Uluslararası çevre örgütü Greenpeace, fosil yakıtların neden olduğu hava kirliliğinin 184 ülkeye maliyetini hesapladı. Araştırmaya göre hava kirliliği 2,9 trilyon dolar maddi kayba neden oldu. Türkiye maliyet sıralamasında 184 ülke arasında 16. sırada yer aldı.
“Toksik Hava: Fosil Yakıtların Bedeli” adlı raporda hava kirliliğinin ülkelere farklı boyutlardaki maliyetleri incelendi. Kömür, petrol ve gaz gibi fosil yakıtların neden olduğu hava kirliliği tüm dünyada bir yıl içerisinde milyonlarca cana ve maddi kayba neden oluyor. Raporda Türkiye’ye dair yer alan veriler de son derece dikkat çekici… Fosil yakıtların neden olduğu hava kirliliği Türkiye’ye yılda ortalama 21 bin dolara mal oluyor. Bu konuda başı ise Çin, ABD ve Hindistan çekiyor. Türkiye aynı zamanda trafikten kaynaklı hava kirliliğinde ABD, Almanya, Rusya ve Japonya ile birlikte başı çekiyor.
Erken ölüm oranlarında da Türkiye incelenen 196 ülke arasında 15. sırada yer alıyor. Hava kirliliğine bağlı erken ölümlerin oranında da yine Çin, Hindistan ve ABD en üst sırada yer alıyor.
“Tüm dünyada 40 bin çocuk hava kirliliği nedeniyle 5 yaşına gelmeden hayatını kaybediyor”
Raporda aynı zamanda insan kaynaklı hava kirliliğinin en önemli sebeplerinden saç kılından daha küçük partiküller olan PM 2.5 ile mücadele edilmesi gerekliliğine de dikkat çekiliyor. Zira fosil yakıtlardan kaynaklı PM 2.5 salımı tüm dünyada yılda 7,7 milyon kişinin astımla ilişkili sorunlarla acil servislere başvurmasına neden oluyor. Yine PM 2.5 nedeniyle tüm dünyada 40 bin çocuk 5 yaşına gelmeden hayatını kaybediyor.
Fosil yakıtlardan kaynaklanan hava kirliliğiyle mücadelede yenilenebilir enerjiye geçişin önem taşıdığını vurgulayan Greenpeace Akdeniz İklim ve Enerji Proje Sorumlusu Gökhan Ersoy, hem iklim değişikliğini önlemek hem de sağlığımızı korumak açısından vakit kaybetmeden hava kirliliği ile mücadeleye başlamamız gerektiğini belirtti. Ersoy raporla ilgili olarak şunları dile getirdi:
“Fosil yakıtlar ve geleneksel içten yanmalı motorlu araçların yarattığı maliyet sadece iklimi değiştirmekle kalmıyor aynı zamanda havamızı da zehirlemeye devam ediyor. Kirletici kaynaklara karşı atılacak her adım, iklimi kurtaracak formülün temelini oluşturacaktır. Kentlerimizi hapsoldukları kirlilik kapanından kurtarmak için mücadeleye, PM 2.5’a bir yasal sınır değer belirleyerek başlamalıyız ve kirliliğin boyutlarını görünür kılmak adına ölçüm istasyonlarının sayılarını artırmalıyız.’’