İklim değişikliği etkilerinin şiddetli görüldüğü bölgelerde bu etkiler, hayatın her alanına dokunabilir. Nicholas Çevre Okulu’ndan mezun Heather Randell, iklim değişikliğinin çocukların eğitime erişimlerini bile sınırlayabileceğini söylüyor. Nasıl mı? Gelin bu tüm dünyanın gündeminden düşmeyen iklim değişikliği (küresel ısınma) eğitim erişimine olan etkilerine bakalım…
Randall, Nicholas Okulu öğrencileri ve fakültesinde yaptığı bir sunumunda “Eğitim yatırımları yoksulluğun önemli bir yoludur, ancak erişim eksikliği bir bariyer olmayı sürdürmektedir” diyor.
Randell iklim değişikliği ile eğitim arasındaki ilişkiyi Etiyopya’yı ziyaret ettiğinde ve doktorasını sürdürmeden önce ilgilenmeye başladığını söylüyor. Çoğu okul yaşındaki çocuğun eğitimden çok çalışmakta olduğunu ve çocukların zaman kullanımını hangi faktörlerin etkilediğini merak etmeye başlayarak bu olayı araştırmaya başlıyor.
BM’nin 2015 Binyıl Kalkınma Hedefleri ve Sonrası tüm okul çağındaki çocuklar için evrensel bir ilk eğitim sağlamayı amaçlamış olsa da Sahra Güneyi Afrika’daki çocukların yüzde 20’si 2017’de hala okula gitmiyordu.
Etiyopyalı Kırsal Hanehalkı Anketi‘nden elde edilen verileri kullanarak Randell, çocukların erken yaşlarında hafif sıcaklıklar ve daha fazla yağış yaşadıklarında okulda daha uzun süre kalma ihtimallerinin daha yüksek olduğunu keşfetti. Bu eğilim, kırsal Etiyopya’daki gibi tarım arazileri ile ekonomi ve iklim arasındaki yakın bağlardan kaynaklanıyor olabilir.
Tarımsal üretim doğal olarak sıcaklık ve yağışa bağlıdır. Sıcaklık artışı ve yağış miktarında düşüş ürün verimini düşürmekte ve bu da bireysel ailelerin gelirlerini düşürmektedir.
Daha az harcanabilir gelirle, aileler paralarını okul ücretlerine değil gıda gibi ihtiyaçlara harcama eğilimindedirler. Ailelerin çocuklarını okula götürmeme ihtimali de yüksektir, böylelikle çocuklar okula gitmek yerine çalışabilir ve azalmış aile gelirine katkıda bulunurlar.
Etiyopya’da iklim değişikliği ile eğitim arasındaki bu bağlantıyı bulduktan sonra Randell, araştırma çalışmalarını Orta Amerika, Karayipler, Güney Amerika, Doğu Afrika, Batı Afrika ve Güneydoğu Asya da dahil olmak üzere tropik bölgeleri kapsayacak şekilde genişletti. Bu bölgelerden her birinin tipik yağış ve sıcaklık farklılıkları var, ancak ekvatora yakın konumlarından dolayı doğal olarak iklim değişikliğine duyarlıdırlar.
Randell, bu bölgelerdeki standart nüfus sayımını ve iklim verilerini karşılaştırdığında, artan sıcaklığa ve yağıştaki değişikliklerin eğitim sonuçlarının azalmasına bağlı olarak benzer bir model buldu.
Bu çalışma aynı zamanda, iklim değişikliğinin ve bunun olumsuz etkilerinin, okul eğitiminin büyük bir kısmını tamamlamış ebeveynler gibi eğitim erişimini geliştiren ailelerde dahi bu gibi avantajlardan daha ağır olduğunu ortaya çıkarmıştır.
Randell, eğitim erişilebilirliği için doğru ve kalıcı değişimin yalnızca politika değişikliği ile sağlanacağını belirterek konuşmasına noktayı koyuyor.
Okulun daha ucuz ve daha erişilebilir olması ve daha da önemlisi, geçim çeşitliliğinin öğretilmesi ve teşvik edilmesi gerekir. Elbette bunların yanında aileler, gelirin ve ailenin kararlarının iklim değişkenliği için daha esnek olabilmesi için tarım dışı yollarla gelir elde etmeyi öğrenmelidir.