Lezzeti büyük oranda gerçek bir bifteği andıran, dünyanın ilk laboratuvar eti üretildi. Lezzeti iki sene içerisinde daha da geliştirilerek, sofralara sunulabilecek.
Dünyanın içinde bulunduğu kaynak sıkıntısı uzun senelerdir geleceğin karamsar habercisi olarak karşımıza çıkıyor. Uzmanlar, yakın bir gelecekte yerküre kaynaklarının iyice tükeneceğini ve açlıkla boğuşan nüfusun giderek artacağını söylüyorlar. Aslında tüm bu veriler bilim dünyasını harekete geçireli uzun zaman oldu. Fakat somut sonuçları ise yeni yeni gün ışığına çıkıyor.Lezzeti büyük oranda gerçek bir bifteği andıran, dünyanın ilk laboratuvar eti üretildi. Lezzeti iki sene içerisinde daha da geliştirilerek, sofralara sunulabilecek.
Dünyanın içinde bulunduğu kaynak sıkıntısı uzun senelerdir geleceğin karamsar habercisi olarak karşımıza çıkıyor. Uzmanlar, yakın bir gelecekte yerküre kaynaklarının iyice tükeneceğini ve açlıkla boğuşan nüfusun giderek artacağını söylüyorlar. Aslında tüm bu veriler bilim dünyasını harekete geçireli uzun zaman oldu. Fakat somut sonuçları ise yeni yeni gün ışığına çıkıyor.
Yıllardır süren çeşitli araştırmalar sonucunda, laboratuvar ortamında kredi kartı büyüklüğünde et yapımı başarıldı. Üretilen etin lezzetinin %70 oranında gerçek lezzetini andırdığını açıklayan araştırmacılar, tat konusunda önümüzdeki yıllarda daha da ilerleme kaydedeceklerine inandıklarını ve iki sene içerisinde ise yeni nesil etlerin restoranlarda yerini alacağını duyurdular. Bir adet biftek için ise tahmini satış fiyatı 50 dolar olarak görülüyor.
Aslında bu buluş ilk etapta düşünülenden çok daha derin bir etkiye sahip. Bilim insanları, bu yöntemle et üretmenin Dünya’da hızla büyüyen bir problem olan sera gazları ve iklim değişikliğine direkt olarak çözüm getirebilecek bir uygulama olduğunu söylüyor.
Bilindiği gibi ineklerin ve diğer çiftlik hayvanlarının metan gazı salınımı gezegene çok büyük miktarda bir zarar veriyor ve küresel ısınmayı direkt olarak arttırıyor. Bu oranı daha rahat hayal edebilmeniz için sizlere şu şekilde özetleyelim: Son 20 senede doğaya salınan metan gazlarının iklim değişimine olan etkisi, karbondioksit salınımının verdiği zarardan tam 85 kat daha fazla.
Laboratuvarda üretilen etin iklim değişikliği sorununa etkili şekilde yardımcı olacağı aşikar. Fakat beklenen faydaları bununla da bitmiyor. Dünya nüfusu önemli bir şekilde artıyor. Var olan kaynaklar, gelecekte tarım ve hayvancılık faaliyetlerinin sürdürülebilmesi için yeterli değil. Bu hızla nüfus artışı devam eder ve tüketim de aynı oranda ilerlerse gelecekte büyük bir açlık sorunuyla karşı karşıya kalabiliriz.
İşte bu yeni laboratuvar üretimi yemekler, geleceğin gıdası olarak mevzubahis problemler için de alternatif çözüm olabilirler. Şu anda hayvanlardan alınan farklı dokuları petri kaplarında bir araya getiren ve uygun ortamın oluşması için farklı kombinasyonları deneyen bilim insanları, gerçeğe yakın sonuç alabilmek için neredeyse bir ineğin içinde bulunan atmosferi bire bir yaratabiliyorlar. Gelecekte ise farklı besin türleri için de bu çeşit ortamlar yaratarak, çeşitliliği sağlamayı umuyorlar.
Yapay besin üretiminin beklenen bir diğer faydası ise bioçeşitliliğin korunması ve insan sağlığının olumlu yönde gelişmesi olarak görülüyor. Dünya üzerindeki et tüketimi inanılmaz boyutlarda. Her ne kadar uzmanlar tarafından sağlık için sebze ve meyva tüketimi yapılması gerektiği söylense de, kişilerin yeme alışkanlıkları kolay değişmiyor. Eğer bu et ve et ürünlerinin tüketimi azaltılırsa, doğaya olacak faydanın yanı sıra, insan sağlığı da olumlu yönde etkilenmiş olacak.
Son olarak da böylesine bir buluş tabii ki vejetaryenleri de çok sevindiriyor. Yapılan araştırmalarda, vejetaryenlerin önemli bir kısmının hayvanların öldürülmesinden kaynaklı et tüketmedikleri görülüyor. Bu yöntem ile hayvanlardan alınan dokular sayesinde lezzet anlamında neredeyse aynı lezzeti alabilecek kişiler, hiç bir canlıya zarar verilmediği bilmenin huzuruyla yemeklerini yiyecekler. Bu buluşa imza atan ekibin de söylediği gibi “İnsanlar bir bizonu öldürmeden bizon yemenin, bir balinaya zarar vermeden balinanın tadına bakmanın ne demek olduğunu anlayacaklar”.
Önümüzdeki iki yıl daha ticari olarak piyasalarda yer almayacak bu yapay yemek çözümü, yakın gelecekte ise oldukça geniş bir kitle tarafından desteklenecek gibi gözüküyor. Yapay etin, lezzetinin orjinaliyle birebir benzer hale getirilmesinden sonra, popülerliğinin oldukça artması bekleniyor. Kim bilir belki de dünyamızın kurtuluşu bu küçük buluştan geçiyordur.
Kaynak : https://www.webtekno.com/gercek-lezzete-en-yakin-ilk-laboratuvar-eti-uretildi-h59014.html