Konya Ovası’nda kuraklık tehdidi: Yeraltı suyu 45 metreye düştü

0
11200
Konya Ovası'nda kuraklık tehdidi: Yeraltı suyu 45 metreye düştü
Konya Ovası'nda kuraklık tehdidi: Yeraltı suyu 45 metreye düştü

Türkiye’nin tahıl ambarı Konya Ovası, kuraklık tehdidi ile karşı karşıya. Bölgedeki yeraltı suyu, 45 metre azaldı. Uzmanlar, suyun tamamen yok olmaması için bir an önce önlem alınmasını istiyor.

Yeraltı suyu azalıyor.

Türkiye’nin tahıl ambarı Konya Ovası’nda üretim tehlike altında.

Türkiye’nin toplam tarımsal üretiminin yüzde 10’unu karşılayan kapalı bir havza yapısına sahip Konya Ovası’nda yılda ortalama 4,5 milyar metreküp su tüketiliyor.

Ancak bilinçsiz sulama ve kuraklık nedeniyle yeraltı su seviyesi de her geçen gün azalıyor. Konya’da 1960’lı yıllardan itibaren yeraltı su seviyesinin azalmaya başladığını belirten Prof. Dr. Fetullah Arık, şu an su seviyesinin 45 metre düştüğünü kaydetti. Arık, şunları söyledi:

”Konya’da öteden beri yer altı su seviyesi giderek düşmekteydi. 1960’lı yılların sonundan itibaren 2010’lara kadar ortalama 1 metre seviyesindeki düşümler, 2015’den sonraki ölçümlere göre 3-4 hatta 6-7 metreyi bulan gözlem kuyularımız var. Yeraltı seviyesi 1960’larda yüzeydeyse şu an asgari 40- 45 metre derindedir. Son yıllarda devam eden kuraklık, artan aşırı bir şekilde yeraltı suyunun kullanımına bağlı olarak yeraltı suyu, her geçen gün daha ciddi bir şekilde azalmakta ve havza genelinde bazı noktalarda neredeyse bitme noktasındadır”

‘KURAK BİR DÖNEM YAŞIYORUZ’

Yağışların geçmiş yıla oranla 3’de 1 seviyesinde gerçekleştiğini hatırlatan Arık, ”Meteoroloji’den aldığımız bilgilere göre; Konya bölgesindeki yağışlar uzun yıllar ortalamasının 3’de 1’i seviyesindedir. Kış mevsimi için uzun yıllar ortalaması metrekareye yaklaşık 150 litreydi. Şu an ortalama yağışlar metrekareye yaklaşık 50 litredir. Dolayısıyla son bir kaç haftadır devam eden yağışların durumu çok fazla değiştirmediği görülüyor. Genel olarak kurak bir dönemi yaşadığımızı söylememiz gerekiyor.” dedi.

‘HAVZADA YER ALTI SUYUNUN BİTTİĞİ BÖLGELER VAR, TEHLİKE ÇANLARI ÇALIYOR’

Arık, Konya Havzası’ndaki bazı bölgelerde yer altı suyunun tamamen bittiğine dikkat çekti.

Havza için tehlike çanlarının çalındığı bir dönemin yaşandığını vurgulayan Arık, ”Konya, adı üzerinde kapalı bir havza ve dışarıdan beslenen bir havza değil. Havzadaki esas su kaynağı yağışlardır. Yağışlarda az olduğu için yeraltı suyu çok fazla beslenemiyor. Havza kenarına yaptığımız barajlar ve göletler bir bakıma havzayı besleyen sularında önünü kestiği için beslenme biraz daha azalmış vaziyettedir. Bunun üstüne birde aşırı su tüketen ürünlerin yetiştirilmesi için aşarı şekilde yeraltı suyu kullanıyoruz. Dolayısıyla süreç tamamen yeraltı suyun aleyhine işliyor. Havzanın kenar bölgelerinde, özellikle kuzeyine doğru alanlarda yeraltı suyunun tamamen bittiğini gösteren veriler var. Buralarda yapılan yeni yeraltı suyu üretim kuyularında suya rastlanamıyor ya da çok çok derinlerde rastlanıyor. Havza için tehlike çanlarının çaldığı dönemi yaşıyoruz. Bu şekilde hem kuraklık, hem de yeraltı suyunu aşırı bir şekilde kullanmaya devam edersek, çok yakın gelecekte havza içerisinde bu çok önemli bir problem olarak karşımıza çıkacak. Havzaya dışarıdan su getiremezsek, mevcut suyu tasarruflu bir şekilde kullanamazsak yakın gelecekte sulu tarımın geleceği tartışılır hale gelecek. O nedenle havza içerisinde yaşayan herkesin özellikle yeraltı suyunu kullanan tarım kesiminin de çözüm içinde bulunması gerekiyor” diye konuştu.

‘AZ SU TÜKETEN ÜRÜN YETİŞTİRİLMELİ’

Arık, Konya Havzası’nda çok su tüketen üren yerine az tüketen hatta hiç su tüketmeyen ürünlerin yetiştirilmesi gerektiğini kaydetti. Çiftçilerin de bu yöne teşvik edilmesi gerektiğini ifade eden Arık, ”Havza içinde çok su tüketen ürünler yerine daha az su tüketen bitkilere doğru teşvik yapılabilir mi, bunlar üzerine çözümler oluşturulması gerekiyor. Tüm Türkiye için kuraklık söz konusu; ama Konya Havzası’nda özel olarak artı bir yeraltı suyu kaybı söz konusudur. Artık bununla ilgili kim işin içine girecekse; bakanlık düzeyinde, sivil toplum düzeyinde bunlarla birlikte oturup çalışma yürütmemiz gerekiyor. Havza içinde çok su tüketen üren yerine, az tüketen hatta hiç tüketmeyen bitki üretimine geçmek için çözüm üretmemiz gerekiyor” dedi.

4.5 MİLYAR METREKÜP SU TÜKETİLİYOR

Konya Havzası’nda yılda 4,5 milyar metreküp su tüketildiğini belirten Arık, bunun 2,5 metreküpünün yeraltı suyundan diğer kalan bölümünün baraj ve göllerden karşılandığını ifade etti.

Yukarı Göksu Havzası’ndan Mavi Tünel Projesi’yle yılda 414 milyon metreküp su getirilmesinin hedeflendiğini ifade eden Arık, şöyle konuştu:

”Göksu’dan Konya Havzası’na su aktaran Mavi Tünel’in nihai hedefi yıllık 414 milyon metreküptür. Dolayısıyla havzada kullanılan suyun 10’da 1’i havzaya gelmiş olacak. Havzada şu an su ihtiyacını düşündüğümüz zaman tarım yapılabilecek yaklaşık 2.7 milyon hektar arazinin sadece 3’te 1’i sulanıyor. 2.7 milyon hektar arazinin tamamını sularsak mevcut kullanımla kıyasladığımız zaman 12 milyar metreküp suya ihtiyacımız var. Dolayısıyla Mavi Tünel Projesi ile Yukarı Göksu Havzası’ndan gelecek su, bu havzadaki ihtiyacın sadece 30’da 1’ini karşılıyor olacaktır. Dışarıdan gelecek su tabi ki bu havza için çok önemli bir proje; belki başka modellerle, başka havzalardan da su aktarmak mümkün. Ancak bu havzanın kendi su potansiyelinin mutlaka kontrollü ve verimli olarak kullanılması gerekiyor. Mevcut kuraklık şartları ve aşırı su kullanımı devam ettiği sürece biz dışarıdan ne kadar su getirirsek getirelim eğer havzadaki kullanım kadar su getirmezsek, yine yeraltı suyu seviyesi düşecektir”

RUHSATLI KUYUNUN 3 KATI KAÇAK KUYU VAR

Fetullah Arık, havzada 38 bin ruhsatlı kuyu bulunduğunu; ama bunun 3 katı da kaçak kuyunun olduğuna dikkatleri çekti. Kaçak kuyuların bir an önce tespit edilip kontrol altına alınması gerekirse kapatılması gerektiğini ifade eden Arık, ”Havzadaki 38 bin civarında kuyu ruhsatlı; ama bunun 3 katı kadar kaçak kuyu var. Havzada yapılan tüm modellemelerde havzada üretilen suyun ne kadar olduğu ve hangi akiferden ne kadar su tüketildiği bilinmiyor. Nedeni de bu belgesiz kuyulardır. O nedenle belgesiz kuyuların mutlaka kontrol altına alınması ve belgelendirilmesi için gerekli çalışmaların yürütülmesi, uygun teknikle açılmamış olan kuyuların kapatılması gerekir” diye konuştu.

Bir Cevap Yazın