Feijoa (Acca) sellowiana

0
1213
Feijoa(Acca) sellowiana,yetiştiricilik,tropikal

Ülkemizin çeşitli ekolojilerin de çok sayıda bağ-bahçe türüne dahil bitki yetişebilmektedir. Dünyada bilinen ve ticari amaçla yetiştirilen türlere ve bu türlere dahil binlerce çeşidin yarısından çoğu Türkiye de yetişmektedir. Gerek ticari amaçlı gerekse amatörce ve ev bahçelerinde yetiştirmeye uygun yeni tür ve çeşitlere her yıl yenileri eklenmektedir. Bu yeni tür ve çeşitlerin önemli bir kısmı çoğunlukla yurt dışında,bir ölçüde de yurt içindeki tarımsal araştırma kuruluşlarında yürütülen ıslah programlarında elde edilmektedir. Diğer bir bölümü de dünyanın çeşitli ülkelerinde doğal olarak yetişen tür ve çeşitlerin kültüre alınmalarıyla elde edilmektedir. Doğada mevcut olan ancak kültüre alınmamış olan çok sayıda bağ-bahçe bitkisinin de gelecek yıllarda insanlığa sunulması beklenmektedir. Özellikle Çin ve Güney Amerika’dakiler gibi nispeten bakir ormanlarda bu türlerin olabileceği tahmin edilmektedir.
Türkiyeyi bir bağ-bahçe bitkileri cenneti olarak tarif etmek mümkündür. Yurdumuzda yetişebilen çok sayıda meyve ve sebze tür ve çeşit çokluğu ile yıllık üretim miktarları bu görüşe haklılık kazandırmaktadır. Birçok önemli meyve ve sebzenin üretimi yönünden Türkiye ilk 5-10 ülke içine girmektedir.

Tarımsal araştırma kuruluşlarımız son yıllarda üreticilerimize yeni türler kazandırmışlardır. Bunların başında kivi ve avokado gelmektedir. Çok sayıda ıslah edilen yeni üzüm çeşidi, yurt dışından sağlanan şeftali-nektarin,elma,armut,kiraz,erik,kayısı gibi yaprağını döken meyve türleri çeşitleri üreticimiz ürünlerine değer katmıştır.

Son yıllarda, Yalova-Atatürk Bahçe Kültürleri Merkez Araştırma Enstitüsünde yürütülen çalışmalarla kividen sonra FEIJOA türünün de yetişme koşulları belirlenerek üreticilerimize sunulmuştur. Yaprağını dökmeyen bu yeni meyve türü ticari yetiştiricilikle kapama bahçeler yanında amatörce ve ev bahçe yetiştiriciliği ve bahçe düzenlenmesinde de yararlanabilecek bir türdür.

Bu küçük kitapçık,bu yeni meyve türünü ilgilenenlere tanıtmak ve özellikleriyle yetişme ortamı ve tekniklerini ortaya koymak amacı ile hazırlanmıştır. Bu yeni türe ilgi duyan üreticiler ve kullanıcılara yararlı olmasını dileriz.

Orijini
Feijoa (Feijoa sellowiana ya da Acca sellowiana ) Myrtaceae familyasına dahil olan bir türdür. Anavatanı Güney Amerika’dır. Brezilya, Paraguay, Uruguay ve kuzey Arjantin’de doğal olarak yetişmektedir.

Avrupa’ya 19.asrın sonlarında getirilmiştir. Bu yüzyılın başında da Avrupa ve özellikle Akdeniz ülkelerindeki arboratum ve botanik bahçelerinde yer almaya başlamıştır. (Pugliano,1987)
Ticari olarak yetiştirildiği ülkelerin başında ABD (Kalifornia ve Florida ),Yeni Zelanda, İsrail ve İtalya gelmektedir. Benzer iklimi olan diğer bazı ülkelerde de bazı koleksiyonlarda bitki yer almaktadır.

Botanik Özellikleri
Ağaççıklar 3-4 m boylanırlar. Topraktan itibaren dallanma eğilimindedirler. Dip sürgünleri temizlenmezse iri gövdeli toplu bir çalı formu alırlar. Bitkiler kışın yapraklarını dökmezler, her dem yeşildirler.

Yapraklar 4-6 cm boyunda ve ovaldirler. Sert yapılı ve gevrek olan yaprakların üst yüzleri parlak koyu yeşil, alt yüzleri hafif tüylü ve grimsidir. Dalları yanlara doğru büyür ve çok gevrektir.

Çiçekleri bu bitkinin en dikkat çekici organlarıdır. Çok güzel,büyük çiçekleri vardır. Tomurcuklar yaprak koltuklarında oluşur ve çiçek sapları 3-4 cm uzunluğundadır. Taç yaprakları 5 li, uzun ve dışları beyaz renklidir. İç ve dip kısımları kırmızıdır. Stamenleri dik, uzun iplikler şeklinde, koyu kırmızı renkli ve çok sayıdadır.(her çiçekte 80 civarında) .Polen kesecikleri iri ve sarı renklidir. Çiçekler toplu olarak bulunur ve açarlar. Bu nedenle çok dekoratif ve göz alıcıdırlar. Fizyolojik olarak da hermefrodit (kendine verimli) dirler. Çiçeklenme Yalova ekolojisinde Haziran başında başlar ve 1,5-2 ay devam eder. Bu dönemde beyaz-kırmızı çiçekleri ve canlı yeşil yaprakları ile çok dekoratif olurlar. Çiçekler kendi kendini dölleyebildiği halde karşılıklı tozlanma ile daha iyi meyve tutarlar. Ağaçlar 3 yaşından itibaren çiçek açmaya meyve vermeye başlarlar. İleri yaşlarda her ağaçta,yüzlerce hatta binlerce çiçek bulunur. Bu dönemde canlı yeşil yaprakları ve çok sayıda iri kırmızı-beyaz çiçekleri ile çok çekici görünüm alırlar. Bu görünümleri ile de peyzaj mimarlığında yararlanılırlar.

Meyveler oval veya yuvarlak şekillidir. Önceleri mat renkli olurlar. Güneş gören kısımları kırmızımsı renk alırlar. Ancak kabuk mat ve mumsu bir tabaka ile kaplıdır. Meyve eti kendine özgü aromalı ve çok kokuludur. Meyve tutumundan sonra meyve gelişmesi çok yavaş olur. Meyve gelişme dönemi sonuna doğru birden irileşir. Bu dönem hasattan 3-4 hafta önceye rastlar. Olgunlaşan meyveler kendiliğinden dökülürler. Ancak hasat edilen veya olgunlaşıp dökülen meyveler hemen yenemez. Meyve klimakterik meyve özelliği gösterir. Hasattan sonra yenebilir duruma gelmesi(yeme olumuna gelmesi) için belirli bir süre (bir hafta) oda sıcaklığında bekletilip olgunlaştırılması gerekir. Olgunlaşma süresini kısaltmak için meyve etilen ile muamele edilebilir.

Besin Değeri:
Meyve eti düşük kalorilidir.(şeker oranı % 7-12). Besin değeri yönünden C vitamini ve Ca minerali yönünden zengin sayılır. Meyvenin en önemli özelliklerinden birisi iyot içeriğinin yüksek oluşudur. Bazı yayınlarda bu miktarlar 3 mg/100 g meyve eti olarak bildirilir. Bu özelliği nedeniyle de guatr hastalığı tedavisinde kullanıldığı belirtilmektedir Meyveler daha çok taze olarak tüketilir. Diyet yönünden 100 g meyve eti 35 kalori verir.

Fidan üretimi
Üretimde tohumlardan yaralanılır. Ancak çapraz tozlanma olduğundan açılım gösterir. Tohumların çimlendirilmesi ile elde edilen çöğürlerden istenen özellikleri taşıyanlar seçilebilir veya daha önceden (başka ülkelerde) seçilmiş olan çeşit veya tiplerle çöğürler aşılanarak fidan elde edilir. Tohumlar çok küçük ve meyveler de az sayıda olduğundan fazla meyve gereklidir.
Diğer bir fidan üretim yolu yapraklı çeliklerin köklendirilmesidir. Ancak çeliklerin köklenmesi zordur. Köklenme oranını arttırmak için çelikler 1000 ppm IBA ile (Stefano 19993) çubuk daldırma yapılmalıdır. En uygun köklenme zamanı Eylül ayında çeliklerin alınmasıdır. Yapraklı çelikler hormon uygulanmasından sonra mist altında köklendirilirler. Köklenen çelikler önce küçük saksılara dikilirler. Daha sonra,daha geniş kaplara şaşırtılarak geliştirilirler.

Yetiştirme Tekniği
İklim istekleri yönünden Feijoa’lara en yakın bitki zeytindir. Sıcaklık isteği zeytine yakındır. Yapraklarını dökmemesi de zeytine benzer. Zeytin kadar olmasa da kışın – 0C ye kadar soğuklara dayanabilir. Su isteği zeytinden biraz fazladır. Bu benzerlikler nedeni ile zeytin alanlarında kolayca yetiştirilebilir. Deniz seviyesinden 600-700 m yükseğe kadar çıkabilir. Sürekli sert ve kuru rüzgar alan yörelerden kaçınılmalıdır. Hasattan önce oluşabilecek don(-2 0C ve daha aşağı ) meyvelere zarar verir. Kış aylarında yağan kar, yapraklar ve sürgünlerde tutulacağından ağırlık nedeniyle dallar kırılabilir. Bu gibi durumlarda sürgünler ve dallar çepeçevre birkaç sıra iple bağlanmalıdır.

Toprak istekleri yönünden fazla seçici değildir. Kuvvetli saçak ve kazık kökleri toprağa iyi dağılır ve sömürür. Bununla birlikte derin kireçsiz ve süzek topraklarda iyi gelişir. Kuru topraklarda gelişmesi zorlaşır.

Bahçe tesisinde bitkiler 4-5×2-3 m aralık ve mesafe ile dikilirler. Direk,herek veya tel gibi destek sistemine ihtiyaç göstermezler. Ancak bazı bitkilerin dal ve sürgünleri çok gevrek olur. Meyve ağırlığı veya rüzgar yükü nedeniyle kırılabilirler. Bunu önlemek için ya gövdeye yakın dikilecek kuvvetli bir hereğe veya dallar karşılıklı olarak birbirlerine bağlanmalıdırlar.

Feijoa´yalar karşılıklı tozlanma ile daha iyi meyve tutar. Çapraz tozlanan çiçeklerin %60-90 ı meyve tutar. Bu nedenle bahçe tesislerinde birden fazla çeşit kullanılmalıdır. Tozlanmada daha çok arıların etkisi olduğu anlaşılmıştır. Bu konu yetiştiricilikte dikkate alınmalıdır.

Feijoa bitkileri 50-60 yıl yaşayıp meyve verirler. Bir dekara 66-110 bitki dikilebilir. Verimi de 550-1800 kg/da arasında olabilir (Babaev 1994). Ağaçlar yerden 30-40 cm yüksekten taçlandırılırlar. Yanlara doğru eşit aralıklı 3-5 yan dal bırakılır. Daha sonra doğal gelişme formuna bırakılırlar. Bununla birlikte aşağıya doğru büyüyen,bitki iç kısımlarını kapatan sürgünlerle dip sürgünleri düzenli olarak temizlenir. Sıra üzerine doğru büyüyerek kültürel işlemleri aksatan sürgünlerle meyvesiz (obur) sürgünler de ayıklanabilirler.

Gübreleme bitkinin düzenli gelişmesi ve meyve vermesi için zorunludur. Bunda esas meyve ve sürgün gelişmesi ile topraktan kaldırılan minerallerin geriye verilmesidir. Yaprak analizlerinde optimum-eşik değerler henüz belirlenmemiştir. Bununla birlikte yeterli miktar ve kalitede ürünü sürekli alabilmek için Yeni Zelanda da dekara her yıl 10 kg N, 8 kg P O ve 10 kg K verilir. Ayrıca kök gelişmesini teşvik etmek ve toprağın su tutma kapasitesini artırmak için organik madde (ahır gübresi) de verilmelidir.

Hastalık ve zararlıları ülkeden ülkeye farklılık gösterir. Yetiştirildiği bütün ekolojilerde düzenli ve sürekli mücadeleyi gerektiren belirli hastalık ve zararlıları yoktur. Her ekolojide o koşullara özgü bazı hastalık ve zararlılar bitkilere zarar verebilirler.

Değişik ülkelerde karşılaşılan hastalık ve zararlılar şunlardır:
-Meyve ve çiçeklerde:Botrytis cineraea
-Köklerde : Phytophthora ve Pythium
-Yapraklarda :Sphaceloma sp.,

Diğer zararlıları da Ceroplastes sinensis, Labidostomus taxicornis, Lachnea sp., Clitra sp.ve Ceratitis copitata sayılabilir.

Zararlanma daha çok bazı zararlıların yapraklarla beslenmesi şeklinde görülür. Zararlı ve hastalığın varlığı ve şiddetine göre mekanik veya kimyasal mücadele yapılır. Öneğin salyangozlar nemli bölgelerde yapraklara tırmanarak zarar verirler. Bunlarla daha çok mekanik (el ile) mücadele edilmelidir. Kimyasal mücadelede ise dikkatli olunmalıdır. Feijoa’lar yaprak dökmedikleri için uygulanacak ilaçlar yapraklara zarar vermemelidir. Bazı koşnil türleri ile savaşımda bu duyarlılığa özen gösterilmelidir.

Feijoa Çeşitleri
Diğer bütün meyve türlerinde olduğu gibi feijoalarında seçilmiş ve isimlendirilmiş tipleri vardır. İri meyveli,düzgün şekilli,kabuğu düz, ağaç gelişimi düzgün olan bu tipler değişik ülkelerde seçilmişlerdir. Meyve ağaç özelliklerinin yanında olgunlaşma zamanları da farklıdır. Değişik ülkelerde seçilmiş olan klonlar ve çeşitlerin başında Gemine, Apollo, Mammoth, Triumph (Yeni Zelanda); Coolidge, Superba ve Choiceona (ABD) sayılabilir.

Triumph çeşidi Yeni Zelanda orjinlidir. Meyve ağırlığı 80-100 g civarındadır. Geççi bir çeşittir. Ekim sonu veya kasım içinde olgunlaşır,hasat edilebilir. Daha çok sanayi kullanımına uygundur. Normal meyve tutumu için tozlayıcıya ihtiyaç gösterirken iyi tozlayıcı Mammoth’dur.

Mammoth çeşidi Triumph’dan önce olgunlaşır. Bu tarih Ekim ortası ve sonrasıdır. Meyve şekli değişkenlik gösterir. Bu çeşit kendine verimli olsa da en iyi Triumph’la tozlanır. Ticari potansiyeli en yüksek çeşittir. Meyve ağırlığı ortalama 80 g dır.

Apollo kendine verimli ve çok kuvvetli gelişen bir çeşittir. Meyve şekli oval,kabuk parlak yeşil ve irilik nispeten homojendir. Mammoth çeşidinden 15 gün önce olgunlaşır.

Gemini çeşidi kısmen kendine verimsizdir. En iyi Apollo ve Triumph’la tozlanır. Gelişmesi orta,verimliliği iyidir. Erkencidir. Eylül ortasından itibaren hasat edilir. Mammoth çeşidinden yaklaşık 1 ay önce olgunlaşır. Tohumundan elde edilen çöğürlerden üstün nitelikli fertler seçilebilir.

Üretiminde tohumdan yararlanılır. Ancak Çapraz tozlanma olduğunda açılım gösterir. Tohumların çimlendirilmesi ile elde edilen çöğürlerden istenen özelliklerde olanlar seçilir veya daha önce seçilmiş olan bir çeşit aşılanabilir. Tohumlar çok küçük, ve meyvede az sayıda olduğundan çok sayıda meyve gereklidir.

Diğer fidan üretim yolu, yapraklı çeliklerin köklendirilmesidir. Ancak çeliklerin köklenmesi zordur. Köklenme oranını arttırmak için 1.000 ppm IBA ile çabuk daldırma yapılır. En yüksek köklenme eylül ayında alınan çeliklerden sağlanır. Yapraklı çelikler hormon uygulamasından sonra, Mist altında köklendirilir. Köklenen çelikler, önce küçük saksılara, sonrada kaplara şaşırtılarak geliştirilirler.

Olgunlaşma ve Hasat:
Feijoa meyveleri çiçeklenme döneminden 4 veya 5 ay sonra olgunlaşır ve hasat edilir. Çiçeklenme ile hasat arasındaki süre sıcak ekolojilerde kısalır,serin ekolojilerde uzar. Olgunlaşan meyveler yere dökülürler. Bu dönemde veya hemen önce toplanmalıdır. Hasat edilen meyveler tüketim için olgunlaştırılmalı, yeme oluşumuna gelmelidir. Sıcaklık ve etilen uygulaması olgunlaşmayı hızlandırır (Akerman ve ark.1994). Olgunlaşan meyveler hafif yumuşar (armut yumuşaklığı), meyve et rengi krem rengine döner. Meyvenin iç kısmında, çekirdek evi özü açık kahverengi alır ve jelatinimsi görünür. Meyvenin gerçek tadı bu olumda anlaşılır. Meyvenin tamamı (kabuk dahil) yenebilir. Yeme olumundaki meyvelerin SÇKM içeriği %12-13 civarında olur. Asit seviyesi düşer.

Hasat edilen meyveler 1-1,5 ay kadar soğuk hava depolarında +1 C° de muhafaza edilebilirler.

Bir Cevap Yazın