Çözüm süreci kapsamında, güvenlik nedeniyle uzun yıllar kullanılamayan 150 bin dekar arazi yeniden tarıma kazandırıldı.
Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde hayatın her alanında kendini hissettiren çözüm süreci, Şırnak’ta tarımın canlanmasını da sağladı.
Çözüm süreci sayesinde bir yılı aşkın süredir silah seslerinin duyulmadığı Şırnak’ta, sosyal yaşamdaki hareketliliğin yanı sıra tarımsal alanda da bereket yaşanıyor.
Çözüm süreci kapsamında, güvenlik nedeniyle uzun yıllar kullanılamayan 150 bin dekar arazi yeniden tarıma kazandırıldı.
Şırnaklılar, kentin 10 kilometre dışında yer alan Namaz Dağı eteklerindeki bağ, bahçe ve tarım arazilerine adeta akın ederken, güvenlik nedeniyle daha önce gidilemeyen alanlardaki tarım arazilerini taşlardan temizleyen vatandaşlar, arazilere meyve fidanları dikmeye başladı.
“Tarımda önemli mesafe kat edildi”
Gıda, Tarım ve Hayvancılık İl Müdürü Ahmet Yaldız, çözüm süreci sonrası Şırnak’ın tarımda önemli mesafe aldığını söyledi.
Bölgedeki olumlu gelişmelerin ardından vatandaşların tarımsal faaliyetlere ağırlık vermeye başladığını vurgulayan Yaldız, Şırnak’ta 1 milyon 540 bin dönüm tarımsal alanın bulunduğunu ve 2012 yılına kadar bu arazilerin yalnızca 950 bin dönümünün kullanıldığını anımsattı.
Terör olayları nedeniyle vatandaşların kendi arazilerini işleyemediğini ve bu arazilerin atıl vaziyette kaldığını anlatan Yaldız, “Ancak çözüm süreci sonrası yaşanan olumlu gelişmelerin ardından vatandaş tarımsal faaliyetlere başladı. Buna bağlı olarak 2012 yılında 950 bin dönüm arazi işleniyordu. Bir yıllık süreçte ortalama 150 bin dekarlık tarım arazisini vatandaşlarımız kullanmaya başladı” diye konuştu.
“Şırnak’ta şu anda tarım en gözde sektör”
Yaldız, tarımsal alandaki gelişmenin vatandaşın gelir seviyesini de artıracağını bildirerek, tarımın Şırnak’ta en gözde sektör haline geldiğini ifade etti.
Amaçlarının bölgede büyük bahçeli üretim tesislerinin kurulmasını sağlamak olduğunu kaydeden Yaldız, şöyle devam etti:
“Müdürlük olarak çiftçilerimize tarımsal faaliyetlerde her türlü desteği sunuyoruz. Özellikle Beytüşşebap ve Uludere ilçeleri gibi yerlerde küçük tarım arazileri olduğu için çiftçileri daha çok meyvecilik, bağcılık faaliyetlerine yönlendiriyoruz. 2013 yılı içerisinde Antep ve Siirt fıstığı aşılama çalışması yapıyoruz. Badem, şeftali ve elma fidanlarının yüzde 70’ini GAP Bölge İdaresinden finanse ediyoruz. Yüzde 30’unu da vatandaş katkısı şeklinde temin ederek yeni bahçeler tesis ediyoruz.”
Yaldız, küçük aile işletmelerinden ziyade ekonomik ölçekli işletmeler oluşturmaya yönelik faaliyetlere öncelik verdiklerini, bu amaçla büyük bahçelerin ve üretim tesislerinin kurulmasına destek olduklarını dile getirdi.
“Kötü günler geride kaldı”
Daha önce güvenlik nedeniyle işleyemedikleri arazilerini taşlardan temizleyerek tarıma kazandırmanın mutluluğunu yaşadıklarını belirten çiftçilerden Sait Salgıt, dededen kalma arazilerine ailesi ile fidan diktiklerini söyledi.
Kötü günlerin geride kaldığına değinen Salgıt, “Allah izin verirse tarlamızı temizledikten sonra bağ yapacağız. Üzüm ve armut fidanları dikeceğiz. Bu kan dursun, bu güzellikler daim olsun. Barış ve kardeşlik içinde herkes yaşasın ve kötü günler geride kalsın istiyoruz” dedi.
“Çözüm sürecine katkı sunanlara teşekkür ederiz”
Çiftçilerden Ömer Payan da işlerinin düzelmesinden dolayı memnun olduklarını bildirerek, “Çözüm süreci sayesinde rahata kavuştuk. İnşallah böyle devam eder. Hepimiz işlerimizi düzeltiyoruz. Bağ ve bahçelerimizi düzenliyoruz. Böyle devam ederse çok memnun kalırız. Çözüm sürecinden sonra bize çok kolaylık oldu. Çözüm sürecine katkı sunanlara teşekkür ederiz” ifadelerini kullandı.