Çaykur Genel Müdürü İmdat Sütlüoğlu, bu yıl uygulamaya konulan randevulu yaş çay alımlarının ve organik üretime geçişin Çaykur tarihinde alınmış devrim niteliğinde iki karar olduğunu söyledi.
Basın mensupları ile bir araya gelen Çaykur Genel Müdürü İmdat Sütlüoğlu, bu yıl tüm çay tarım alanlarında uygulanacak randevulu yaş çay alım kararını ve organik üretime geçiş politikalarını değerlendirdi.
Alınan her kararın devrim niteliğinde olduğunu belirten Sütlüoğlu, “Randevulu alım sistemini geçtiğimiz yıllarda bazı pilot alım yerlerinde denedik ve uygulama olumlu sonuçlar verdi. 2013 yılında müstahsilin tamamını randevulu sisteme dahil etmeyi planlıyoruz. Hazırlıklarımızı yaptık. Üreticilerimizin yüzde 90’ı 4-5 dönüm alanda çay tarımı yapıyor. Kontenjan uygulaması yüzünden günde 50 kilo kadar çay hasat edip Çaykur’a veriyor. Bu nedenle kampanya süresi olan yaklaşık 120 gün çay bahçesinde kalarak 120 gün alım yerlerine gitmek zorunda kalıyor. Biz üreticilerimize dört farklı alternatif sunuyoruz. Az çayı oyan üreticilerimiz haftalık kontenjanının tek günde toplayıp satabilecek. Ayın her günü değil sadece dört günü çay bahçesine girecekler. Çok çayı olanlar ise eğer haftalık yaklaşık 1 tonun üzerinde kontenjanı bulunanlar bunu bir günde toplayamayacağı için onlara birkaç günde çaylarını toplayıp satma imkanı sağlanacak. Gurbetçi olup çay dönemi ilimize gelen hemşehrilerimiz ise bir aylık çaylarını ardı ardına dört gün içerisinde toplayıp satabilecek. Son alternatifte ise eski sistemle 120 gün bahçede kalmayı tercih eden üreticilerimiz eski sistemde çay hasat etmeye devam edebilecek. Bu uygulamada üreticimize her hangi bir zorlamada bulunamayız. Onlarında bu sistemi onay vermeleri gerekir. Bu nedenle cep telefonları üzerinden bir anket yapacağız. Üreticilerimizden bu dört seçenekten bin tanesini tercih etmelerini isteyeceğiz. Bizde tüm üreticilerimizin cep telefon numaraları mevcut. Ancak numaraları değişen üreticilerimizin bilgi güncellemesi yapmaları gerekmektedir ” dedi.
Sütlüoğlu, Türk çayının diğer dünya ülkelerinin çaylarına kıyasla yüzde 100’ünün organiğe dönüşebilme imkanı bulunduğunu belirterek, “Üzerine kar düşen, haşere içermediği için zirai mücadele yapılmayan tek çay bizim çayımızdır. İçerisinde hiçbir katkı maddesi barındırmaz. Dünyada ki organik üretimlerde özellikle tütün pestisisti kullanılmaktadır. Dünya Sağlık Örgütü’nün bu tarzda ki üretimleri yasaklaması söz konusudur. Bizim farklı bir ayrıcalığımız ise tüm çay tarım alanlarımızı organiğe dönüştürme imkanını sahip olmamızdır” diye konuştu.
Sütlüoğlu, tüm çay tarım alanlarının organiğe dönüşmesi durumunda Türk çayının tüm dünyada tercih edilip bir noktaya geleceğini, buna bağlı olarak üreticilerin topladığı çayları çok daha yüksek bedeller ile çok daha rahat satabileceklerini vurguladı. Sütlüoğlu ayrıca Çaykur olarak organik üretime geçiş yapan üreticilerin 3 yıl yaşayacakları ürün kaybını desteklemeler ile karşılayacakları teminatını verdi.
Sütlüoğlu bir soru üzerine Çaykur’da yetkili sendika olan Tek Gıda İş Sendikası’nın grev kararı aldığını hatırlatarak, “Çaykur işçileri hem işçimiz hem de çay müstahsilidir. Çay alım zamanı gerçekleştirilecek bir grev Çaykur’a ve çay sektörüne büyük zarar verir. Bunun altından kimse kalkamaz. Biz çözüm yolları aranırken iş yeni huzuru için tüm işçileri kapsayacak bir çözümden yanayız. Aksi takdirde işçiler arasında ayrışma ve huzursuzluklar olur” ifadelerini kullandı.
haber365