Sakarya’da İki Besici, Hayvansal Atıktan Biyogaz Üretilmesi Amacıyla Ahırlarına Kurulan Biyogaz Tesisi Sayesinde Mutfak Tüpü ve Isınma Masrafından Kurtuldu.
Kaynarca ilçesinde Kaymakamlık ve Sakarya Üniversitesi (SAÜ) Kaynarca Seyfettin Selim Meslek Yüksekokulu Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Ömer Hulusi Dede ve SAÜ Çevre Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Saim Özdemir tarafından Kayacık Topçu köyünde Salih Özdemir’in 12 büyükbaş hayvanının bulunduğu ahırda ev tipi tesis kuruldu. Bu tesis ailenin ocak ihtiyacını karşılıyor. 4 bin liraya mal edilen tesis, her ay bir mutfak tüpü kullanan aileye yıllık yaklaşık 700 lira civarında bir tasarruf sağlayacak.
Orman Köy İlişkileri (ORKÖY) Genel Müdürlüğü, orman köylülerinin refahı ve yaşam kalitesini artırmak, daha sağlıklı yaşam ortamına kavuşmalarını sağlamak ve ağaçların kesilmesini önleyerek ormanlar üzerindeki baskıyı azaltmak amacıyla 80 bin civarındaki aileye kredi kullandırarak güneş enerjili su ısıtma sistemleri kurdurmuştu. ORKÖY, biyogaz tesislerini de mercek altına aldı. Hayvansal atıktan biyogaz elde edilen tesisleri incelemeye alan kurumun, tesisleri verimli bulması halinde, hayvancılığın yoğun olduğu orman köylerinde biyogaz tesislerinin kurulmasına yönelik çalışma başlatacağı ifade ediliyor.
“GAZ FAZLA GELİYOR SATMAYI DÜŞÜNÜYORUM”
Hendek ilçesine bağlı Aksu köyünde yaşayan 7 çocuk babası İsmail Akyıldız, yurt dışında doktor olan ağabeyinin tavsiyesi üzerine 3 yıl önce 40 başlıklı ahırına 20 bin liraya sanayi tipi biyogaz tesisi kurdu. Daha önce ısınma ihtiyacını odunla sağlayan, ocak içinde tüp kullanan Akyıldız, ısınma ve ocak ihtiyacını tesisten elde ettiği biyogaz ile karşılamaya başladı.
Tesisin sağladığı tasarrufun yanında çevreye de önemli katkıları olduğunu vurgulayan Akyıldız, “Tesisten çok memnunuz. Tesisi hayvancılıkla uğraşanlara tavsiye ediyorum. Bir kişinin iki tane hayvanı varsa bunu yapabilir. Gübre deyip geçmeyin, ekonomik değeri var. Çevre kirliliği ortadan kalkıyor. Hayvan sahipleri bilmiyorlar. Çevremizdeki insanlar dahi olmaz diye düşünüyorlardı, ama oluyormuş.” dedi.
Ahırında 10 baş hayvan olmasına rağmen kesintisiz gaz akışının sağlandığını anlatan Akyıldız, 15 hanelik yapılan tesiste fazla gelen gazı baharda bacalardan tahliye ettiklerini anlattı. Fazla gazı sıvı hale dönüştürüp pazarlamayı düşündüğünü kaydeden Akyıldız, şunları söyledi: “Bu işi geliştirmek üzereyiz. Başarabilirsem imkan olursa gazı likite çevirmeyi düşünüyorum. Gaz fazla geliyor. Her türlü kullanılır, pazarlarsın. Olmaz diye bir şey yok.”
ORKÖY’ün biyogaz tesisi ile ilgili çalışma yaptığını belirten Akyıldız, “Buraya gelip inceleme yaptılar. Benden bir takım bilgiler bekliyorlar. Kaç hayvandan kaç metreküp gaz elde ediliyor. Buna ilişkin verileri bekliyorlar.” diye konuştu.
MUTFAK TÜPÜ MASRAFINDAN KURTULDULAR
Kayacık köyünde Salim Özdemir’in 12 büyükbaş hayvanının bulunduğu ahıra da Kaymakamlık ve SAÜ iş birliğiyle ilçede örnek oluşturması amacıyla ev tipi biyogaz tesisi kuruldu. Tesiste gaz depolanmaya başlanmasının ardından Özdemir ailesi, tüp masrafından kurtuldu. Aile yemeklerini biyogazla çalışan özel dönüşümlü ocakta pişiriyor.
Özdemir ailesinin ahırındaki tesisin projesini yürüten Yrd. Doç. Dr. Ömer Hulusi Dede, toplam maliyeti 4 bin lira olan tesisin Avrupa, Çin ve Hindistan’da birçok örneğinin bulunduğunu ifade etti. Avrupa’da biyogaz üretiminin entegre şekilde yapıldığını anlatan Dede, Türkiye’de ise bazı nedenlerden dolayı bu sistemin geliştirilemediğini dile getirdi.
İklim şartlarının tesisin çalışmasını etkilediğini vurgulayan Dede, sunları kaydetti: “Sistemin ülkemizde gelişmemesinin sebebi, özellikle düşük sıcaklıklarda soğuk havada sistemin iyi şekilde çalışmamasıdır. Reaktör kuruluyor ama üretilen gazın büyük çoğunluğu daha verimli gaz elde edebilmek amacıyla reaktörü ısıtmak için kullanılıyor. Ülkemizde kış ayları soğuk geçtiği için bakterilerin çalışması amacıyla ilave ısıtma gerekebiliyor. Biz bunun ekonomik olmadığını düşündük ve ısıtma yerine, izolasyona önem verdik. Sistemi izole edebilecek malzemeler kullandık. Sistemin çalışmasından da görüyoruz ki, bu oldukça işe yaramış. Normal şartlarda gübrelerin tarımda kullanılabilmesi için belirli bir süre beklenilmesi gerekiyor ama sistem bu sorunu da ortadan kaldırıyor.”
2009 yılında yapılan bilimsel bir araştırmaya göre, Türkiye’deki kullanılabilir hayvansal atık miktarının yaklaşık olarak 84 milyon olduğu ve bu atıkların 1.8 milyon eş değer petrol enerji potansiyeline sahip olduğu kaydedildi.