yapılması gereken 5 şey
Çaya sürdürülebilir bir gelecek sunmak için iş dünyasına ve sivil toplum kuruluşlarına önemli görevler düşüyor. İşte en önemli beş adım:
1. Üreticileri güçlendirmek: Küçük üreticilerin ihtiyaçlarını anlamak, fırsatlarını değerlendirmek ve bu ihtiyaçlara destek vermek.
2. Onarıcı tarıma odaklanmak: Çay üretiminin yapıldığı bölgelerde, sürdürülebilirlik yaklaşımını daha geniş bir çevre ve topluma yaymak; kuraklığa dayanıklı çay türleri geliştirmek; toprağın beslenmesini iyileştirmek.
3. Esnekliği artırmak: Küresel ısınmadan en fazla etkilenecek alanları belirlemekten, çayın genetik çeşitliliğini değerlendirmeye kadar, mahsulün sürdürülebilirliğini ve kalitesini geliştirmek.
4. Sürdürülebilir piyasa mekanizmaları kurmak: Çay sektöründeki tüm oyuncuların fayda sağlayabileceği yeni ve farklı finans ve ticaret modelleri araştırmak.
5. Müşteri ile bağlantı kurmak: Daha iyi sosyal, çevresel ve ekonomik şartları destekleyen sürdürülebilir çay talebi yaratmak için, markalar ve müşteriler yoluyla tedarik zincirinde sürdürülebilirlik konusunu ön plana çıkarmak.
haber365