TBMM Çevre Komisyonu, Hayvanları Koruma Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı’nın ilk 5 maddesini kabul etti. Ev hayvanları sahiplerinin borçlarından dolayı haczedilemeyecek. Sahipsiz ya da güçten düşmüş hayvanların ilgili kanunlar dışında öldürülmeleri yasak olacak.
Komisyon, AK Parti İstanbul Milletvekili Erol Kaya başkanlığında toplanarak, Hayvanları Koruma Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı’nı alt komisyon raporu üzerinden görüştü.
Komisyon Başkanı Kaya, toplantının başında yaptığı konuşmada, hayvanlarla ilgili ilk düzenlemenin 1928 yılında yapıldığını, 1980’li yıllara kadar da yeni bir düzenleme yapılmadığını kaydetti.
2004 yılında ilgili kanunun kabul edilmesinin ardından, bugüne kadar kanunda hiç bir değişiklik yapılmadığını belirten Kaya, hayvanlara yönelik işkence suçlarının kamuoyunda yer alması, bunun herkesin içini acıtması, hayvanlara kötü muamele edenlere yönelik suçlara verilen cezaların caydırıcı olmaması gibi hususların tasarının genel gerekçesini oluşturduğunu bildirdi.
Kaya, tasarıyla getirilen yeni düzenlemeleri anlattı.
Alt Komisyon Başkanı, AK Parti Manisa Milletvekili Selçuk Özdağ da alt komisyon çalışmaları hakkında bilgi verirken, 50’nin üzerinde sivil toplum örgütünden görüş aldıklarını, Çankaya ve Keçiören hayvan barınaklarını ziyaret ederek, buraların hayvanlara uygun olup olmadığını denetlediklerini söyledi.
Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu, “Tasarı, hayvanların korunmasında önemli bir milat olacaktır” dedi.
“Bizim kültürümüzde hayvanları korumak var, bütün yaratılanı yaradandan ötürü sevmek bizim kültürümüzde var” diyen Eroğlu, Osmanlı’da hayvanlara gösterilen ilgi ve merhametin, batılıların seyahatnamelerinde de yer aldığını, hatta İstanbul’da kedi hastanesi bulunduğunun bir Almanın seyahatnamesinde yazılı olduğunu söyledi.
Bakan Eroğlu, tüm hayvanların yaşam haklarının güvence altına alınması amacıyla, 15 Ekim 1978 yılında Hayvan Hakları Evrensel Beyannamesi’nin kabul edildiğini, 1 Temmuz 2004 yılında da Hayvanları Koruma Kanunu’nun çıkartıldığını anımsattı.
2009-2011 yılları arasında sokak köpeklerinin kısırlaştırılması ve rehabilitasyon çalışmaları için 4 milyon 311 bin TL ödenek tahsis edildiğini ifade eden Eroğlu, 2010 yılında “koru ve yaşat” kampanyası kapsamında 80 bin poster, 2011’de “susuyorum ama konuşamıyorum” kampanyası çerçevesinde 40 bin plastik su kabı dağıtıldığını bildirdi. 2012’de “Onlar bize emanet” kampanyası düzenlendiğini belirten Eroğlu, 2014 yılı hedeflerinin, “sahipsiz ve sahipli hayvanların işaretlenerek ulusal veri tabanı vasıtasıyla kayıt altına alınması” olduğunu kaydetti.
Veysel Eroğlu, “Hayvanları kimliklendirmek istiyoruz. Hayvanların bütün bilgilerinin bilgisayara aktarılacağı sistem kuruyoruz, bu çalışmanın son aşamasındayız. O kimlik belgesinde hayvanların özellikleri, aşı durumu gibi bütün bilgileri olacak.
Hayvanların deri altına bir mikroçip yerleştirecek ve hayvanlara ait bütün bilgiler orada olacak. Hedefimiz, (aşıla kısırlaştır, kimlikleştir, işaretle, kayıt altına al ve yaşat)” dedi.
CHP İstanbul Milletvekili Melda Onur, STK’ların büyük bir çoğunluğunun komisyon toplantı salonunda olmadığını ifade ederek, bu durumu eleştirdi.
AK Parti Grup Başkanvekili Mihrimah Belma Satır da “Yaşadığımız bu güzel dünyada bütün canlıların, hayatlarını koruma ve devam ettirme yönünden birbirleriyle yakın ilişkileri vardır. Bu nedenle tüm canlıları bir bütün olarak ele almak ve değerlendirmek gerekir” dedi.
Son yıllarda dünyada, hayvanların yaşamlarını, onların acı, ıstırap ve eziyet çekmelerine karşı korunmalarını ve onlara kötü muamele edilmesinin önlenmesini güvence altına almak amacıyla yapılan uluslararası çabaların büyük hız kazandığını belirten Satır, “Bütün hayvanların hür doğduğunu ve türüne has hayat şartları içinde yaşam hakkına sahip olduğunu çok iyi biliyoruz” dedi.
Satır, bu tasarı ile il hayvan koruma kurullarının daha fonksiyonel ve etkin hale, ayrıca sokak hayvanlarının hayvan bakımevlerine götürülme zorunluluğu getirildiğine işaret etti.
Komisyonda söz alan hayvan hakları derneklerinin temsilcileri, tasarıya ilişkin eleştirilerini dile getirdi. Tasarı ile hayvanların deneylerde kobay olarak kullanılabileceğini belirten temsilciler, “Yaşam parklarını hiç bir şekilde kabul etmiyoruz. Akademik kariyer yapılması için hayvanlar üzerinde deney yapılmasını istemiyoruz” dediler.
Eleştirilere yanıt veren Bakan Eroğlu, “Bu tasarı, dünyadaki bütün hayvan hakları kanunlarındaki uygulamaların en mükemmelidir. Avrupa’da ‘uyutma’ adıyla hayvanlar telef ediliyor ama biz hayvanlar üzerinde bilimsel amaçlı deneyler yapılmasını kontrol altına alıyoruz” dedi.
Veysel Eroğlu, geçen yıl bin 625 ev ve süs hayvan satış yerini denetlediklerini ve çeşitli idari para cezaları uyguladıklarını söyledi.
– Tasarının kabul edilen maddeleri
Tasarının bugün kabul edilen ilk 5 maddesine göre, Hayvanları Koruma Kanunu’na, “güçten düşmüş hayvan”, “hayvan bakımevleri” ve “hayvan refahı” tanımları ekleniyor.
Ev hayvanını sahiplenen, satan veya ona bakan kişi, hayvanı hayvan refahına uygun olarak barındırmak, etolojik ihtiyaçlarını temin etmek, sağlığına dikkat etmekle yükümlü olacak.
Ev hayvanlarını satan veya sahiplenen kişiler, hayvanlarından kaynaklanan çevre kirliliğini ve insanlara zarar verilebilecek zarar ve rahatsızlıkları önleyici tedbirleri almakla yükümlü olacak, zamanında ve yeterli seviyede tedbir alınmamasından kaynaklanan zararları tanzim etmek zorunda olacak.
Büyükşehir, il ve ilçe merkezlerinde; ev hayvanı satan veya sahiplenen kişiler, bu hayvanların bakımı ve korunması ile ilgili olarak yerel yönetimler tarafından düzenlenen eğitim programlarına katılarak sertifika alacak.
Ticari amaç güdülmeden bilhassa ev ve bahçesi içerisinde bakılan ev hayvanları sahiplerinin borçlarından dolayı haczedilemeyecek.
Sahipsiz ya da güçten düşmüş hayvanların, Veteriner Hizmetleri, Bitki Sağlığı, Gıda ve Yem Kanunu ile Umumi Hıfzıssıhha Kanunu’nda öngörülen durumlar dışında öldürülmeleri yasak olacak.
Mahalli idareler, sahipsiz veya güçten düşmüş ev hayvanlarını hayvan bakımevlerine götürecek. Bu hayvanların öncelikle, bakımevlerinde oluşturulacak müşahede yerlerinde tutulması sağlanacak. müşahede yerlerinde kısırlaştırılan, aşılanan ve rehabilite edilen hayvanların mikroçiple kayıt altına alındıktan sonra sahiplenmeleri esas olacak.
Güçten düşmüş hayvanlar, bakımevlerinde ayrılacak özel bölümlerde hayvan refahına uygun olarak bakılacak. Mahalli idareler sahipsiz ev hayvanlarının refahını sağlamak üzere yeterli sayı ve özellikte besleme noktaları oluşturacak.
Sahiplendirilemeyen hayvanlar, mahalli idarelerce oluşturulacak besleme noktalarına bırakılacak.
Belediyeler ile diğer kurum ve kuruluşlar tarafından yapılan kısırlaştırma hizmetleri, Çevre ve Orman Bakanlığı’nın koordinasyonunda ve denetiminde yürütülecek. Kısırlaştırma hizmeti ile ilgili usul ve esaslar Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’nın görüşü alınarak, Çevre ve Orman Bakanlığınca çıkarılan yönetmelikle belirlenecek.
Hayvan bakımevi izinleri mahalli idarelerce verilecek.
– Hayvan bakmak isteyene yer tahsis edilecek
Hiçbir kazanç ve menfaat sağlamamak kaydıyla, sadece insani ve vicdani amaçlarla sahipsiz ve güçten düşmüş hayvanlara bakan veya bakmak isteyen gerçek ve tüzel kişilere; belediyeler, orman idareleri, Maliye Bakanlığı, Özelleştirme İdaresi Başkanlığı’nca, mülkiyeti idarelerde kalmak koşuluyla arazi ve buna ait binalar ve demirbaşlar tahsis edilebilecek.
Hayvanlar üzerinde yapılacak deneysel çalışmalar, etik kurullarınca düzenlenen eğitim programlarına katılarak deney hayvanı kullanım sertifikası alan araştırmacılarca yapılacak. Deney hayvanlarının ithalat ve ihracatı izne tabi olacak. Bu izin Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’nca verilecek.
Üretim çiftlikleri haricinde ev hayvanı ticareti yapmak yasak olacak. Ancak akvaryum balıkları ve kuş türleri ticareti yapılabilecek. Bu hayvanların ticaretinin yapıldığı yerlerde, hayvanların sağlıklarının iyi, barındırıldıkları yerin temiz ve sağlık şartlarına uygun olması zorunlu olacak.
Ev hayvanlarının üretimini yapanlar, annenin ve yavrularının sağlığını tehlikeye atmamak için gerekli anatomik, fizyolojik ve davranış karakteristikleri ile ilgili önlemleri alacak.
Hayvanların ticari amaçla film çekimi ve reklam için kullanılması izne tabi olacak.
– Kara ve su sirkleri ile yunus parklarına devam
AK Parti Adıyaman Milletvekili Mehmet Metiner’in verdiği önergeyle, “hayvanların kullanıldığı kara ve su sirkleri ile yunus parklarının kurulması, işletilmesi ve gösteri yapılmasının yasak olduğuna” ilişkin düzenlemeden vazgeçildi.
Önergenin gerekçesinde, ülkede halen 9 yunus parkının hizmet verdiği belirtilerek, “Bu parklar ülke ekonomisine katkı sağlamalarının ötesinde, çok önemli sosyal ve kültürel rol üstlenmektedir. Ücretsiz yürütülen sosyal sorumluluk projeleriyle, zihinsel ve bedensel engelli çocuklarımızın rehabilite edilmesine katkıda bulunulmakta; çocuk esirgeme kurumlarından, yatılı okullardan, ilk ve ortaokullardan gelen çocuklarımız bu parklar sayesinde hayvan sevgisini tanımakta, deniz hayvanlarını yakından görme fırsatı elde etmekte, bu sayede çevreci bir bakış açısı kazanmaktadır” denildi.
haber365