Ekonomik Önemi, Anavatanı ve Yayılma Alanları
Yem bitkisi ve endüstriyel amaçlı üretimde bir tarla bitkisi olarak kabul ettiğimiz mısır, taze ve patlak mısır olarak değerlendirildiğinde sebzeler grubu içinde yer alır. Yerli mısır çeşitlerimiz genellikle düşük tohum verimli buna karşılık közleme ve haşlamaya (taze olarak değerlendirmeye) uygun çeşitlerdir. Ancak üstün verim ve kalite özelliklerine sahip ve taze olarak değerlendirmeye uygun varyetelerin tohumlarının ithal yoluyla ülkemizde satılmalarının serbest hale gelmesi ile düşük verimli köy çeşitlerimiz de büyük ölçüde ortadan kalkmıştır.
Bugün turistik bölgelerimize yakın alanlarda önemli miktarlarda közlemelik veya haşlamalık olarak taze mısır üretilmekte, bu kullanım hızlı bir şekilde artmaktadır. Son yıllarda konserveye işlenerek tüketilen tatlı mısır miktarıda önemli ölçüde artmıştır. Artık turistik tesislerimiz ve restoranlarımızda sabah kahvaltılarında ve salatalarda kullanılan tatlı mısır önemli ürünlerden biridir.
Tatlı mısır bizim tüketim alışkanlıklarımıza da çok uyduğu için tüketimi hızla artmaktadır. Zaman içinde bu ürünün üretim ve tüketiminin büyük ekonomik değerlere ulaşacağı tahmin edilmektedir.
Mısırın anavatanı tropik Amerika’dır. Meksika ve Kolombiya’da yaygın olarak bulunur. Meksika’da 7000 yıldır yetiştirildiği bilinmektedir.
Tropik bir bitki olmasına rağmen üzerinde yapılan yoğun ıslah çalışmaları ile dünya üzerinde Ekvator’dan Baltık denizine kadar (60* kuzey enlemi ile 42* güney enlemi arasında denizden 4000 m yüksekliğe kadar) geniş bir alana yayılmıştır (Gençkan, 1983).
Tek yıllık bir sebzedir. Tohum ekiminden tohum elde edinceye kadar 85-130 gün geçer. Bu süre varyetelere göre değişiklik gösterir. Monocie çiçek yapısına sahiptir. Tohumları ile üretilir. Besin değeri yüksek olan tatlı mısır, taze olarak tohumlarının süt olumu veya peynir olumu döneminde tüketilir. Patlak mısır da ise olgunlaşmış tohumlar değerlendirilir.
Morfolojik Özellikleri
Kök
Mısır kuvvetli bir saçak kök yapısına sahiptir. Bitki, gövdesi üzerindeki toprağa yakın olan nodyumlardan havai kökler oluşturur. Bu havai kökler toprakla örtülürse hemen gelişerek topraktaki besin maddelerinden yararlanırlar. Mısır kuvvetli kök yapısıyla toprağın 40-50 cm derinliğine kadar olan tüm hacimdeki besin maddelerinden yararlanır.
Gövde
Mısır gövdesi, çeşitlere ve yetiştirme şartlarına bağlı olarak 3 metreye kadar boy alabilen, her nodyumundan bir yaprak çıkan, içi mürver özü yapısında dış kısmı parlak boyuna çizgili, bitki 40-50 cm boyda iken çok kırılgan daha sonra ise oluşan selülozik yapı nedeniyle dayanıklılık kazanan bir yapıdadır. Gövdenin son nodyumu erkek çiçek demeti ile son bulur. Mısır ender olarak dallanır, çok gövdeli büyür. Bitki tohumlarını olgunlaştırdığında gövde kurur.
Yaprak
Tohum çimlenmesi döneminde bir kağıt huni gibi kıvrılarak uç kısımı çivi ucu gibi sivrilen yaprak, çimlenme döneminde bitkinin toprak üstüne çıkmasında önemli bir görev yapar. Bu özelliği nedeniyle ekilen sıraların üstünden traktör dahi geçse çimlenme aksamadan gerçekleşir. Yapraklar nodyumlarda almaşık olarak dizilmişlerdir. Uç kısımları aşağıya sarkık ve boyuna damarlıdır. Ortadan ikiye katlanmış durumdadırlar (simetrik olarak). Yapraklar boyuna çizgili, parlak yapıda ve kenarları çok keskindir. Bu nedenle mısır tarlasında dolaşırken yüzün ve gözlerin korunması gerekir.
Çiçek
Erkek ve dişi çiçekler bir bitki üzerinde ayrı ayrı yerlerde bulunur. Dişi çiçekler grubu daha sonra koçanı oluşturur. Dişi çiçekler genellikle 14. yaprağın koltuğunda oluşan koçanda bulunurlar. Pistiller koçandan dışarı çıkarlar ve püskül şeklinde sarkarlar. Döllendiklerinde kahverengi renk alarak kururlar. Döllenmede bir eksiklik olursa veya döllenecek polen bulunmazsa pistiller uzun süre canlı kalır daha sonra kururlar. Bitkinin koçan üzerinde fazla pistil çıkarması döllenmenin yetersiz olduğunun göstergesidir. Mısırda erkek ve dişi çiçekler aynı zamanda olgunlaşır ve bitki kendisini döller. Erkek çiçekler en son nodyumda meydana gelen dallanmada yer alırlar. Dişi çiçekler reseptif hale gelince polen tozu keselerinin açılmasıyla serbest kalan polenler tozlanma ve döllenmeyi sağlarlar.
Tozlanma ve döllenmeden sonra koçan ve tohumlar gelişir. Tohumlar önce süt olumu, daha sonrada peynir olumu dönemlerini geçirerek olgunlaşırlar.
Tohum ve çimlenme özellikleri
Mısırda tohum yenen kısımdır. Olgunlaşan tohumlarda dane içi nemi % 12-14’e inince hasat yapılır. Tohum çeşide göre farklı şekil, renk ve irilikte olabilir. Süt olumu dönemindeki bütün mısır tohumlarının yüzeyleri parlak ve düz yapıda olduğu halde tohumlar olgunlaştığında bazı mısırlarda daneler buruşuk bir hâl alır (Tatlı mısırda olduğu gibi). Mısır tohumları normal muhafaza şartlarında çimlenme güçlerini 3-4 yıl muhafaza ederler. Tatlı mısırlar 2. yıldan sonra çimlenme kabiliyetlerini hızla kaybeder. Bin dane ağırlığı çeşitlere göre 45 ile 380 gr arasında değişir. Tohum çimlenmesi için toprak sıcaklığının en az 10*C olması gereklidir.
Çimlendirme denemeleri 10 günde sona erer. Açıkta, tohum ekiminden ilk yaprak oluşuncaya kadar 12-17 gün geçer.
Tohumların muhafazasında içerdikleri nem ve muhafaza şartları büyük önem taşır. Tohum % 12’den daha yüksek oranda nem içeriyorsa harmanlama esnasında kırık tohumlardan çıkan nişasta tohumun koçana bağlandığı yerde toplanır. Rutubetin yüksek olması durumunda burada mantar enfeksiyonları oluşarak yetiştiricilikte tohumun çimlenmesini engeller.
Yetiştirilme İstekleri
İklim isteği
Mısır bir sıcak iklim sebzesidir. Mısır bitkisi dünya üzerinde çok geniş bir alana yayılmıştır. Bu yayılmada bitkinin çevre şartlarına olan uyumu önemli rol oynamıştır. Tohum 10*C altındaki sıcaklıklarda çimlenmez. Düşük sıcaklıklarda gelişmesi yavaşlar, bitki sararır. 18*C’nin üstündeki sıcaklıklarda bitki hızlı gelişir ve 40*C’nin üzerindeki sıcaklıklarda da gelişme durur.Yüksek rutubet mısır tarımının başarısını arttırır. Sıcaklıkla düşük nem birlikte oluşursa bitki gelişmesine, döllenmeye ve tohum verimine çok kötü etki yapar.
Toprak isteği
Derin bünyeli killi-tınlı toprakları sever. Aluviyal yapılı topraklarda da çok iyi gelişir. Ancak bu topraklarda besin elementleri eksikliğinin, özellikle de potasyum eksikliğinin mutlaka karşılanması gereklidir. Killi topraklarda yetiştirme yüksek kalite ve verimi ifade eder. Hafif karakterli kumsal topraklarda mısır tarımından kaçınmalıdır. Topraklardaki potasyum eksikliği koçanın kısa ve uç kısmının eğri ve boş oluşmasına neden olur. Sofralık mısır üretiminde koçanın tam ve iyi gelişmiş olması satış şansı açısından büyük önem taşır. Bu nedenle mısır tarımında toprak seçimine özen göstermek gerekir.
Yetiştirilme Şekli
Toprak hazırlığı ve ekim
Mısır doğrudan tohum ekimi yöntemi ile üretildiğinden, toprak istekleri bölümünde istenen özellikleri dikkate alarak seçmiş olduğumuz tarlada, ekim tavını kaçırmadan toprak işlemesi yapmak gerekir. Yetiştirme yapacağımız tarlanın toprağı killi yapıda ise, toprak işlenmesi ve tavın muhafaza edilmesi konusunda daha dikkatli olmak gerekir. Böyle topraklar ekime hazırlanırken ekim öncesi derin sürümden kaçınmalıdır. Bu nedenle toprağın derin olarak işlenmesi sonbahardan yapılır. İlkbaharda ise toprak yüzeysel olarak toprağı alt üst etmeden işleyen aletlerden biri ile 8-10 cm derinlikte işlenir. Tohum ekiminden yaklaşık bir ay kadar önce toprağın ihtiyacı olan fosforlu ve potasyumlu gübrelerin tamamı ile azotlu gübrenin yarısı toprağa verilir. Bu gübreleme ile toprağa verilen azot, fosfor ve potas tohum çimlenmesinden sonraki bitki gelişmesi döneminde gelişmenin mükemmel olmasını sağlar. İyi bir verim için toprağın içerdiği besin miktarlarını da dikkate alarak dekara 16-18 kg saf azot, 10-12 kg saf fosfor ve toprak yapısına göre miktarı büyük değişiklik gösteren potasyum verilmelidir.
Bu şekilde hazırlanan toprakta tavın muhafaza edilebilmesi için rüzgârlı havada toprak işlemesinden kaçınmalı, toprak işlendikten sonra açık bırakılmamalı mutlaka sürgü çekilmeli, bu işlemleri mümkün olduğu kadar akşam saatlerinde yapmalıdır.
Bu şekilde hazırlanan toprağa ekim pnöymatik mibzerle yapılmalıdır.
Ekimde sıralar arasında 65-70 cm, sıralar üzerinde de 15-17 cm’lik bir mesafe verilmelidir. Böylece dekardan elde edilecek koçan sayısı, tek koçanlı çeşitlerde 6500-7000 adet olacaktır.
Ekim, toprağın tavlı olduğu noktadan itibaren 2-3 cm derinliğe yapılır. Ekimden sonra yabancı ot kontrolu için primextra ile ekim sonrası ilaçlaması yapılır. Bu ilaçlama, yetiştirmede maliyetin düşürülmesi, standart ürün elde edilmesi açısından önem taşır. Bu şekilde yapılan ekimden sonra 8-14 gün içinde çimlenme başlar ve tamamlanır. Ekim sonrası yağış olur, toprak kaymak bağlarsa bu kaymak tabakasının mutlaka kırılması gereklidir. Bu işlem gecikmeden dikkatlice toprakta sıralar üzerinde tırtıl yürütülerek yapılır. Eğer kaymak bağlama olayı bitkinin toprak yüzüne çıkmaya çok yakın olduğu dönemde olursa o zaman tırtıl çekmek yerine akşamları çok hafif bir yağmurlama sulama ile çıkışın düzenli olması sağlanmalıdır.
Bir dekar alanın ekilmesi için tohum iriliğine ve çeşide bağlı olarak 1.5-3 kg arasında mısır tohumu kullanılır. Satın alınan tohumların aynı lot tohumu olmasına, dane iriliklerinin aynı gruptan olmasına özen göstermelidir. Farklı irilikte tohum alınmış ise tohumlar irilik gruplarına göre ayrı ayrı ekilmeli ve asla karıştırılmamalıdır. Karıştırılarak ekilen irili ufaklı tohumlarda ekim sırasında büyük zorluklar yaşanır (tablalı mibzerler ile ekimde tohum kırılması ve çift tohum ekimi gibi). Ayrıca farklı irilikteki tohumların çimlenmeleride farklı hızlarda olacağından daha önce çimlenen tohumlardan gelişen bitkiler geç çimlenenler üzerinde baskı kurar. Mısır yetiştirmede yeknasak bitki gelişmesi son derece önemlidir. Bu bakımdan tohum ekiminde dikkatli olmak gereklidir.
Bakım işleri
Bu şekilde ekilen tohumlardan toprak yüzüne çıkan mısır bitkileri çok hızlı gelişirler. Bitkiler 10-15 cm boy alıp üç yapraklı oluncaya kadar olan dönemde toprak işlemesi yapmamak daha doğrudur. Zira bu dönemde bitkiler üzerine düşecek küçük bir kesek dahi ileride bitkinin gelişememesine yol açabilmektedir.
Çapalama
Bitkiler 20 cm kadar boy alınca bitki sıralarının arası kazayakları ile önce 5-10 cm derinden daha sonra da 20 cm derinlikte olmak üzere en az iki kere işlenir. İşleme esnasında bitki sıralarına 10-15 cm’den daha çok yaklaşılmaz. Böylece bitkilerin zarar görmeleri önlenir. Bu çapalama ile yabancı ot mücadelesi gerçekleştirildiği gibi, daha sonra küçük domuz burnu (Lister) ile sulama karıklarının açılması ve bitki diplerinin doldurulması için gerekli toprak sağlanmış ve inceltilmiş olur. Bu işlemler esnasında bitki 20-25 cm boya ulaşmıştır. Bu işlemden hemen sonra toprağa verilmesi planlanan ve ayrılan azotlu gübre bitkilerden 15 cm uzağa ve toprağın 20 cm kadar derinliğine band şeklinde verilir, lister çekilerek sulama karıkları (15 cm derinlikte) açılıp bitkinin kök boğazları doldurulur. Büyük sulama setleri yapılmadan önce bitkiler 30-40 cm boy aldıklarında koçan kurdu kontrolu yapılır. Tarlanın özellikle kenarları dikkate alınarak değişik yerlerinde 100 bitki dikkatlice kontrol edilir, yapraklarda simetrik olarak delik olup olmadığına bakılır. Eğer 100 bitkiden 1-2 tanesinde koçan kurdu tespit edilirse savaşıma gerek duyulmaz. Daha fazla sayıda bitkide zararlanma varsa mücadelenin hemen yapılması gerekir. Bitkiler bu dönemde olağanüstü bir hızla büyürler. Aynı zamanda bu dönemde çok da kolay kırılırlar. Eğer mücadele de gecikilirse bir daha bitki aralarına traktör ile girilmesi mümkün olmaz. Makinalı savaşım hem çok kolay, hem çok ucuz, hemde çok etkili olur. Bu nedenle bu dönemdeki tek bir uygulama hasada kadar yeterli olur.
Birinci ürün yetiştirmelerde mücadele böyle iken daha geç dönemlerde ve 2. ürün olarak yetiştirilen (arpa – buğday – fiğ ve bakla gibi kültür bitkilerinden sonra) mısırlarda koçan kurdu savaşımı çok zordur, dikkat ister ve nesil sayısına göre ilaçlama yapmak gerekir. Bu işlemden sonra tarlanın eğimine, genişliğine ve kullanılacak suyun debisine bağlı olmak üzere 6-10 sırada bir sulama setlerinin set makinası ile yapılması gerekir. Bu son toprak işlemesidir. Setler yapıldıktan sonra artık tarlaya traktörle girilmez ve bu dönemde bitkiler 45-50 cm boy almıştır.
Sulama
Sulamada en çok özen gösterilecek konu, bitkilerin belli bir büyüklük kazanmadan (25-30 cm) salma olarak sulanmamasıdır. Mısır 10-15 cm boyda iken sulama zorunluluğu doğarsa sulama mutlaka yağmurlama yöntemi ile yapılmalıdır. Bu dönemdeki salma sulama bitkiyi sarartır ve bitki bir daha normal gelişmesini gösteremez. Genellikle mısır bitkisi 12-13 yapraklı duruma (100-120 cm boya) ulaştığında su ister ve ilk sulama bu dönemde yapılır. Bitkinin suya ihtiyaç duyduğu, renginin koyulaşmasından ve bariz olarak da, sabahları yapraklarını dik ve kapalı tutmasından anlaşılır. İşte bu dönemde ilk sulama yapılır.
Mısırda sulama genellikle salma sulama şeklinde yapılır. Geç dönemde yağmurlama sulama yapmak imkansızlaşır. Bitkiler sulama ile birlikte band halinde verilen gübreyi de kullanarak çok hızlı bir şekilde gelişerek maksimum boya ulaşırlar. Genelde 13-14. yaprak koltuğundan koçanları oluştururlar ve büyümelerini erkek çiçek demetiyle kapatırlar. Çiçeklenme ve tozlanma döneminde sulama büyük önem taşır. Bilhassa Ege, Akdeniz ve Güneydoğu Bölgelerindeki düşük hava nemi nedeniyle döllenme dönemindeki sulama büyük önem taşır. Aksi halde sıcaklık ve kuraklık nedeniyle döllenme kötü olur. Kötü döllenme sofralık mısır üretimi için en büyük tehlikedir. Zira koçanların gelişimi tam olmaz. Koçanlarda boşluklar kalır bu durum ürünün pazar değerinin düşmesine neden olur.
Sulama koçanın gelişmesi sırasında da düzenli olarak sürdürülmelidir. Süt ve peynir olumu dönemlerinde olmak üzere iki defa daha sulama yapılmalıdır.
Mısır yetiştiriciliği çeşidin olgunlaşma süresi dikkate alınarak planlanmalı ve başlatılmalıdır. Ayrıca sofralık mısırda pazarlanabilme süresi bir hafta kadar sürdüğü için bu bir hafta süre içinde pazarlanabilecek miktarda ürün yetiştirmeli, daha sonraki haftalar için ekim zamanı geciktirilerek kademeli üretim yapılmalıdır.
Olgunluk, Hasat ve Depolama
Hasat olgunluğu süt olumu döneminden itibaren hergün yapılan kontrollerle tespit edilir. Buradaki olgunluk mısırın haşlamalık veya közlemelik olarak kullanılmasına ve tüketicinin isteğine göre saptanır. Eğer üretim patlak mısır olarak planlanıyorsa, olgunlaşan danelerde % 10-12 nem kalıncaya kadar tarlada bekletilerek hasat edilirler. Hasat edilen koçanlar havadar bir yerde kurutularak danelenirler. Şekil 2’de hasat olgunluğuna gelmiş bir mısır parseli görülmektedir.
Verim
Bir dekar alandan 6000-7000 adet koçan elde edilir. Çift koçan yapan varyetelerde bu değer 10-12 bin adet/dekar seviyesine kadar yükselir.
Patlak mısırda verim 300-400 kg/dekar’a kadar çıkabilir. Yetiştirilmesi ile ilgili tüm işlemler taze mısır üretimindeki gibidir.
Tohum Üretimi
Tohumluk amacıyla yapılan üretimde F1 hibrid tohumu üretilecekse 4 sıra ana bitki 2 sıra baba bitki olacak şekilde üretim yapılır. Baba bitkilerin polen tozu verme dönemi ile ana bitkinin reseptif olduğu dönemi aynı zamana rastlamıyorsa erken veya geç ekim yapılarak çiçeklenmeleri aynı döneme getirilir. Dişi bitkilerin erkek çiçek demetleri koçan oluşmadan yukarıya doğru çekilerek koparılır. Böylece ana bitkilerin sadece baba bitki poleniyle döllenerek melezlenmesi sağlanır.
Daha sonra dişi bitkiler üzerindeki koçanlar olgunlaşmaya bırakılır. Doğal olarak kuruyan koçanlar hasat edilir, danelenir ve tekrar kurutulur, işlenir, gruplanır, ambalajlanır ve depolanır yada satışa sunulur.