Gaziantep Üniversitesi Meslek Yüksekokulu Müdürü Prof. Dr. Ergun Erçelebi, Türkiye’nin hayvancılık alanında son dönemlerde önemli gelişmeler sağladığını ifade ederek, “Türkiye artık hayvan yetiştiriciliğinde ilkel üniteleri bırakıp son sistemli teknolojik ünitelere yöneldi.” dedi.
Erçelebi, Büyük ve Küçük Baş Hayvan Yetiştiriciliği Programı’nın 2009–2010 öğretim yılında Gaziantep Meslek Yüksek Okulu Bitkisel ve Hayvansal Üretim Bölümü’ne bağlı olarak eğitim-öğretime başladığını söyledi.
Programın örgün öğretim olarak eğitim öğretime devam ettiğini belirten Prof. Dr. Erçelebi, öğretim süresinin 4 yarı yıl olduğunu kaydetti. Prof. Dr. Erçelebi, yıllık öğrenci kontenjanının 40 olup programı başarı ile bitirenlerin, dikey geçiş sınavı yoluyla Veteriner Fakültelerine veya Ziraat Fakülteleri’nin Zootekni Bölümleri’ne devam ederek lisans veya yüksek lisans öğrenimlerini tamamlayabildiklerini ifade etti.
Ülkemiz hayvancılığının, diğer alanlarda görülen gelişmelere paralel olarak hızlı bir gelişme gösterdiğini söyleyen Prof. Dr. Erçelebi, dolayısıyla da geleneksel ve ilkel yetiştiricilik ünitelerinin yerini daha büyük kapasiteli, modern hayvancılık üniteleri aldığını belirtti.
Prof. Dr. Erçelebi, “Türkiye’de son yıllarda büyük ve küçük baş hayvancılıkta çok sayıda bilgisayar sistemli çiftlikler kurulurken, kanatlı hayvan sektöründe de entegre olmuş kuruluşlar yaygın teknik ve saha hizmetlerine ağırlık vermektedirler. Kültürel gelişimin sonucu ev ve hobi hayvanlarının (pet hayvanları) sayısı da hızla çoğalmakta, bunun sonucu olarak ta veteriner hekim kliniklerinde, köpek-kedi pansiyonları ile eğitim ve yetiştirme ünitelerinde nitelikli eleman ihtiyacı doğmaktadır. Ayrıca yem fabrikalarının giderek bilimsel ve teknolojiye dayanan üretim biçimine geçmeleri bu alanda da hem laboratuar hem de saha elemanlarına duyulan teknik eleman gereksinimini artırmaktadır. Büyük ve küçükbaş hayvan yetiştiriciliği programı tüm bu ayrıntılar göz önünde bulundurularak hazırlanmış uygulamalı bir eğitim programı vermektedir.” diye konuştu.
Bölüm mezunlarının birçok çalışma alanı olduğunu belirten Prof. Dr. Erçelebi, şunları söyledi: “İl ve ilçe tarım müdürlükleri, belediyeler, mezbahalar, et-balık kurumu ve tarım işletmeleri genel müdürlüğü bünyesindeki kuruluşlarda, sığır, koyun ve keçi yetiştiricileri birliklerinde, özel tarım ve hayvancılık danışmanlık bürolarında, özel sektöre ait çiftliklerde, veteriner hekimin olmadığı yerde çalışabilirler.”
Program mezunlarının ekonomik önem taşıyan ve et üretim amacıyla yetiştirilen büyükbaş ve küçükbaş hayvanların teknik yöntemlerle bakım ve beslenmesini sağlayan veya bu faaliyetlerin yapılmasına yardımcı olan teknik elemanlar olduğunu belirten Prof. Dr. Erçelebi, görevlerini şöyle açıkladı: “Mezunlar işletmedeki işlerin yaptırılmasını ve denetlenmesini sağlamak, işletmeye alınacak besi hayvanlarının doğru bir şekilde seçimini yapmak, hayvanların yaş, verim, fizyolojik durumu vb. gibi özel gereksinimlerine göre bakım ve beslemesini sağlamak, gerekli yem materyallerini belli kalite kriterlerine göre seçimini yapmak ve temin etmek, işletmedeki hayvanlar için rasyon hazırlayabilmek, aşı programlarını takip etmek, kayıt tutmak, damızlık dişi hayvan varsa onları takip ederek gebe kalmalarını sağlamak, pazar ağırlığına ulaşan hayvanların veya işletme dışı kalması gereken deforme hayvanların kasaba sevk edilmesi veya satışını gerçekleştirmek, rutin işlerin aksamadan yapılmasını temin etmek, silaj yapımı ve kaba yem üretimi yapmak, hayvansal üretimde kullanılan ekipmanların, yem ve yem katkı maddeleri alımını sağlamak ve hayvanlardan elde edilen çeşitli ürünlerin pazarlamasında yardımcı eleman olarak çalışmak gibi görevleri üstlenirler.”
(Cihan)