Özcan Yıldırım – GAP bölgesini kalkındırmak isteyen devlet, sulama kanalları için yapılacak kamulaştırmadan önce arazi toplulaştırmasını yaparak, kamulaştırma için 2,4 milyar lirayı ödemekten kurtuldu. Toplulaştırmayla hem vatandaşların arazileri birleştirildi hem de kamulaştırmaya gerek kalmadan sulama kanalları projelendirildi.
Tarım Reformu Genel Müdürü Gürsel Küsek, Aa muhabirine yaptığı açıklamada, ülkemizde arazi toplulaştırma çalışmalarının ilk olarak 1961 yılında Konya’nın Çumra ilçesi Karkın köyünde başlatıldığını, bugüne kadar 51 ilde toplulaştırma çalışmasının yapıldığını söyledi.
Türkiye genelinde 14 milyon hektar alanın toplulaştırılması gerektiğini kaydeden Küsek, toplulaştırma çalışmalarını 7 yılda tamamlamayı hedeflediklerini ifade etti.
Toplulaştırma çalışmalarında GAP bölgesine ayrı bir önem verdiklerini vurgulayan Küsek, şunları kaydetti:
“GAP Eylem Planı kapsamında Devlet Su İşleri’ne (DSİ) ayrılan kaynaktan 2,4 milyar liranın sulama kanallarının yapılabilmesi için kamulaştırmaya ödenmesi öngörülüyordu. Biz, kamulaştırmadan önce toplulaştırma yapılırsa bu paranın ödenmesine gerek olmayacağını bakanlığa ilettik. Önerimiz haklı bulundu ve bu konuda hükümet kararı alındı. Neticede hem arazi toplulaştırılması yapıldı hem de toplulaştırmadaki kesintilerle kamulaştırmayla alınmak isten sonuç alındı. Devlet 2,4 milyar lira ödemek zorunda kalmadığı gibi toplulaştırma sayesinde 38 bin kilometre yol ile yaklaşık 800 köyün kanalizasyonu yapıldı.”
-“Eskisi gibi toprak ağaları yok”-
Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde parsellerin şekillerinin düzensiz olduğuna dikkati çeken Küsek, GAP’ta sulanabilir alanların tamamının 2012 yılının sonuna kadar toplulaştırılmış olacağını söyledi.
GAP bölgesinde özellikle de Diyarbakır ve Şanlıurfa’da feodal yapının toplulaştırmaları kolaylaştırdığını aktaran Küsek, “Eskisi gibi büyük toprak ağaları artık yok. Çünkü araziler miras yoluyla bölüne bölüne küçülmüş durumda. Şanlıurfa’da bazı yerlerde toplulaştırmayı oldukça kolay gerçekleştirdik. Çünkü arazi yüzlerce kişi adına ama o araziyi bir kişi yönetiyor. Onunla anlaşmak yeterli. Bundan dolayı da kimin arazisinin nereye kaydığının onlar için çok önemi yok” diye konuştu.
-“Toplulaştırma tecrübesi ihraç edilebilir”-
Gürsel Küsek, Avrupa’nın 1800’lü yıllarda başladığı arazi toplulaştırma çalışmalarını Türkiye’nin çok geç uygulamaya koyduğunu belirterek, buna rağmen Türkiye’nin kısa sürede bu alanda büyük tecrübe kazandığını dile getirdi.
Türkiye’nin toplulaştırmadaki tecrübesi ve başarısının Avrupa Birliği ve Dünya Bankası tarafından da fark edildiğini aktaran Küsek, şunları kaydetti:
“Türkiye arazi toplulaştırmadaki tecrübesini ihraç edebilir. Nasıl Türk müteahhitleri yurt dışında başarılı inşaat projelerine imza atıyorlarsa, yine Türk firmaları da toplulaştırma konusunda dışarıda iş yapabilir. Bulgaristan, Arnavutluk, Karadağ ve Türki Cumhuriyetler bu alandaki potansiyelleriyle dikkati çekiyor. 3-5 yıl sonra toplulaştırmadaki tecrübemizi bu ülkelere pazarlayabiliriz. Bunun öncülüğünü yapmak için TİKA ile görüşmelerimiz sürüyor. Anlaşabilirsek Kosova’daki bir köyde arazi toplulaştırmasına başlayacağız.