Muğla’daki ünlü İztuzu plajına yapılacak caretta caretta görünümlü hastane ile ilgili tartışmalar büyüyor. Çevreciler, girişime olumlu yaklaşıyor ancak binanın, plaja yapılmasına karşılar. Tahsis edilen 22 dönümlük araziyle birlikte ormanın da imara açılacağı konusu herkesi endişelendiriyor.
Muğla’nın Ortaca ilçesine bağlı Dalyan beldesindeki, dünyaca ünlü İztuzu Plajı’na yapılması planlanan caretta caretta görünümlü hastaneye tepkiler devam ediyor. Hastanenin bölgedeki doğal dengeyi bozacağını savunan çevreciler, topladıkları yaklaşık 17 bin imzalı dilekçeyi Orman ve Su İşleri Bakanlığı, Kültür ve Turizm Bakanlığı ile Pamukkale Üniversitesi (PAÜ) Deniz Kaplumbağaları Araştırma ve Rehabilitasyon Merkezi’ne gönderdi.
İztuzu Plajı’na yapılmak istenen hastaneye karşı başlattıkları imza kampanyasının sonuçlandığını belirten İztuzu Kumsalını Kurtarma Platformu Dönem Sözcüsü Av. Berna Babaoğlu Ulutaş, “Neden bu projeyi ısrarla buraya yapmak istiyorlar, anlamış değiliz. Hastanenin yapılmasına değil, yerine karşıyız. Başka yere yapılması halinde desteğe hazırız.” dedi. Platform Sözcüsü Murat Demirci ise Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın, deniz kaplumbağası hastanesi projesi için İztuzu ormanında 22 dönümlük arazi tahsis ettiğine dikkati çekti. Bu tahsisle birlikte 2013 yılı sonlarında Çevre ve Şehircilik ile Orman ve Su İşleri bakanlıklarının sorumluluğu altındaki bu ormanın imara açılmasının, bölgede yaşayan ve nesli tehlike altındaki türlerin yaşam alanlarının yok olması anlamına geldiğini kaydetti.
Koruma alanına yapılacak hayvan hastanesinin onaylanmasını ve akabinde ormanlık alanda 124 ağacın numaralandırılmasını kaygıyla karşıladıklarını ifade ederek, “Dünyaca ünlü İztuzu kumsalı, nesli tehlike altında olan iribaş ve yeşil deniz kaplumbağalarının doğal yaşam alanı. Kumsalın hemen bitiminden başlayan ormanlık alan ise Göcek karasemenderi olarak bilinen ve dünyada sadece Muğla’da bulunan endemik bir türe ev sahipliği yapmaktadır. Bu semender, yaşam alanlarının tahrip edilmesi sebebiyle Uluslararası Doğa Hayatını ve Doğal Kaynakları Koruma Birliği (IUCN)’nin, nesli tükenme tehlikesi altındaki türler için oluşturduğu kırmızı listeye alınmıştır. Söz konusu alanda ağaçların kesilmesi de dahil her türlü inşaat, yapılaşma, yol açma ve yol genişletme faaliyeti, bu endemik türün yaşam alanlarının tahrip edilmesi anlamına gelmektedir ve bu uygulama, Türkiye’nin 1984 yılında imzaladığı Bern Sözleşmesi (Avrupa’nın Yaban Hayatı ve Yaşam Ortamlarını Koruma Sözleşmesi)’ne aykırıdır.” diye konuştu.
PAÜ Rektörü Prof. Dr. Hüseyin Bağcı’ya hitaben yazılan mektupta şu ifadelere yer verildi: “Konumu sebebiyle İztuzu kumsalına, arkasındaki ormana ve ekosistemine, doğal ve tarihî özellikleriyle oluşan bütünlüğe zarar verecek ve olası eklemeler, yeni araştırma merkezleri ve eğitim ve dinlenme tesisleri için emsal teşkil edecek, burasını adeta tema parkına dönüştürecek bu tesisi ısrarla İztuzu’na yapmak istemenizi şaşkınlıkla karşılıyoruz. Biz ekte imzası bulunan 17 bin Dalyanlı, projenizi İztuzu kumsalına yaptırmamaya kararlıyız.”
haber365