Gıda sektöründe Güney Kore büyük potansiyele sahip

0
1020
Güney Kore'de, kalkınmaya bağlı olarak kaliteli gıda ihtiyacı da artıyor. Türk gıda üreticileri için Güney Kore önemli fırsatlar sunuyor.
Güney Kore'de, kalkınmaya bağlı olarak kaliteli gıda ihtiyacı da artıyor. Türk gıda üreticileri için Güney Kore önemli fırsatlar sunuyor.

Güney Kore’de, kalkınmaya bağlı olarak kaliteli gıda ihtiyacı da artıyor. Türk gıda üreticileri için Güney Kore önemli fırsatlar sunuyor.

İSTANBUL – Dünyanın son 10 yılda yıldızı en çok parlayan ülkelerinden birisi olan Güney Kore’de gıda sektörü hızla büyüyor. Sağlıklı gıdaya yönelen ve batı tarzı beslenme alışkanlıklarını edinmeye başlayan Güney Kore, coğrafi şartları uygun olmadığı için bunların çoğunu ithal ediyor. Türkiye’nin ihraç ettiği ürünler ise Güney Koreli tüketiciler tarafından yeterince tanınmıyor.

Kore ile ticari ilişkileri geliştirebilmek için geçtiğimiz haftalarda İktisadi Kalkınma Vakfı ve Türkiye-Güney Kore İşadamları Derneği öncülüğünde İstanbul TOBB Plaza’da bir konferans düzenlendi. Ekonomi Bakanlığı’ndan bürokratların yaptığı ayrıntılı sunumlarda da gıda sektörüne özellikle dikkat çekildi. Konferansta ihracatta potansiyel arz eden tarım ve gıda ürünleri şu şekilde sıralandı: Su ürünleri, mayalar, endüstriyel bitkiler, şekerli ve çikolatalı mamuller, meyve suyu, makarna, zeytinyağı, buğday unu, kabuksuz fındık.

Ekonomi Bakanlığı İhracat Genel Müdürlüğü Kore Masası Yetkilisi Pınar Aslan, yaptığı sunumda yerel bir ortakla işbirliği yapılmasının önemini aktardı. Aslan ayrıca Kore pazarına girişte belgelerin önemine vurgu yaparken, fuarlara katılım, ambalaj, Korece etiket ve ürün tanıtımına dikkat çekti.

Türklere saygı büyük
Kore halkının Türklere karşı engin saygı ve sevgisi olduğunu söyleyen Türkiye-Güney Kore İşadamları Derneği Başkanı Ufuk Akalın, 2007 yılında derneği kurarak Kore ile ticaret ve kültürel ilişkiler konusunda her türlü desteği verecek şekilde görev yaptıklarını belirtti. Güney Kore’nin dünyada 15’inci büyük ekonomiye sahip ülke olduğunu ifade eden Akalın, “Savaş yıllarından sonra 40 yıl içinde büyük yol kat etmiş, kişi başına gelirin 30 bin doların üzerinde olduğu bir ülkedir” dedi.

Güney Kore’nin her şeyden önce yüksek teknolojiye sahip bir ülke olduğunu aktaran Akalın, “Coğrafi olarak uzak olsa da Türkiye ve Türkler çok iyi tanınıyor ve seviliyor. 40 yıldır yükselen bir trend gösteren ekonomisi, alım gücünün yüksekliği nedeniyle Güney Kore Türk iş çevreleri için cazip bir ülke. 1 Mayıs 2013 tarihinde yürürlüğe giren serbest ticaret anlaşması ile gümrük vergilerinin kademeli olarak indirilmesi sıfırlanacak olması bu ülke ile iş yapmanın cazibesini arttırıyor rekabet şartlarını kolaylaştırıyor. Kore gibi yüksek teknolojiye sahip bir ülkenin Türkiye ile ticaretini maksimum seviyeye çıkarmak amacıyla her türlü koşul ve zorluğu yumuşatacak hatta ortadan kaldıracak bir Serbest Ticaret anlaşması imzalaması her iki ülke için büyük bir avantaj oluşturmuştur” diye konuştu.

Her sektörde fırsat var
Güney Kore’de Türk firmaları için her sektörde iş yapma imkanı olduğunu dile getiren Akalın, sözlerine şöyle devam etti: “Bu ülke ile ticareti sadece Türkiye’den mal satmak olarak düşünmemek lazım. Kore’den birçok firma Türkiye’de yatırım yapmış, müteahhitlik anlaşmaları imzalamış ve projeleri kusursuz bir şekilde yönetmişlerdir. Ayrıca Türkiye’de her sektörde ortaklığa açıklar. Türkiye’den gıda ürünleri, modaya uygun hazır giyim ve ev tekstil ürünleri çok rağbet görebilecek ürünlerdir. Hatta Kore ve Türk firmaları her konuda ve her sektörde oluşturacakları ortaklıklarla beraberce diğer ülkelerde proje geliştirebilir ve yatırım yapabilirler. Buradaki ticaret hacmi, iki ülkenin karşılıklı ticaret hacminden çok daha yüksek bir potansiyele sahiptir.”

Ambalaj ve etiket önemli
Güney Kore’de ekilebilir alanların az olduğunu kaydeden Akalın, bu alanların da büyük kısmında pirinç yetiştirildiğini söyledi. Bu nedenle her türlü gıda ve tarım ürününün Kore için ilginç olabileceğini belirten Akalın, “Özellikle son yıllarda alım gücünün artması ve eğitim seviyesinin yükselmesi nedeniyle sağlıklı beslenme çok ön plana çıkmış durumda. Fındık, zeytinyağı, doğal meyve suları özellikle son zamanda nar suyu yeni yeni yaygın bir şekilde kullanılmaya başlamış. Bu tür ürünlerin Kore pazarında şansı çok büyük ancak kalite, ambalaj, etiketlemeye çok önem veriyorlar. Hemen hemen tüm gıda ürünlerinin kalori değerlerinin bile ambalaj üzerinde kolay okunabilir şekilde bulunması gerekiyor” dedi.

haber365

Bir Cevap Yazın