‘Havza bazlı ürün desteğinde düzeltmeler yapılmalı’

0
920
‘Havza bazlı ürün desteğinde düzeltmeler yapılmalı’

Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’nın havza bazlı destekleme modeli kapsamında 941 tarım havzasının ürün listeleri yayınlandı. Ancak bu listeler bazı illeri mutlu ederken, bazılarını ise üzdü. Sektör temsilcileri ürün deseninde hızla düzeltme bekliyor.

Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’nca çalışmaları yürütülen “Türkiye Milli Tarım Destekleme Modeli” kapsamındaki havza bazında desteklenecek ürünlerin dağılımı belirlendi. Tarım faaliyetlerinin planlama çerçevesinde yapılması, toprakların boşa ekilmemesi, üretilen ürünlerin elde kalmaması ve arz-talep dengesizliğinin yaşanmaması için hayata geçirilecek bu model ile belirlenen 941 tarım havzasının ürün listeleri yayınlandı. Ancak havza bazında desteklenecek ürün listesi bazı illeri mutlu ederken bazılarını da üzdü. Sektör temsilcileri, havza bazlı desteklerde ürün desenindeki düzeltmelerin hızla yapılmasını talep etti.

İzmir Ticaret Borsası (İTB) Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Ercan Korkmaz, Milli Tarım Projesi’ni olumlu karşıladıklarını belirterek, “Her havzada desteklenecek ürün deseninin yüzde 100 doğru tespit edildiğini bugünden söylemek mümkün değil. Gelişmelere ve ihtiyaçlara göre modeldeki düzeltmelerin hızlı bir şekilde yapılması gerektiğine inanıyoruz” dedi.

‘Desteklenecek ürünlerin hepsi doğrudur diyemeyiz’

Planlı tarımsal üretim konusundaki eksiklerin yıllardır dile getirildiğini aktaran Korkmaz, “Bir yıl arz açığı olan üründe bir sonraki yıl arz fazlası yaşanıyor. Doğal olarak bu durum piyasada dalgalanmalara ve gıda sanayisinde ve ihracatta planlama güçlüklerine neden oluyor. Havza bazlı destekleme modelinin gerçekçi olarak uygulanması durumunda üretimde planlamayı sağlayacak önemli bir araç olduğunu düşünüyoruz. Bu nedenle modeli desteklediğimizi belirtmek isterim” diye konuştu.

Açıklanan ürün deseninin yüzde 100 doğru olarak nitelendirilemeyeceğini açıklayan Korkmaz, “Bugünden ‘bu ürünlerin hepsi doğrudur’ diyemeyiz. Gelişmelere ve ihtiyaçlara göre modeldeki düzeltmelerinde hızlı bir şekilde yapılması gerektiğine inanıyoruz. Mazotun yarısının devlet tarafından desteklenecek olması da üretim maliyetlerinin gerilemesine ve üreticimizin rekabet gücünün artmasına önemli katkı sağlayacak” dedi. İTB Meclis Başkanı Barış Kocagöz de modelin uygulanma biçiminin son derece önemli olduğunu, ama üretim tekniklerinin geliştirilmesi ve akıllı tarım yöntemlerine de odaklanılmasının şart olduğunu söyledi. Açıklanan 19 stratejik ürünün kendi içinde sıralanmasını isteyen Kocagöz “Destekleme programının bundan böyle 3 yıl için yapılacak olması başlı başına tarımda planlama adına bir devrim. Bu sayede başarının büyük anlamda yakalanacağına inanıyorum. Hayvancılık ile ilgili olarak verilecek destekler, mera hayvancılığının yaygınlaştırılması, üretimin, ticaretin ve ihracatın planlanması Türkiye’de uzun yıllardır süren et ve süt hayvancılığının sorunlarına çözüm olabilecek uygulamalar olarak görülüyor” ifadelerini kullandı.

ZİRAAT ODALARI KONUYU YENİDEN GÜNDEME GETİRECEK

Açıklanan ürün listesinden memnun olmayan Bursalı üreticiler, ekilen ürünlerden iyi verim ve başarılı satış elde ettiklerini ve mahsulünü değiştirmeyi düşünmediğini ifade ederken, ziraat odası başkanları da bir araya gelip, desteklenen ve desteklenmesi gereken ürünleri yeniden değerlendirerek, bakanlığa iletmeyi planlıyor. Gemlik Ziraat Odası Başkanı Ali Çelik, belirlenen ürünleri üreticileri hayal kırıklığına uğrattığını ifade ederek, “İlçe olarak arpa, buğday, çeltik, tritikale üretimi gerçekleştirmiyoruz. Bizde sofralık zeytin var. Ona hiç destek verilmemiş. Yağlık zeytini destek kapsamına almışlar; ancak bu desteklerden de çiftçi değil, zeytini alıp işleyen yağhaneciler faydalanabilecek. Buğdayı, Eskişehir, Konya bölgeleri ekiyor. Havza bazlı desteklemeler bize hiçbir avantaj sağlamayacak. Gelecek hafta bakanlığa bilgi almak ve konuyu yeniden masaya yatırmak amacıyla ziyarette bulunacağız” dedi. Yenişehir Ziraat Odası Başkanı Sadi Aktaş ise, “Buğday, arpa zaten ilçemizde yetişiyor ve bunların çoğuna destekler veriliyor. Ama beklentimiz bu değildi. İlçemizde çerezlik ay çekirdeği yetişiyor ve Türkiye’nin ihtiyacının yüzde 40’ını karşılıyor. 25 bin dönüm civarında ekim yapılıyor. Avrupa’ya ihracatımız var. Havza bazlı tarım desteği içerisinde maalesef destek görmedi. Öte yandan, 40 bin dönüm civarında alanda taze fasulye, 70 bin ton biber yetiştiriyor, Avrupa’ya ihraç ediyoruz. Desteklemelerde bu ürünleri görmeyi umut ediyorduk. Bunları üreten çiftçi, mazot kullanıyor, işçi çalıştırıyor; ancak hiçbir destek görmüyor. Çiftçi bu duruma kırgın” dedi. İnegöl Ziraat Odası Başkanı Sezai Çelik de, ilçenin markası olan İnegöl alasının destekleme kapsamına alınmamasından yakındı. Mevye çeşitlerinin destekleme kapsamına alınmadığını ifade eden Çelik, “Çerezlik ayçiçeğine destek verilmesi gerektiğini her fırsatta söylüyoruz; ancak yine çıkmadı. Yaklaşık 20 bin dönüme ekim yapılarak, 4 bin ton civarı rekolte alıyoruz. Yağlık ayçiçeğini ise 30 bin dönüm civarında üretiyoruz. Fındığın ise yalnızca Karadeniz Bölgesi’nde destekleneceğini sanıyorduk; ancak bize de fındık desteği vermişler. 3 bin dönüm civarı fındık üretimimiz bulunuyor. İnegöl’de 150 bin dönümde meyvecilik yapılıyor. Dolayısıyla desteklemelerin bizim için cazibesi yok” diye konuştu.

‘TARIM ÜRÜNLERİNDE BÖLGEMİZ ALTIN ÇAĞINI YAŞAYACAK’

TOBB Yönetim Kurulu Üyesi ve Adana Ticaret Borsası Başkanı Şahin Bilgiç de “Milli Tarım Projesi”nin 2017 yılında hayata geçirilecek olmasının kendilerini heyecanlandırdığını söyledi.Bilgiç, havza bazlı üretim modelinin Çukurova Bölgesi için önemini çok iyi bildiklerini ifade ederek, “Bölgemizde havza modelinin uygulamaya geçmesiyle, yıllardır dışarıya bağımlı olduğumuz başta pamuk ve soya olmak üzere tarım ürünlerinde bölgemizin tekrar altın çağını yaşayacağına inanıyoruz. Havza bazlı üretime dayalı destekleme modeli ile ülkemiz bundan böyle üretim planlamasına geçecek, arztalep tartışmaları büyük oranda ortadan kalkacak. Üretici hangi ürünü nerede ekerse, ne kadar ve ne zaman destek alacağını önceden bileceği için piyasalar istikrara kavuşacak” açıklamasında bulundu. Proje kapsamında Adana’nın da içinde olduğu 31 ilde uygulanacak damızlık üretim merkezleriyle en az 500 başlık damızlık gebe düve üretim merkezlerinin de hayata geçirileceğinden memnunluk duyduğunu ifade eden Bilgiç, “ATB olarak bölgemizde tarım ve hayvancılığın hizmetinde olmaya, yapılacak her projede, atılan her adımda, Çukurova bölgesine faydalı olabilecek her işte üreticimizin, iş adamımızın, sanayicimizin yanında olmaya devam edeceğiz” dedi.

www.dunya.com

Bir Cevap Yazın