ÇİLEK İHRACATI YENİDEN BAŞLADI -TÜRKİYE’NİN EN ÖNEMLİ ÇİLEK ÜRETİM MERKEZLERİNDEN MERSİN’İN SİLİFKE İLÇESİNDE, 1,20 TL’YE KADAR DÜŞEN ÇİLEĞİN KİLO FİYATI İHRACATIN BAŞLAMASIYLA BİRLİKTE 2 TL’YE YÜKSELDİ -ÇİLEK ÜRETİCİLERİ BİRLİĞİ BAŞKANI ÖZMEN: ”TÜRK ÇİLEĞİ DÜNYA PAZARLARINDA MARKA OLDU. BU MARKAYA GÖLGE DÜŞMEMESİ İÇİN EN KALİTELİ ÇİLEĞİ EN UYGUN FİYATA VERİYORUZ” -”ÇİLEKTEKİ MEYVE İRİLİĞİ HORMONDAN DEĞİL CİNSİNDEN KAYNAKLANIYOR”
SİLİFKE (A.A) – Türkiye’nin önemli çilek üretim merkezlerinden biri olan Mersin’in Silifke ilçesinde, nisan yağmurları nedeniyle üreticinin hasat edemediği çileğin, hava şartlarının normale dönmesiyle birlikte yeniden ihracatına başlandığı bildirildi.
Silifke Çilek Üreticileri Birliği Başkanı Ahmet Özmen, AA muhabirine yaptığı açıklamada, havaların düzelmesi ve kaliteli çeşitlerin hasadının başlamasıyla birlikte 1,20 TL’ye düşen çileğin kilosunun yeniden 2 TL’ye yükseldiğini söyledi.
Atayurt Halinden günlük ortalama 500 ton çilek sevkıyatının gerçekleştirildiğini anlatan Özmen, ”Her gün 250 ton çileği Rusya ağırlıklı olmak üzere Romanya, İspanya, İran ve Irak’a ihraç ediyoruz. Kalan kısmını ise iç piyasada İstanbul, Ankara ve İzmir başta olmak üzere büyük şehirlere gönderiyoruz” dedi.
Bu yıl 20 bin dönüm arazide üretimi yapılacak olan 80 bin ton çilekten en az 20 bin tonunu ihraç etmeyi hedeflediklerini anlatan Özmen, bunun da hem ilçe ekonomisine hem de ülke ekonomisine önemli bir katkı sağlayacağını belirtti.
Çileklerin dış piyasanın yanı sıra iç piyasaya da ”termokinli araçlarla” taşındığını, bunun da meyvenin raf ömrünü ve ürün kalitesini artırdığını anlatan Özmen, ”Türk çileği dünya pazarlarında marka oldu. Bu markaya gölge düşmemesi için en kaliteli çileği en uygun fiyata veriyoruz” dedi.
Özmen, ürün kalitesinin yüksek olması ve soğuk hava depoları ile ön soğutma tesislerinin sayısındaki artışla birlikte Silifke çileğinin daha fazla itibar gördüğüne dikkati çekerek, ”Artık marka haline gelen Silifke çileği ilçemizin vazgeçilmez geçim kaynakları arasında yer alıyor. Çilek, ilçemize döviz getirerek bölge ve ülke ekonomisine katkı sağlıyor” diye konuştu.
Önceki yıllarda tek bir fidan çeşidi kullanılması nedeniyle nisan ve mayıs ayında pazarda yığılan çileğin çok ucuz fiyattan satıldığını anlatan Özmen, şimdilerde fidan çeşitliliği nedeniyle hasat mevsiminin süresinin daha uzun olduğunu, bu sayede arz-talep dengesinin üretici lehine döndüğünü kaydetti.
Önceden 4 ay olan hasat periyodunun taze fide dikimleriyle 7 aya çıkarıldığını vurgulayan Özmen, yeni çeşitlerin bölge iklimine uyumunun, Silifke çileğinin marka haline gelmesine katkı sağladığını bildirdi.
Silifke’de çilek üretiminin önemli bir istihdam yarattığına da dikkati çeken Özmen, ”Temmuz ayı sonu itibariyle tarlaların hazırlanıp dikimin yapılması, ardından budama, ilaçlama, gübreleme, yabani ot ile mücadele ve toplanması gibi çalışmalar haziran ayına kadar devam eder. Silifke’de yaklaşık 3 bin aile çilek işçiliği yaparak geçimini sağlıyor” dedi.
Özmen, çilek işinde çoğunluğu kadınlardan oluşan yöre halkının yanı sıra Şanlıurfa, Diyarbakır ve Kahramanmaraş’tan gelen işçilerin de çalıştığını kaydetti.
-ÇİLEKTEKİ İRİLİK-
Özmen, Silifke çileğinde çeşit yelpazesini sürekli geliştirdiklerini, ihracata dayanıklı olması için meyve eti sert, raf ömrü uzun ve iri türlerin daha fazla tercih edildiğini belirterek, ”Çilekteki irilik bazen ‘hormonlu’ olduğu düşüncesine neden oluyor. Oysa, çilekteki meyve iriliği hormondan değil cinsinden kaynaklanıyor. Yöremizde yetişen çilekte hiçbir şekilde hormon kullanılmamaktadır” dedi.