Kırmızı tanklar ormana, balon balığı Kanada’ya

0
18108
Kırmızı tanklar ormana, balon balığı Kanada’ya
Kırmızı tanklar ormana, balon balığı Kanada’ya

Türk tarımının geleceği masaya yatırılıyor. 15 yıl aradan sonra Tarım ve Orman Şurası’nda önemli ve ilginç konularda ‘beyin fırtınası’ yapılacak. Şura’da istilacı balon balığı da, orman yangını söndüren kırmızı tanklar da konuşulacak. Gıdada ‘0’ kilometre yaklaşımı da gündemde öne çıkıyor.

Ankara bugünden itibaren Türk tarımını, hayvancılığını ve ormanlarını 25 yıl boyunca şekillendirecek bir beyin fırtınasına sahne olacak. 15 yıl aradan sonra 3’üncüsü yapılacak olan Tarım ve Orman Şurası ATO Congresium’da toplanıyor. Dolu dolu bir gündem var. ‘Şura’da kırsal kalkınma da konuşulacak, istilacı balon balığı da. Tarım destekleri de tartışılacak, lüks trüf mantarı da. Gıda güvenliği de masaya yatırılacak, orman yangınlarına tanklı müdahale de…

Şura’da gündeme gelecek birbirinden ilginç konuları konuşmak için İstanbul’da Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli ile bir araya geldik.

Tarım futbol gibi

Pakdemirli tarımın biraz futbola benzediğini dile getirerek, “Herkes merak ediyor, konuşuyor ve herkes bilgili olduğu iddiasında. Bu bizi bazen endişelendiriyor ama genelde memnun ediyor. Geleceğe yönelik politika oluştururken ortak akılla iş planlarımızı revize etmek istiyoruz. 20 yıl içinde Türkiye 100 milyonluk bir ülke olacak ve yüzde 50 – 60 daha fazla gıdaya ihtiyaç duyacak” dedi.

Tarım şuralarının ilk ikisi 1999 ve 2004’te yapıldı. Yeni ‘şura’nın çalışmaları ise mayısta başladı. 81 ilde 7 bin kişiyle 200’den fazla toplantı yapıldı.

23 bin fikir…

İnternet üzerinden herkesin düşüncesi soruldu. 23 binin üzerinde fikir paylaşıldı. Bu fikirlerin yüzde 40’ı halktan, yüzde 30’u çiftçiden geldi. Bakan Pakdemirli, şu bilgileri paylaştı:

“Bu gelen fikirleri 21 çalışma grubuna dağıttık. Çalışma gruplarında üreticiden uzmana, STK’dan öğretim görevlisine 2 bin kişi var. Şimdi şura 3 gün boyunca bu 21 grubun çalışmaları üzerinden ortak aklı bulacak. Bir sonuç bildirgesi meydana gelecek. Bildirge 21’inde Külliye’de Cumhurbaşkanımızın riyasetinde açıklanacak. 5 yıllık iş planı böyle oluşacak ve 25 yıla ışık tutacak. Değer yaratan, ekonomiye yüksek katkı yapan, üreticiyi koruyan, tüketiciyi kollayan bir plan.”

Uyduların gözü tarladaki üründe

‘Çiftçi kayıt sistemi’ yazılımının yenileneceğini ve bu sayede kimin ne ektiği bilgisinin tutulacağını belirten Pakdemirli bir süre sonra Türkiye’nin uyduları sayesinde her parselde ne olduğunun dijital olarak takip edilebileceğini kaydetti. Pakdemirli bunun gıda enflasyonu üzerinde olumlu etkisi olacağına da değindi.

‘Ispanak şu anda en güvenli gıdalardan’

Bakan Pakdemirli ile öğle yemeğinde sohbet ederken ıspanaklı çorba içtik. Tabii kısa süre önce ıspanakta yaşanan zehirlenme vakaları gündeme geldi. Pakdemirli bu konuda yemekte yer alan İstanbul Tarım İl Müdürü Ahmet Yavuz Kara’ya söz verdi. Kara’nın verdiği bilgiye göre ıspanakta yaşanan sorun pestisit kaynaklı değil, sorumlu hasat sırasında araya karışan şeytan elması ve güzel avrat otu.

Sorun yaratan tarlanın Beypazarı’nda bulunduğu anlatan Kara, üretimde ilaç kullanılsa bu durumun yaşanmayacağını söyledi. Kara, “Ispanağa yapılmayan analiz kalmadı, şu an en güvenli gıdalardan” dedi.

İstilacı tür ilaç olacak

Şura’daki ilginç konulardan biri de balon balığının ekonomiye kazandırılması. Türkiye denizlerinde son dönemde balon balığı istilası var. Süveyş Kanalı vasıtasıyla Akdeniz’e ulaşan balon balıkları balıkçıların korkulu rüyası. Bu balık ismini tehdit altında top gibi şişmesinden alıyor. Çok zehirli ve dişleri çok keskin. Yerel türleri kovması ve ağları parçalamasının ardından insanlara da saldırıyor. Bir balon balığı yazın Mersin’de denizde bir çocuğun parmağını ısırarak koparmıştı.

Yakında balon balıkları derisinden ilaç yapılmak üzere ihraç edilecek. Pakdemirli, “Balon balığı zehir değil, ilaç olacak. İstilacı bu tür ekonomiye kazandırılacak. Tanesi 10 TL. Kanada 5 bin ton istiyor. İlaç yapımında kullanılıyor. İhraç edilecek” dedi.

Yerli ve milli elektrikli traktör

Şura’da yerli ve milli elektrikli traktörün de boy göstermesi planlanıyor.

Pakdemirli, “Dünyada henüz 6 – 7 saat çalışıp 45 dakikada şarj olan başka prototip yok. Traktörün sahibi, fikir babası bakanlığımız. Önemli olan çiftçimize bir an evvel uygun fiyatla ulaşması. Her projeye açığız. Orta büyüklükte traktörlerle elektriklinin fiyat farkı yok gibi. Günde 10 TL şarjla çalışan bir traktör. İnanılmaz bir ekonomisi var” dedi.

Yangının ortasına dalacak

‘Yeşil doğaya kırmızı tank gücü’ konusunun da ‘şura’da ele alınacağını açıklayan Pakdemirli şunları söyledi:
“Barış Pınarı Harekatımız’dan zırhlı araçları biliyorsunuz. O araçların önünün buldozer gibi, renginin kırmızı, kapalı ve su dolu olduğunu ve orman yangınlarına bununla müdahale ettiğimizi düşünün.

Önümüzdeki yıl orman yangınının tam ortasına kadar gidebileceğimiz ve çalışanları riske etmeden yangını durdurabileceğimiz bir sistem üzerinde çalışıyoruz. Bu aracın yabancı menşeli örneği var. Bunu yerli olarak üretimi konuşulacak.”
Orman yangınlarında uçak kullanmayı bıraktıklarını söyleyen Pakdemirli, “Helikopterler çok daha hızlı müdahale ediyor. 24 helikopteri 30’a çıkardık. Uçaklar yaşlı ve bakımı eksik. Personel bunlarla uçmak istemiyor. Rus Beriev uçaklarına baktık. Kesin karar vermedik. Onları alırsak belki THK’ye ‘Sen bunu işlet’ diyebiliriz” dedi.

Tarladan direkt markete

Kaynaklarıyla kendine yeten Türkiye’ye odaklanacak olan şura’da üretilen yerde tüketmek anlamına gelen sıfır kilometre yaklaşımı ve Ata Tohum Projesi de öne çıkıyor.

Sıfır kilometre yaklaşımına örnek olarak Güzelbahçe’nin Keltik köyündeki Ayşe Nine’yi örnek gösteren Pakdemirli, “Ayşe Nine bahçesinde yetiştirdiği marulu, bu yaklaşımla bir sokak ötedeki markette satabilecek” dedi.

Bir Cevap Yazın