İlçemiz Lüleburgaz’a bağlı Tatarköy’deki Saranlı Deresi’nde henüz bilinmeyen bir sebeple Pazartesi günü başlayan balık ölümleri şaşkınlık ve endişe yarattı.
Konuyu yerinde incelemek için Kırklareli Tarım İl Müdürlüğü’nden gelen 3 kişilik ekip, İstanbul Pendik Veteriner Kontrol ve Araştırma Enstitüsü’ne göndermek üzere ölü balıklar ile dere suyundan numune aldı. Tatarköylüler yaşanılan bu durum karşısında şaşkın ve tepkiliydi.
Sabah saatlerinde dere suyunun simsiyah olduğunu aktaran köylüler şunları söyledi:
Çiftliklerden şüpheleniyoruz
“Suyun siyah akmaya başlamasının ardından balık ölümleri gerçekleşti. Biz buradaki çiftliklerden şüpheleniyoruz. Pis atıklarını dereye bırakıyorlar ve yaşayan canlılar zarar görüyor. Çocuklarımız dere kenarına gelip oyun oynuyor. Çocuklarımıza bir şey olsa bunun hesabını kim verebilir? Ayrıca bizim büyükbaş ve küçükbaş hayvanlarımız da merada otlamak için bu dereden geçmek zorunda kalıyor. Geçerken de hayvanlarımız dereden su içiyor. Ya hayvanlarımız da etkilenirse? Bizim geçim kaynağımız hayvanlarımız. Yetkililerin bu soruna çözüm bulmasını istiyoruz.”
Çocuklar yaz günü dereye giriyor
Ekiplerin derede yaptıkları incelemeye eşlik eden TEMA Lüleburgaz Temsilcisi Hakan Dedeoğlu da, olayların peşinin bırakılmaması gerektiğini ifade ederek; “Buradaki dere Ergene Nehri’ne kadar uzanıyor. Bu uzunluk 15 kilometrelik bir boyut. Bu 15 kilometre boyunca uçan türler, sürüngen türler ve büyükbaş hayvanlar bir sorun varsa su içtiklerinde, suya girdiklerinde mutlaka etkileneceklerdir” dedi.
Bunun yanısıra köylülerden çocukların yaz geldiğinde bu dereye girip yıkandıklarını öğrendiğini anlatan Dedeoğlu, “Köylü halkımız sabah saatlerinde dereden çok pis siyah bir suyun aktığını görmüş. Beraberinde de öldürücü etki ortaya çıkmış. Bunun için uzmanların ve yetkililerin konuyu çok iyi incelemeleri gerekir” diye konuştu.
Hastalıklar başlamadan önlem alınmalı
Hakan Dedeoğlu açıklamasının devamında kirlilik merkezi olan Trakya’da bu tür durumlar için özellikle Lüleburgaz’a tahlillerin en rasyonel şekilde yapılacağı bir laboratuvar gerektiğini vurgulayarak; “Sivil Toplum Kuruluşları ve basın olmasa bu tip olaylar halkımıza asla yansımayacaktır. Özellikle Lüleburgaz Kaymakamı sayın Cemalettin Yılmaz’ın da bu konularda duyarlı olduğunu biliyorum. Kendisinin bu konuda aracı kullanmadan, benzer olaylarda olduğu gibi olay yerine gidip inceleme yapmasını bekliyoruz. Ölümler ya da hastalıklar başlamadan bir an önce yetkililerin bu sorunu çözmeleri gerekmektedir. Bu işin peşini bırakmayacağız” ifadesinde bulundu.
KAYNAK : www.gazetetrakya.com