ÇİFTÇİ BU ”DİKEN”İ ÇOK SEVDİ -ANADOLU’DA ”DİKEN” ADIYLA BİLİNEN ASPİR BİTKİSİNİN EKİM ALANLARININ TİCARİ OLARAK EKİLMEYE BAŞLANDIĞI 2004 YILINDAN BU YANA 100 KAT ARTTIĞI BİLDİRİLDİ -TÜRKİYE ASPİR DERNEĞİ BAŞKANI PROF. DR. AKINERDEM: ”KİLOGRAMDA 40 KURUŞ DESTEK ALAN ASPİRİN EKİM ALANLARININ BU YIL YÜZDE 100 ARTARAK 20 BİN HEKTARA ULAŞMASINI BEKLİYORUZ”
KONYA (A.A) – Anadolu’da yüzyıllardır hayvanlara yem için ekilen ve ”diken” olarak bilinen aspir bitkisinin ekim alanlarının, ticari olarak ekilmeye başlandığı 2004 yılından bugüne kadar geçen sürede 100 kat arttığı bildirildi.
Türkiye Aspir Derneği Başkanı ve Selçuk Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarla Bitkileri Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Fikret Akınerdem, AA muhabirine yaptığı açıklamada, aspir ekiminin Anadolu’da yüzyıllardır geleneksel olarak yapıldığını söyledi.
Anadolu insanının aspir bitkisini develere, atlara ve eşeklere yem olarak ürettiğini ve bu bitkiye ”diken” ismini verdiğini dile getiren Akınerdem, yağ kalitesinin yüksek olması nedeniyle ıslah edilen çeşitlerinin ise 2004 yılından itibaren ticari olarak ekilmeye başlandığını anımsattı.
Prof. Dr. Akınerdem, kuraklığa dayanıklı, Anadolu orijinli aspirin 2004 yılında 100 hektarlık alanda ekiminin yapıldığını ifade ederek, 2010 yılında ise ekim alanlarının 100 kat artarak 10 bin hektar sınırına dayandığını vurguladı.
Aspir bitkisinin son yıllarda üreticiler ve yağ sanayicilerinin gündeminde de olduğunu kaydeden Akınerdem, bitkisel üretim desteklemelerinin yağlı tohumlu bitkiler lehine daha da yüksek olmasının ilginin artmasında etkili olduğunu belirtti.
Akınerdem, 2011 yılı için kilo başına desteklemenin buğdayda 5, arpada 4 kuruş iken, aspirde 40 kuruş olduğuna dikkati çekti.
-SATILMADAN KENDİNİ AMORTİ EDİYOR-
Aspirde kilogram başına 40 kuruş destekleme verilirken, bir kilogram aspirin çiftçiye maliyetinin 40 kuruş bile olmadığını vurgulayan Prof. Dr. Akınerdem, şunları kaydetti:
”Ayrıca aspir ekiminde sertifikalı tohum için kilogramda 5, mazot için litrede 4 kuruş destek veriliyor. Aspir henüz satılmadan kendini amorti ediyor. Tarım ve Köyişleri Bakanlığının çok önemli destekleri var. Yine tohumunda yüzde 30-45 arasında yağ bulunan aspir, içeriğindeki oleik asit sayesinde zeytinyağı gibi rafine edilmeden tüketilebiliyor. Yağı, sabun, boya, vernik ve cila olarak kullanılabiliyor. Yine ürünün 3’te 2’sinden küspe olarak faydalanılabiliyor. Küspede yüzde 25 oranında protein barındırıyor. Renkli çiçekleri gıda ve kumaş boyasında kullanılabilen aspir bitkisinin yağı da biyodizel olarak kullanılıyor.”
Akınerdem, aspir bitkisinin bu avantajları nedeniyle çiftçinin her geçen yıl daha fazla ilgisini çektiğini anlatarak, ”Kilogramda 40 kuruş destek alan aspirin ekim alanlarının bu yıl yüzde 100 artarak 20 bin hektara ulaşmasını bekliyoruz. İlginin böyle devam etmesi durumunda 10 yıl içerisinde aspir üretim alanlarının 500 bin hektara çıkacağını ve yağ açımızı kapatmada önemli yol alınacağını tahmin ediyoruz” diye konuştu.
Çiftçilere yağışların uygun olduğu şu günlerde boş kalan arazilerine hatta nadas alanlarına aspir ekmeleri tavsiyesinde bulunan Akınerdem, aspirin buğdaya nazaran çiftçilere 2 kat fazla gelir getirdiğini söyledi.
Aspir bitkisi son zamanlarda üzerinde yapılan çeşitli ıslah yöntemleri sonucunda (burada gdo anlaşılmamalıdır, zira konvansiyonel ıslahta herhangi kimyasalla muamele edilmemektedir) çiftçilerce aranan bir bitki olmuştur. Eskide olduğu gibi sadece belirli alanlarda kullanımı olmayıp, sanayiinin de gelişmesi ve artmasına paralel olarak rağbet görmeye başlamıştır. Ayrıca Tarım Bakanlığı tarafından verilen destekler de çiftçilerimizi bu bitkiye yöneltmekte ve böylece ülke ekonomisi de bu sayede bu bitkiden elde edilen ürünler etkin bir şekilde değerlendirme yoluna girmiştir.