Dr. Mehmet Karaca, Mersin Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderdiği yazıda bu çalışmadan çekildiklerini bildirdi.
ABD’den ithal edilen ve Mersin Limanı’na getirilen 23 bin ton pirinçte Genetiği Değiştirilmiş Organizma (GDO) bulunup bulunmadığına yönelik soruşturmada analizde görevlendirilen İstanbul Teknik Üniversitesi’nin (İTÜ) Rektörü Prof. Dr. Mehmet Karaca, Mersin Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderdiği yazıda bu çalışmadan çekildiklerini bildirdi.
Rektör Karaca, soruşturmayı yürüten savcılığın pirinç numunesi ulaştırdığı İTÜ Moleküler Biyoloji-Genetik ve Biyoteknoloji Araştırma Merkezi Müdürü (MOBGAM) Yrd. Doç. Dr. Alper Tunga Akarsubaşı’nın konuyla ilgili gayri resmi olarak üniversiteyle ilgisi bulunmayan Dr. Mustafa Kolukuruk’u görevlendirdiğinin anlaşıldığını belirtti. Rektör Karaca, MOBGAM’ın hazırladığı ‘GDO vardır’ yönündeki raporlara karşı noter kanalıyla gönderilen itiraz ihtarnameleri üzerine 5 profesörün inceleme yaptığını, raporların teknik hatalarla dolu olduğunu ve bilimsel gerçeklerin çarpıtıldığını ifade etti. Rektör Karaca, “Kamuoyunda daha fazla yıpratılmaması amacıyla analiz görevinden üniversite olarak affımızı talep ediyoruz” dedi.
RAPORLAR BÜYÜTEÇ ALTINA ALINDI
İTÜ Moleküler Biyoloji-Genetik ve Biyoteknoloji Araştırma Merkezi’nin (MOBGAM) ‘GDO vardır’ yönündeki raporlarına olayın taraflarından Tat Bakliyat Memişoğlu’nun Avukatı Hulki Özel itiraz etti. Firmanın avukatı mayıs ayında Mersin 6’ncı Noterliği aracılığıyla İTÜ Rektörlüğü’ne iki ayrı itiraz ihtarı gönderdi. Bunun üzerine harekete geçen İTÜ Rektörlüğü konusunda uzman 5 profesörden bilirkişi heyeti oluşturup, iç bünyede soruşturma başlattı. Bu bilirkişi heyeti ‘Pirinç analizlerine istinaden verilen raporların değerlendirilmesi’ başlıklı 7 sayfalık rapor hazırladı.
‘BİLİMSEL GERÇEKLER ÇARPITILDI’
Bu raporda, ilk rapor reddedilip, şu tespitlere yer verildi:
“Raporda imzaları bulunan yetkililer ve bilirkişiler, her pirinçte doğal olarak bulunan (endojen) standart pirinç referans genlerine dayanarak, numuneleri GDO’lu pirinçler olarak tanımlamışlardır. Raporda belirtilen analizlerde, kullanılan Phopholipase D ve GOS9 genleri, sadece ve sadece pirinçlerin ‘pirinç olduğunu’ tanımlamakta, pirinçlerin Transgenik/GDO olduğuna dair en ufak bir bilgi vermemektedir. Bu tartışılamaz, şüphe getirmez bir bilimsel gerçek olmakla birlikte, raporda imzaları bulunan yetkili ve bilirkişiler, verdikleri raporda da esas aldıklarını ifade ettikleri EU Reference Laboratory of GM Food And Feed’in önerdiği referans yöntemlerde de Phopholipase D ve GOS9 genlerinin sadece internal kontrol referans gen olarak kullanılması gerektiği açıkça belirtildiği halde, bunu tamamen göz ardı ederek, en temel ifadesi ile deneylerin prosedür olarak çalıştığının doğrulanması için kullanılan, kontrol genlerinin mevcudiyetini, var olduklarına bilimsel olmayan bir şekilde inandıkları transgenik GDO’lu pirinçlerin mevcudiyetini ispat için kullanmışlardır. Bu yaklaşım bilimsel olmaktan da öte, bilimsel gerçekleri çarpıtır ve kamuoyunu yanıltır nitelikte, ayrıca yargının yanlış yönlendirmesine sebebiyet verebilecek mahiyettedir. Bütün bilimsel veri eksikliğine rağmen, analizi yapılan pirinç ve çeltik örneklerinde ABD kökenli LLRice601, Çin kökenli Bt63 ırklarının bir arada olduğunun söylenmesi bilimsellikten çok uzak bir yaklaşımdır.”
‘ÇARPITILMAYA DEVAM EDİLDİ’
Mersin Cumhuriyet Savcılığı’na gönderilen yazıda, ikinci raporun da aynı paralelde olduğu, bilimsel gerçekleri çarpıtan, kamuoyunu yanıltacak, yargının yanlış yönlendirilmesine sebebiyet verecek maliyetteki iki rapordaki hatanın sorumluluğunu almak yerine, son olarak yeni bir rapor düzenlenip, taraflı çabalarla, bilimsel gerçeklerin çarpıtılmaya devam edildiği bildirildi.
Profesörlerden oluşan bilirkişi heyetinin değerlendirmesinin son bölümünde, “Verilen tüm raporlarda sunulan mevcut deneysel veriler ışığında pirinçlerin ne GDO’lu, ne de GDO’suz olduğunu söylemek, veya başka bitkilerden bir kontaminasyon olup olmadığını bilimsel bir şekilde söylemek mümkün değildir. Sadece primlerle değil, problar kullanarak daha hassas ölçümlerin ve bulaşma ihtimallerinin de deney kurgusu içerisine konularak yapılması gerekmektedir” denildi.
İTÜ Rektörü Prof. Dr. Mehmet Karaca da, bilirkişilerin değerlendirmelerine yer verdiği yazıyı Mersin Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderip, “Kamuoyunda daha fazla yıpratılmaması amacıyla analiz görevinden üniversite olarak affımızı talep ediyoruz” diyerek bu çalışmadan çekildiklerini bildirdi.
7 SANIK İÇİN 5-12 YIL HAPİS İSTEMİYLE DAVA AÇILDI
GDO’lu pirinç ithalatı iddiasıyla ilgili Tat Bakliyat Memişoğlu, Gözde Tarım ve Tiryaki Argo şirketleri hakkında soruşturma başlatılmıştı. Bu firmalarda görevli 7 kişi tutuklanmış, daha sonra yapılan itirazlar üzerine tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılmıştı. Olayla ilgili hazırlanan ve Mersin 4’üncü Ağır Ceza Mahkemesinde kabul edilen iddianamede ‘Teselsülen Biyogüvenlik Kanunu’na muhalefet etmek’ suçundan 7 sanık hakkında 5-12 yıl arasında değişen sürelerle hapis cezası istenmişti.
haberler.com
Thanks for sharing.