Malatya kayısısına rakip çıktı!

2
928
Malatya kayısısına rakip çıktı!,tarımsal haber,tarım haberleri,tarım,tarımsal

Kayseri İl Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürü Özkan Kayacan, Yeşilhisar bölgesinde yetiştirilen kayısının Malatya kayısısından daha iyi olduğunu savundu.

İl Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü, ‘Şarka Virüs Hastalığı Sürveyi ve Eradikasyonu’ konulu toplantı düzenledi. Kadir Has Kongre Merkezi konferans salonunda düzenlenen konferansa, İl Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürü Özkan Kayacan, gıda mühendisleri ve çiftçiler katıldı. Toplantıda açılış konuşmasını yapan İl Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürü Özkan Kayacan, “Arkadaşlar belki birçoğunuz ismini ilk defa duydunuz veya daha önce duydunuz ama yeterince bilgi sahibi olamadınız. Bu toplantıya çok önem veriyoruz. Türkiye’de bazı değişimler, bazı güzellikler oluyor ama bu değişikliklerde özellikle zirai mücadele ilaçlarının azaltılması çok önemli. Zirai mücadele yöntemleri üzerine çalışıyoruz ama bir de baktık ki şarka virüsü diye başımıza aslında çok büyük sorunlar getirebilecek bir virüs ilimizde sıkıntılı oluyor. Gerçekten rakamlara bakıyoruz, ilimizde 450 bin civarında sert çekirdekli meyve var. Bu sert çekirdekli meyveden 14 bin ton civarında da üretim var. Bu sert çekirdeklilerin 300 bin civarındaki kısmı kayısı, kayısı üretimi de yaklaşık 10 bin ton civarında. Elmadan sonra en fazla kayısı üretimi yapılıyor” diye konuştu.

Kayısı pazarlamasında sıkıntı yaşandığını belirten Kayacan, “Tabii Malatya’nın adı çıkmış ama biz kendi kayısımızı pazarlayamıyoruz. Ne anlama geldiğini de bilmiyoruz. Yeşilhisar bölgesinde müthiş derecede bir kayısı üretimimiz var. Bunları bekleyen en büyük sorun da şarka virüsü. Bu şarka virüsünü biz gerçekten bu hazırlamış olduğumuz projeyle sürveyi yapar ve imhasını gerçekleştirebilirsek önümüzdeki süreçte belki de Malatya ile yarışacak bir performansa sahip olacağız. Bu bir hayal değil. Bu olabilecek bir çalışma çünkü bizim Yeşilhisar bölgemizdeki kayısımız kalite olarak Malatya’dan daha iyi. Hatta Bakanlık ile yapmış olduğumuz görüşmelerde teklifimiz oldu. Eğer biz 2-3 yıl sürecek bu projeye şarka virüsünü bu bölgeden sökebilirsek sadece sert çekirdekli meyve fidanı üretim bölgesi olarak ilimiz kalacak. Bizim sadece Yeşilhisar bölgemizde değil, kayısı üretemediğimiz Pınarbaşı, Sarız ve Tomarza’da bile fidan üretme şansımız ortaya çıkabilir. Olaya bu boyuttan baktığımız zaman gerçekten büyük bir potansiyelin ilk adımlarını atıyoruz. Tabii bu çalışma 1-2 günlük bir çalışma değil. Bu çalışma en az 3 yıllık bir çalışma ama büyük projeler uzun vadeli planlamalarla ortaya çıkıyor” şeklinde konuştu.

Çalışmalarda köylülere büyük iş düştüğünü kaydeden Kayacan, “Önümüzdeki süreçte sürvey konusunda tespit edilen ağaçların imhası gündeme gelecek. Bu projenin uygulandığı diğer ülkelere baktığınız zaman para vererek ağaçların imhası çok gündeme gelmiş ama başarı çok düşük. Biz bunu kapı kapı gezerek bu projeyi tek tek sürveyi yaptıktan sonra hangi bölgelerde sorun varsa oradakilere anlatacağız ve bu ağaçların imhasını sağlayacağız. Bu imha sürecinde görüşmelerimiz devam ediyor. İnşallah gerekirse çiftçilerimize fidan desteği de vermeye çalışacağız” ifadelerini kullandı.

 

AA

2 YORUMLAR

  1. Kayısı deyince aklımıza hep Malatya gelir. Fakat bunu iklimi ekonomik yetiştiriciliğe imkan tanıyacak diğer illerde de gerçekleştirmek gerekir. Nedenine gelince; Dünyada kayısı üretimi yapan başlıca 11 ülke vardır ve bunların toplam üretim değeri ise 2426689 tondur (2011 FAO). Türkiye ise bu toplam üretim içerisinde 676138 ton ile ilk sırada yer alır ve onu 2. sırada takip eden İran 452988 ton, 3. sırada ise 263132 ton ile İtalya takip etmektedir. Fakat üretimde de durum böyle iken verimde aynı durum geçerli değildir. Verimde ise üretimdeki yeri 10’uncu olan Yunanistan 13800 kg/ha ile 1. sırada yer almaktadır (2011 FAO).

    Ülkemizde kayısı yetiştiriciliğinin yaygınlaşması önem arz etmektedir. Çünkü bizi takip eden ülkelerde tahminimce genç bahçe sayısı çok olup aynı zamanda yeni bahçe tesisi de artmaktadır. Bu durum ise yakın gelecekte kayısı üretimindeki dünya liderliğimizi tehlikeye düşürecektir. Şu da unutulmamalıdır; üretimi artırmak verimi artırmak anlamına gelmemektedir. Verimi artırmak için üreticilerimizin modern tarım tekniklerini uygulamaları gerekmektedir. Bu da Tarım Bakanlığının vereceği eğitim ve uygulanan projelerin doğruluğuna bağlıdır.

    Levent KIRCA

Bir Cevap Yazın