Kestane ormanı kuran kazanacak

0
2102
Kestane ormanı kuran kazanacak

Kestane ağaçlarını rehabilite etme çalışmaları işe yaradı. Üretici sayısı arttı ve daha önce 85 bin tondan 50 bin tona gerileyen üretim yeniden yükselişe geçti.

15 Ekim’de başlayan kestane hasadı geçen hafta sona erdi. Bu yıl 65 bin ton civarında rekolteye ulaşıldığı hesaplanıyor. 1992’de 85 bin ton olan kestane üretimi her yıl azalarak 50 bin tonlara kadar gerilemişti. Üretim kaybında en büyük etkense “kestane kanseri” adı verilen hastalığın yayılması olmuştu. Özellikle Bursa’daki kestane ağaçları büyük zarar görmüş, rekolte ürkütücü şekilde azalmıştı…
Kestane bitti bitiyor derken birkaç iyi niyetli girişim, devlet desteği ve üniversitelerin etkin çalışmaları yeniden canlanma sağladı. TÜİK (Türkiye İstatistik Kurumu) verilerine göre 2010 yılında 35 bin hektar olan kestane üretim alanı 2011’de 40 bin hektara çıktı.

ORMANDA AŞI TUTTU
Kestane üretiminin hızla artmasında ormanlık alanlarda yapılan rehabilitasyon çalışmalarını payı büyük. Kestane ağaçlarının yoğun olduğu tüm bölgelerde bu çalışmalar devam ediyor. Devlet tarafından yürütülen çalışmalarla ormanlık alanlardaki meyve vermeyen kestane ağaçlar aşılanarak tarıma kazandırılıyor.
Bu işin öncülerinden biri de Bursa Orman Bölge Müdürlüğü… Müdürlük tarafından yürütülen proje doğrultusunda bozuk kestane sahaları bakıma alınıyor. Uygun olan yerlerde yeniden kestane ağaçları dikiliyor. Bu yıl başlayan ve 2016’ya kadar devam edecek proje kapsamında bölgedeki kestane toplanacak ve alan 3 bin hektardan 5 bin hektara çıkarılacak. Toplanacak kestane miktarının da 3 bin tondan 9 bin tona çıkarılması hedefliyor. Bu durumda 6 bin kişi daha kestane üreticisi olacak.
Bireysel girişimlerle de kestane bahçeleri kuruluyor. Son birkaç yılda hobi amaçlı kurulan bahçelere kestane ağacı dikenleri sayısı artıyor. Tıpkı zeytin olduğu gibi kestane pazarı da iyi bir büyüme trendi yakaladı. Üstelik bu büyüme sadece kestane ağaçlarının sayısının artmasıyla sınırlı kalmıyor. Şimdiye kadar şekeri, ezmesi ve püresi dışında fazla değerlendirilmeyen bu ürün artık unuyla, kahvesiyle de gıda sektöründe kullanılarak ekonomik değerini artırıyor.

DÜNYA ÜÇÜNCÜSÜYÜZ
Kestane üretiminde dünyanın önde gelen ülkelerinden biriyiz. Dünya kestane üretiminde Çin, 600 bin tonla ilk sırada yer alıyor. İkinci sıra ise 75 bin tonluk üretimiyle Güney Kore var. Türkiye bu ülkelerin ardından üçüncü sırada.
Halen dünya genelinde 15-16 ülkede kestane üretiliyor. Ancak ekonomik anlamda ticari üretim yapanların sayısı Bolivya, Portekiz ve Japonya’yla birlikte 6’yı ancak buluyor.
Türkiye’nin kestane üretimi esas olarak Ege, Karadeniz, Marmara bölgelerinde yoğunlaşıyor. Üretimin bölgelere göre dağılımında Ege ilk sırada. Onu Karadeniz ve Marmara bölgeleri izliyor. Toplamda 30 ilde kestane üretiliyor. Bunların 12’sinde kayda değer üretim mevcut.
Kestane ihracatında Çin başı çekiyor. Onu İtalya ve Güney Kore takip ediyor. Türkiye ise 6’ncı sırada. 2002’de 15 milyon dolar olan ihracatımız 50 milyon TL’ye yaklaşmış durumda. Avrupa’nın birçok ülkesine kestane ve kestane şekeri ihraç ediyoruz.

BURSA DEĞİL AYDIN LİDER
Kestane deyence çoğumuzun aklına Bursa geliyor. Oysa en fazla kestane Aydın’da üretiliyor. İkinci sırada İzmir, üçüncü sırada ise Kastamonu geliyor. Bu illeri Sinop, Bartın, Kütahya, Manisa, Denizli ve Bursa takip ediyor.
Aydın Ticaret Odası Başkanı İsmail Hakkı Dokuzlu, “Aydın’ın kestane üretimi bu sezon 24 bin ton civarında olacak. Kestane üretiminin geliştirilmesi ve katma değerinin artırılması amacıyla odamızın öncülüğünde bir çalışma grubu oluşturduk” diyor.
Aydın Kestane Araştırma Grubu’nu Menderes Üniversitesi, Aydın Ticaret Borsası ve Aydın Ziraat Odası gibi kuruluşlar da destekliyor. Grup, kestanenin işlenmesi, paketlenmesi ve pazarlanması gibi konularda üreticilere destek oluyor. Aydın Ticaret Borsası Başkanı Adnan Bosnalı, Aydın’da yetiştirilen kestaneye Türk Patent Enstitüsü’nden coğrafi işaret tescili aldıklarını vurguluyor.
Balıkesir’in Bandırma Çakıl Köyü’nde de yoğun olarak kestane üretiliyor. Çakıl Köyü Muhtarı H. Hüseyin Tütüncü, bu yıl 100 ton civarında rekolte beklediklerini söylüyor.
İzmir’e bağlı Sultanhisar da kestane yetiştiricilerin yoğun olduğu bir bölge. Yaklaşık 400 dönümlük alanda ailesiyle birlikte kestane yetiştiriciliği yapan Tuncay Baydar, bu sezon 60 ton kestane topladıklarını anlatıyor.
Tüm bölgelerdeki üreticiler şu sıralar topladığı kestaneyi müstahsillere satmaya başlamış. Kestanenin üreticiden alım fiyatı 3.5-6 TL arasında değişiyor.

MODERN BAHÇE TRENDİ
Ormanlık alanlardaki kestane ağaçlarının ıslah edilerek tarıma kazandırılması önemli bir gelişme. Ancak dünyanın önemli kestane üreten ülkeleri son dönemde modern kestane bahçeleri kurmaya başladı. Özellikle İtalya, Portekiz ve Çin’de muazzam büyüklükte, modern kestane bahçeleri kuruluyor. Türkiye’de ise henüz bu ülkelerdeki gibi kestane bahçeleri kurulmuş değil. Ancak yakında benzer gelişmelerin ülkemizde de yaşanması bekleniyor.
Uludağ Üniversitesi Ziraat Fakültesi Bahçe Bitkileri Bölümü Öğretim Üyesi Doç Dr. Cevriye Mert de modern kestane ormanlarının, bahçelerinin önemine dikkat çekiyor:
“Üreticilerimizin yeni yöntemlerle, kaliteli meyve veren ağaç çeşitleriyle uygun bölgelerde kestane bahçeleri kurmaları gerekiyor. Zira bu şekilde kurulan bahçelerde verim çok yüksek oluyor. Aynı zamanda kestane bahçesi kurulacak yer özenli bir şekilde seçileceği için hastalık ve diğer olumsuz çevre koşullarında en az düzeyde etkilenmiş oluyor. Yeni bahçelerin kurulmasında uygun yer seçimi yapılmalı. Yer seçimi çok yönlü düşünülmeli. Ilıman iklimli bölgelerimiz, düşük ve orta rakımlı dağlık kesimler, iyi güneş alan ve bahar donlarına maruz kalmayan yerler seçilmeli.”

DEKAR MALİYETİ 200-300 TL
Türkiye’de Avrupa ülkelerinde olduğu gibi “castanea sativa” türü kestane ağacı yetiştiriliyor. Bu tür çeşit bakımından çok zengin. Şeker, kebap, taze tüketim, kurutmalık, un yapımı için yüzlerce kestane çeşidine sahip. Kestane bahçesi ya da ormanı kuracak girişimcilerin buna dikkat etmesi gerekiyor. Yani kestane şekeri üretimi için bahçe kuracaksanız bu çeşit ağaçları temin etmeniz gerekiyor.
Yeni dikilen kestane ağaçları 2 ya da 3’üncü yılından itibaren meyve vermeye başlıyor. Kestane fidelerini çeşitli bölgelerdeki fidan üreticilerinden temin etmeniz mümkün. Kestane fidanları geleneksel olarak ormanlık alanlarda yabani kestanelerin kültür çeşitleriyle aşılanmasıyla elde ediliyor.
Yalova Fidancılık’ın sahibi Tarık Gürcan Çevik, kestane fidelerin fiyatının 10-15 TL arasında değiştiğini söylüyor. Çevik, son dönemde Marmara, Karadeniz ve Ege dışından da kestane bahçesi kurmak isteyenlerin kendilerine ulaştığına dikkat çekiyor. Örneğin Ankara ve Bingöl’den gelip kestane fideleri alanlar oluyormuş.
Uzmanlar dekar (dönüm) başına en fazla 20 ağaç dikilmesini öneriyor. Buna göre dekar başına kestane bahçesi veya ormanının ağaç maliyeti 200-300 TL arasında değişiyor.

KUTU

Un fabrikası kuruldu, sırada kahvesi var
Türkiye’nin ilk kestane unu fabrikası İzmir Beydağ’a bağlı Çomaklar Köyü’nde bu ay faaliyete başladı. İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Orman Fakültesi Öğretim Üyesi Yardımcı Doçent Selim Tokmak’ın öncülüğünde yürütülen bu projeye Ziraatçılar Vakfı ve İzmir Kalkınma Ajansı da destek oluyor.
165 bin TL yatırımla kurulan fabrikayla ekonomik değeri olmayan elek altı kestanenin ekonomik hale getirilmesi hedefleniyor. Selim Tokmak, “Kestaneden elde edilen ürün çeşitliliğini artırıyoruz. Gluten içeren ürünleri tüketemeyen çölyak hastaları için ithal edilen glutensiz un yerine daha ekonomik gluten içermeyen kestane unu üretmeye başladık” diyor.
Kestane unu pasta, hazır gıda ve bebek maması sektörleri için hammadde olarak kullanılıyor. Çomaklar Köyü’ndeki tesis, günlük 5 ton un üretim kapasitesine sahip. Tesiste bir yandan da kestane kahvesi üretimi için çalışmalar yapılıyor. Yakında bu ürünün de piyasaya sunulması bekleniyor.

Kestane bahçesi nasıl kurulur?
Kestane, sıcak ve ılıman iklim koşullarını seviyor. Nispi nemi yüksek olan yerleri ve güneşi seviyor. Bahçe/orman kurulması düşünülen yerin toprağı gevşek, geçirgen, havalanır ve derin olması gerekiyor. Ağır topraklar tavsiye edilmiyor. Kestane, kireçli toprakları da sevmiyor. Soğuğun toplandığı çukur vadiler tavsiye edilmiyor. Denizden en az 400 metre yükseklikteki yerlerin daha uygun olduğu belirtiliyor.
Ağaçların dikim mesafesi çok önemli. 7-8 metre boşluk bırakılması ideal bulunuyor. Dikim çukuru ise 40-50 cm genişlik ve derinlikte olmalı. Dikim esnasından çukur başına 150-200 gram kompoze gübre ve üzerine ahır gübresi öneriliyor.

Kestane ağacı çeşitleri

* Hacıibiş: Verimi orta derecede. Meyveleri genellikle çok küçük ve oval oluyor. Sofralık tüketime uygun.
* Osmanoğlu: Verimli bir çeşit. Meyveleri küçük, orta ve iri oluyor. Kestane şekeri için en çok bu tür tercih ediliyor.
* Sarıaşlama: Verimli bir tür. Meyveleri orta iri ve iri oluyor. Sofralık tüketime ve kestane hamuru yapımına uygun.
* Mahmutmolla: Verimi yüksek. Meyveleri orta irilikte. Zor soyuluyor. Hamur yapımına uygun bir çeşit.
* Hacıömer: Meyveleri orta irilikte. Verimli bir çeşit. Taze tüketime ve hamur yapımına uygun.

Meyve veren ağaç sayısı 2 milyona yaklaştı

Yıl

Meyve veren

ağaç (Bin)

Meyve vermeyen

ağaç (Bin)

Üretim (Ton)

2000

1.765

515

50.000

2001

1.755

528

47.000

2002

1.815

490

47.000

2003

1.860

470

48.000

2004

1.890

475

49.000

2005

1.890

467

50.000

2006

1.863

447

53.814

2007

1.948

444

55.100

2008

1.949

529

55.395

2009

1.952

442

61.697

2010

1.920

394

59.171

2011

1.922

366

60.270

Kaynak: Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı

Bir Cevap Yazın