TOBB’in geçtiğimiz günlerde hükümete sunduğu sektörler raporu, deli dana hastalığını tekrar gündeme getirdi.
Deli dana: Yine yeni yeniden
TOBB’in geçtiğimiz günlerde hükümete sunduğu sektörler raporu, deli dana hastalığını tekrar gündeme getirdi. Raporda hastalığın bulunduğu Avusturya, Almanya , Fransa, Slovakya ve diğer AB ülkelerinden Türkiye’ye hayvan ithal edildiği belirtilerek; deli dana ile birlikte brusella, mavi dil, şap ve daha birçok hastalığın ülkeye girişi konusunda önemli bir tehlike bulunduğuna işaret edildi. Türkiye’deki hayvan varlığını artırıcı önlemler konusunun da masaya yatırıldığı rapora göre, Suriye’den kaçak hayvan girişi önemli bir boyuta ulaştı. Ülkedeki karışıklıklardan dolayı çok sayıda kaçak hayvan Türkiye’ye giriyor ve bölgede toptan satışlarda kuzu ve dana etinin fiyatı 13-14TL’ye kadar düşmüş durumda.
Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı, iddiaların tekrar gündeme gelmesinin ardından, geçtiğimiz günlerde bir açıklama yaparak “Biz bu konuda çok sıkı denetim yapıyoruz. Kamuoyunun endişelenmesini gerektirecek bir durum yok.” şeklinde yanıt verdi. Bugüne kadar ithal edilen hayvanlara yapılan deli dana testlerinde herhangi bir pozitif bulguya da rastlanmadığını belirten açıklamada “Canlı hayvan ithalatında en üst tedbirler alınarak ithalata izin verilmektedir.” denildi.
Uzmanlar ne diyor?
“İthalat varsa risk de var”
Dünya Gazetesi tarım yazarı Ali Ekber Yıldırım, konuyu en yakından takip eden yazarlardan biri. Retail News’te de yazıları yayınlanan Ali Ekber Yıldırım, deli dana konusunda “İthalat varsa risk de vardır.” diyor. Deli dana hastalığının ülkeye girişini önlemek için atılacak en önemli adımın ithalatı tümüyle durdurmak olduğunu söyleyen Yıldırım “Fransa’nın Bakan Mehdi Eker’e şövalye nişanı vermesinin temel nedeni ithalattır.” iddiasında bulunuyor. Yıldırım, Türkiye’nin ithalat değil ihracat yapması gerektiğinin altını çizerken, ülkeye kaçak hayvan girişinin tümüyle önlenmesi gerektiğini söylüyor.
“Olmadığını ispatlayacak kadar bilimsel veri yok”
Gıda Güvenliği ve Hijyen Akademisi Yönetim Kurulu Başkanı, Veteriner Hekim Can Demir ise konu hakkında çok daha çarpıcı bir iddiada bulunuyor. Deli dananın tespit edilmesinin çok zor olduğunu belirten ve bakanlığın dahil hiçbir kurumun konu hakkında bilimsel verilere ve istatistiklere sahip olmadığını iddia eden Demir, “Deli dananın Türkiye’de yok kabul edilebilmesi için sağlıklı veri lazım. Bu hastalığın yok olduğunun ispatlanması gerekir.” diyor.
Hayvanların %50’si yok!
Bakanlığın ve TürkVet sisteminin hayvan varlığını kulak küpesine göre ölçtüğünü belirten Demir, birçok ailenin ceza ödememek için hayvanlarını kestikten sonra sisteme gerekli bildirimi yapmadığını söylüyor. Can Demir’e göre ülkedeki hayvan varlığının yarısı çoktan kesilmiş ama kayıtlarda var gösterilen ölü hayvanlardan oluşuyor. Ünlü hekim, bakanlığın elindeki verilerin %50’sinin gerçeği yansıtmadığını iddia ediyor.
Kanun uygulanmıyor
Yetkililerin konu hakkında devekuşu gibi başlarını toprağa gömdüğünü söyleyen Dr. Can Demir, kanundaki bazı maddelerin ise uygulanmadığına dikkat çekiyor. Avrupa Birliği’ne uyum sürecinde yetkilendirilmiş veteriner hekimliği sisteminin kurulduğunu belirten Demir, bu sistemin 2012’de faaliyete geçirilmesi gerektiğini, fakat yetkilendirilmiş hekim atamalarının hala yapılmadığını belirtiyor. Sadece birkaç büyük şirkete veteriner atandığını söyleyen Demir, mezbahalardaki yetkilendirilmiş veterinerlerin AB’ye göre maaşlarını patronlarından değil, devletten alması gerektiğini vurguluyor. “Kanunu çıkardılar ama icraat yok.” diyen Demir, ayrıca kanunda akredite olmuş kuruluşlardan denetim desteği alınması konusundaki maddenin de uygulanmadığını vurguluyor. Kanuna göre aynı otomotiv muayene sistemine benzer şekilde yetkili şirketlerin hayvancılık konusunda denetim yapabileceğini söyleyen Demir, kanunun uygulanmadığını ve firmalara denetim yapma fırsatının verilmediğini vurguluyor.
Dr. Can Demir ayrıca Suriye’de bölgenin karışıklığı nedeniyle sınır kaçakçılığının tehlikeli bir boyuta geldiğine ve Suriye’den gelen hayvanların çoğunun sağlıksız olduğuna dikkat çekiyor.
Bakanlığın ve uzmanların çelişen açıklamaları nedeniyle deli dana konusundaki tartışmalar uzun bir süre daha gündemde kalacak gibi görünüyor.
Can Uludağ
Kaynak: Retail News