Çiftçiye IPARD Desteği

0
984

Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, Avrupa Birliği (AB) tarafından Türkiye’ye tahsis edilen 874 milyon avroluk hibe desteğinin tamamını Türk çiftçisinin kullanmasını sağlayacaklarını bildirdi.
Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, kırsal kalkınmaya katkı sağlayacak IPARD programına her türlü desteği vereceklerini, bu program için Avrupa Birliği (AB) tarafından Türkiye’ye tahsis edilen 874 milyon avroluk hibe desteğinin tamamını Türk çiftçisinin kullanmasını sağlayacaklarını bildirdi.

TZOB Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, yaptığı açıklamada, Avrupa Komisyonu tarafından 2008 tarihinde onaylanarak uygulamaya konan Kırsal Kalkınma Programı’nın (IPARD) 42 ilde uygulanacağını, TZOB’un, gerek merkezde gerek yerelde bilgilendirme çalışmaları yaparak ziraat odalarına teknik hizmet sunacağını vurguladı.
TZOB ve Ziraat Odalarının 2006-2010 döneminde, kırsal kalkınma için 200 proje hazırladığını, bunlardan 108’inin kabul görerek uygulama imkanı bulduğunu bildiren Bayraktar, şunları söyledi: “Hazırlanan bu projelerle ziraat odalarına 11 milyon 289 bin 402 avro hibe sağlanmıştır. Bu kaynak, bölgelerde Avrupa Birliği standartlarında örnek işletme oluşturulması, yeni ürün çeşitlerinin devreye sokulması, kapasite geliştirme, eğitimlerle bilinç düzeyinin artırılması, mevcut istihdamın korunması ve yeni istihdam olanaklarının geliştirilmesi gibi hizmetlerde kullanılmıştır. Zaten tarımda ulusal önceliğimiz; kırsal kalkınma politikaları eşliğinde yapısal sorunların giderilerek verimlilik düzeyinin artırılması, temel gıda maddeleri ve bazı stratejik ürünlerde kendine yeterlilik, kaliteli ve Avrupa Birliği standartlarında üretim olmalıdır.”

Avrupa Birliği’nin aday ve potansiyel aday ülkelere yönelik 2007-2013 yılları arasında Türkiye’ye Katılım Öncesi Mali Yardım Aracı (IPA) adı altında mali yardım uyguladığını anlatan Bayraktar, sözlerini şöyle sürdürdü: “Türkiye’de bu mali yardımlar kapsamında Kırsal Kalkınma Bileşeni olarak IPARD programı uygulanmaya konuldu. Program, 25 Şubat 2008 tarihinde Avrupa Komisyonu tarafından onaylandı. Program, Türkiye’nin katılım öncesi dönemdeki öncelikleri ve ihtiyaçlarını dikkate alarak, sürdürülebilir kalkınmayı sağlamak için kapasite oluşturmayı hedefliyor. İşletmeleri AB standartlarına yükseltmeyi amaçlıyor.”

IPARD PROGRAMININ TEDBİRLERİ

Bayraktar, IPARD programının ilk tedbirinin “tarımsal işletmelerin topluluk standartlarına yükseltilmesi ve yeniden yapılandırılmasına yönelik yatırımlar” olduğunu, bu tedbirin “süt üreten tarımsal işletmelerin desteklenmesi” ve “et üreten tarımsal işletmelerinin desteklenmesi” adlı iki alt tedbirden meydana geldiğini dile getirdi.
İkinci tedbirin, “tarım ve balıkçılık ürünlerinin işlenmesi ve pazarlanmasının geliştirilmesi ve topluluk standartlarına yükseltilmesine yönelik yatırımlar” olduğunu bildiren Bayraktar, bu tedbirin de “süt ve süt ürünlerinin işleme ve pazarlanmasının desteklenmesi”, “et ve et ürünlerinin işleme ve pazarlanmasının desteklenmesi”, “meyve ve sebzelerin işleme ve pazarlanmasının desteklenmesi”, “su ürünlerinin işleme ve pazarlanmasının desteklenmesi” şeklinde dört alt tedbiri içerdiğini ifade etti.
Bayraktar, üçüncü tedbirin “kırsal ekonomik faaliyetlerin çeşitlendirilmesi ve geliştirilmesi” olduğunu belirterek bu tedbirin de “çiftlik faaliyetlerinin çeşitlendirilmesi ve geliştirilmesine destek verilmesi, yerel ürünler ve mikro işletmelerin ekonomik gelişimine destek verilmesi, kırsal turizmin gelişimine destek verilmesi” ve “kültür balıkçılığının gelişimine destek verilmesi” başlıklı dört alt tedbirden oluştuğunu belirtti.

**IPARD PROGRAMININ UYGULANACAĞI 42 İL

Bayraktar, IPARD programının, 3 tedbir için 29 Ağustos 2011 tarihi itibariyle Afyonkarahisar, Amasya, Balıkesir, Çorum, Diyarbakır, Hatay, Isparta, Kahramanmaraş, Kars, Konya, Malatya, Samsun, Sivas, Şanlıurfa, Tokat, Trabzon, Yozgat ve 2 Mart 2012 tarihi itibariyle Erzurum, Ordu, Van olmak üzere toplam 20 ilde uygulanmaya başladığını söyledi.

Bayraktar, IPARD Programının 42 ilde uygulanacak olup, 2. dönem uygulama illeri için akreditasyon süreci tamamlanıp, Kasım 2012’de gerçekleşecek olan Avrupa Komisyonu denetimlerini takiben 2013 yılında akreditasyon kararı beklendiğini anlattı.
Program kapsamında akredite olmuş 20 il ve yeni akredite olacak 22 il için tüzel kişiler veya şirketlerce hazırlanacak projelere yüzde 50 hibe desteği sağlandığını belirten Bayraktar, “20 ile eklenecek 22 il ise; Ağrı, Aksaray, Ankara, Ardahan, Aydın, Burdur, Bursa, Çanakkale, Çankırı, Denizli, Elazığ, Erzincan, Giresun, karaman, Kastamonu, Kütahya, Manisa, Mardin, Mersin, Muş, Nevşehir ve Uşak olacak. 2011 yılında başlayan program, akreditesini tamamlamış 20 ilde uygulanıyor. Önümüzdeki seneden itibaren de belirlenen diğer 22 ilde uygulanmaya başlanacak” dedi.

TZOB Genel Başkanı Bayraktar, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı tarafından yürütülen programla; tarım sektöründe ve kırsal alanda faaliyet gösteren üreticilerin, özel sektör ve potansiyel yatırımcıların, tarım ve kırsal kalkınma alanında destekleneceğini bildirdi. Bayraktar, Avrupa Birliği hibe fonlarının kırsal kesimde yaşayan halkımıza, çiftçilere, üretici birliklerine ve tarım sektöründe faaliyet gösteren firmalara projeler karşılığında ve sözleşmelerine uygun olarak kullandırılacağını söyledi. Bayraktar, şöyle devam etti:

“Bu programla Avrupa Birliği hibe fonları, kırsal kesimde yaşayan halkımıza, çiftçilere, üretici birliklerine ve tarım sektöründe faaliyet gösteren firmalara projeler karşılığında ve sözleşmelerine uygun olarak kullandırılacaktır.

Bu programla; tarımsal işletmelerin yeniden yapılandırılması ve Avrupa Birliği standartlarına ulaştırılmasına yönelik yatırımlar, tarım ve balıkçılık ürünlerinin işlenmesi ve pazarlanması, Avrupa Birliği standartlarına ulaştırılmasına yönelik yatırımlar, kırsal ekonomik faaliyetlerin çeşitlendirilmesi ve geliştirilmesine yönelik olarak hazırlanan projeler hibe desteğinden yararlanabilecek.

Avrupa Birliği tarafından Türkiye’ye tahsis edilen 874 milyon avroluk hibe desteğinin kırsal kalkınma faaliyetlerinde, tarımda yatırım yapacak girişimciler için kullanılmasını fevkalade önemli buluyoruz. Çünkü, Avrupa Birliği IPARD için ayırdığı 1 milyar 80 milyon avroluk kaynağın yüzde 80’den fazlasını Türkiye’ye ayırdı. Bu hibe programından hemen yararlanılmaya başlanmalıdır. Buradaki bir gecikme, hibe programının büyük bölümünün kullanılmadan iade edilmesine yol açar. Çiftçinin, üreticinin yeterince finansmana ulaşamadığı bu ortamda, hazır hibeyi kullanamamak hepimizin hatası olur.”

Bayraktar, programa göre, kırsal kalkınmaya ayrılan toplam fon miktarının yüzde 75’ini Avrupa Birliği, kalan yüzde 25’ini ise Türkiye’nin karşıladığını, proje bazında ise çiftçilerin toplam proje bedelinin yüzde 50’sini hibe olarak programdan alabildiğini dile getirdi.

Finansal işbirliğini içeren IPARD-II programının da başlayacağına dikkat çeken Bayraktar, 2014-2020 dönemini kapsayacak programın mali yardımların ulusal öncelikleri gerçekleştirebilmesine yönelik olacağını bildirdi.

AB Komisyonu’nun 29 Ağustos 2011 tarihli kararıyla verilen yetki devri kapsamında Tarım ve Kırsal Kalkınmayı Destekleme Kurumu, Katılım Öncesi Mali Yardım Aracı Kırsal Kalkınma (IPARD ) Programı’nın 7 Başvuru Çağrı İlanı yayınladığını, 900 teklif alındığını belirten Bayraktar, birinci başvuru çağrı döneminde onaylanan 4 projenin faydalanıcıları ile sözleşme imzalandığını ve söz konusu dört faydalanıcıya ödemelerinin yapıldığını, ikinci ve beşinci başvuru çağrı dönemlerinde ise onaylanan toplam 236 faydalanıcıyla sözleşme imzalandığı bilgisini verdi.

Altıncı başvuru çağrı dönemine ilişkin değerlendirmelerin devam ettiğini ve yedinci başvuru çağrı dönemi ise yeni sonlandığını kaydeden Bayraktar, TZOB ve Ziraat Odalarının hazırladığı projelerle Avrupa Birliği Katılım Öncesi Mali Yardım çerçevesindeki programlara aktif katılım sağladığını ve bu projelerin ziraat odalarında başarıyla uygulandığını vurguladı.

TZOB Genel Başkanı Bayraktar, hazırlanan projeler ile Ziraat Odalarının, bölge nüfusunun ekonomik ve sosyal koşullarının iyileştirilmesine, bölgesel gelişmişlik farklarının azaltılmasına, üreticilerin kapasitelerinin geliştirilmesine, istihdamın artırılmasına, sürdürülebilir ekonomik kalkınmanın sağlanmasına ve kalkınma için yerel faaliyetlerin harekete geçirilmesine büyük ölçüde katkıda bulunduğunu söyledi.

“ZİRAAT ODALARIMIZ HER ZAMAN ÖNCÜLÜK ETMİŞTİR”

Bayraktar, şunları kaydetti: “Ziraat Odalarımız, AB standartlarında örnek işletme oluşturulması, tarımsal ürün çeşitliliğinin artırılması, işletmelerin kapasitelerinin, insan kaynaklarının ve istihdamın, girişimciliğe yönelik yaklaşımların, tarımsal üretim tekniklerinin, yerel ürünlerin pazarlanmasının geliştirilmesi, gelir getirici faaliyetlerin çeşitlendirilmesi, ürünlerin kalitesinin artırılması, çevre dostu uygulamaların ve teknolojilerin tanıtılması gibi yararlar sağlanarak çiftçilerimizin ekonomik aktivitelerini ve yaşam kalitelerini artırmaya her zaman öncülük etmiştir.

Avrupa Birliği mali yardım programlarından çiftçilerimizin azami düzeyde faydalanmalarını sağlamak amacıyla, ziraat odalarımızın hem programın tanıtımında, hem projelerin hazırlanmasında daha etkin bir şekilde yer alabilmesi için söz konusu programlarla ilgili odalarımıza eğitim ve teknik hizmetin verilmesi önem taşımaktadır.
Bu bilinçle TZOB, Türkiye genelindeki 750 adet ziraat odamıza, program ve projelerle ilgili eğitim seminerleri düzenlemeye başlamıştır. Bu seminerlerde, başvuru koşulları, proje zamanları gibi temel konularda bilgilendirme çalışmaları yapılmaktadır.
Birliğimiz, yapmış olduğu bu bilgilendirme çalışmaları ve proje hazırlık aşamasında sağladığı teknik desteği ile odalarımızı proje hazırlama konusunda teşvik etmektedir. Odalara yönelik bu eğitim çalışmalarıyla, odaların bu programa yönelik proje hazırlamaları teşvik edilerek çiftçilerimizin hibelerden en yüksek seviyede faydalanmaları ve çiftçilerimize daha iyi hizmet vermeleri amaçlanmıştır.”

Programın başarısının Türkiye’ye bağlı olduğunu, çünkü Avrupa Birliği’nin kriterlerini, standartlarını belirlediğini, zamanın hızla ilerlediğini bildiren Bayraktar, “3 yıl zamanımız var. Bu parayı ya kullanacağız ya da para Brüksel’e geri dönecek. Bir an önce, eksiksiz projeler hazırlayıp başvurularımızı yapmamız lazım. Çiftçimiz, kendi karşılaması gereken proje bedelinin yüzde 50’sini karşılayamıyorsa, uygun vade ve faiz oranlarıyla bu rakam bankalarımız tarafından çiftçimize kredi olarak açılmalıdır. Kredi konusunda da başta Ziraat Bankamız olmak üzere bankalarımıza büyük görev düşüyor” diye konuştu.

Bir Cevap Yazın