Karacabey Ziraat Odası Meclis Başkanı Nuri Karaca, yeni çıkan toprak kanunu sayesinde tarım arazilerinin bölünmesinin önleneceğini söylerken, emlakçılar ise tarla satışlarının durmasına tepkili.
Zirai arazilerin küçük parçalara bölünmesini önleyen, “toprak koruma ve arazi kullanımı hakkındaki kanunda değişiklik öngören yasa” Resmi Gazete’de yayımlandı. Kanuna göre, belirlenen asgari büyüklüğe erişmiş tarım arazileri ‘bölünemez eşya vasfı’ kazanacak. Buna göre, asgari zirai arazi büyüklüğü, mutlak tarım arazileri, marjinal tarım arazileri ve özel ürün arazilerinde 2 hektar (20 dönüm), dikili tarım arazilerinde 0.5 hektar (5 dönüm), örtü altı tarımı yapılan arazilerde 0.3 hektardan (3 dönüm) küçük belirlenemeyecek. Bakanlık, asgari arazi büyüklüklerini günün şartlarına göre artırabilecek. Tarım arazileri bakanlıkça belirlenen büyüklüklerin altında ifraz edilemeyecek ve hisselendirilemeyecek.
Kanun değişikliğini değerlendiren Karacabey Ziraat Odası Başkanı Nuri Karaca, “03.07.2005 tarihli ve sayılı toprak koruma ve arazi kullanımı kanunu 30.04.2014 sayılı ve 6537 sayılı kanunla değiştirilmiştir. Tarımda verimliliği ve karlılığı hedefleyen kanun değişikliği, sadece tarım ve hayvancılıkla iştigal eden, tarımı meslek olarak icra eden ve geçimini tarım ve hayvancılıkla sağlayan gerçek çiftçiler tarafından memnuniyetle karşılanmıştır. Yıllardır gerçekleştirilemeyen değişikliklerle, bundan böyle tarım arazileri bölgelere göre Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığınca belirlenen asgari tarım arazisi ve yeter gelirli arazi kriterlerine göre belirlenen miktarlardan aşağı ifraz edilemeyecek ve bölünemeyecektir” dedi.
Yeter gelirli zirai arazi büyüklüğünde arazinin miras kalması durumunda, bir veya birden fazla mirasçıya devredilebileceğini ya da ailenin malların ortaklığı veya limited şirket kurarak araziyi çalıştırabileceğini hatırlatan Karaca, “Yeter gelirli tarım arazisini, sahipleri Karacabey’de sulu 65 dekar, kuru 140 dekar bölünmeden üçüncü bir kişiye devredebilir. Mirasçılar kendi aralarında anlaşamazlarsa, yetkili sulh hukuk mahkemelerine dava açılabilir. Mahkeme öncelikle tarıma ehil olan ve geçimini tarımdan sağlayan varise, diğer mirasçıların miras paylarının bedelini belirli şartlarda ödemek üzere araziyi devreder. Araziyi alan varise, kredi kullanması halinde bakanlık tarafından faiz desteği verilebilir. Bakanlık tarafından belirlenen asgari büyüklüğe erişmiş araziler bölünemez eşya vasfı kazanır” diye konuştu. Nuri Karaca sözlerini şöyle sürdürdü:
“Sulh hukuk mahkemeleri nezdinde açılacak davalar, her türlü resim ve harçtan muaftır. Mirasa konu yeter gelirli arazinin kendisine devrini talep eden mirasçı bulunmadığı takdirde, hakim, arazinin satışına karar verir ve elde edilen gelir mirasçılara hisseleri oranında paylaştırılır. Kanuna eklenen geçici madde ile yayım tarihinde (30.04.2014) mirasçılar arasında henüz paylaşımı yapılmamış arazilerin devir işlemleri bu kanundan önceki kanun hükümlerine göre tamamlanır. Bu kanun çevre öncelikli sürdürülebilir tarımı sağlamak, tarımla uğraşan gerçek çiftçilerin maliyetlerini düşürerek, daha fazla para kazanmalarını temin etmek ve yapılan toplulaştırma çalışmaların verimliliğini artırmak için çıkarılmıştır. Netice itibariyle Karacabey ilçesinde yeter gelirli tarım arazisi büyüklüğü sulu 65 dönüm, kuru 140 dönüm olarak belirlenmiş olup, bu miktarın altındaki araziler bölünmeyecektir. Hayırlı olsun.”
EMLAKÇILAR TEPKİLİ
Bursa Dijitalemlak Arsa ve Arazi Uzmanı Ahmet Abdülaziz Öztürk ise yapılan değişiklik sonrası 25 Mayıs 2014 itibariyle, Tapu ve Kadastro Bölge Müdürlükleri’ne genelge gönderilmesine rağmen, kanun kapsamında henüz bir yönetmeliğin yayımlanmadığını belirtti. Yapılan değişiklikle artık tarla satışının durma noktasına geldiğini söyleyen Öztürk, tarım arazilerinin satışına ambargo geldiğini ileri sürdü. Öztürk, “25 Mayıs’tan itibaren Türkiye’de büyük problemler ve kaos ortaya çıkmıştır. Vatandaş gayrimenkulünü satmak için Tapu ve Kadastro Müdürlükleri’ne müracaat ederek, bağlı olduğu belediyede mevcut yerin nazım imar planında olup olmadığını sorduğunda, gelen cevaba göre işlemi devam edecek. Ancak olumsuz bir durum olduğunda, Tarım İlçe Müdürlükleri henüz tapu dairesinin sorduğu soruya cevap veremiyor. Şehrin içinde kalmış, yapılaşmaya çok yakın tarım arazilerinde zaten tarım yapılmıyor. Bu kanundan şehirleşmeye yakın tarım arazilerinin muaf olması lazım.
Yönetmelik hazırlığı devam ettiği için, mevzuat şu anda net değil. Bundan dolayı çiftçiler büyük sıkıntılar yaşıyor. Kanunu incelediğimizde, bu yasanın artı ve eksileri bulunmaktadır. Biz şu anda eksilerin giderilmesini istiyoruz” dedi.