Yabancı otlar, kültür bitkileri arasında kendiliğinden yetişen ve onlara zararlı olan bitkilerdir. Başka bir deyişle kültür bitkisi arasında istenmeyen diğer tüm bitkilere yabancı ot denir. Yabancı otlar insanların tarımını yaptığı bitkilerle ışık, gıda maddeleri, su ve karbondioksit için rekabet etmektedir.
Ürünlerimizdeki verim düşüklüğünün en büyük sebeplerinden birisi, yabancı ot problemidir. Tarlalarımızda, bahçelerimizde bulunan yabancı otlar bitki hastalıklarının ve böceklerin verdiği zararın toplamına yakın bir zarara sebep olmaktadır. Ancak, yabancı otların sebep olduğu kayıplar böcek ve bitki hastalıkları gibi gözle görülür belirtiler meydana getirmediği için problem kolayca anlaşılmamaktadır.
Yabancı Otların Zararları
Bitkilerinin gıdasına, suyuna ve ışığına ortak olurlar.
Yabancı otlar tohumluk içine karışarak onların tohumluk değerini düşürürler.
Birçok yabancı ot kültür bitkilerinde zarar yapan böceklere barınak oluştururlar.
Yabancı otlar toprak işlemeyi, hasat ve harmanı güçleştirirler.
Yabancı otlar gölge yaptıkları için toprak sıcaklığını düşürürler.
Bazı yabancı otlar çıkardıkları kök salgıları ile kültür bitkisinin gelişmesini, tohumlarının çimlenmesini engeller.
Yaz aylarında kuruyarak yangın için bir potansiyel oluştururlar.
Yabancı otların ihtiva ettiği bazı bileşikler çiftlik hayvanlarının süt, yün, ve yapağı verimini kalite yönünden düşürürler.
Yabancı Otların Yararları
Yabancı ot mücadelesi hiçbir zaman yabancı otların tamamen ortadan kaldırılması değildir. Yabancı otlarla mücadeleden amacımız onların zararını en aza indirmektir. Yabancı otların doğal dengeyi sağladığını ve zararlarının yanında birçok faydalarının da olduğunu daima göz önünde bulundurmak zorundayız.
Bazı yabancı otlar insanların yiyecek kaynağıdır.
Bazı yabancı otlar barınak yapımında kullanılırlar.
Bazı yabancı otlar yakacak olarak kullanılırlar.
Bazı yabancı otlar süs bitkileri olarak ayrıca ilaç yapımında kullanılırlar.
Bazı yabancı otlar hayvanların yem kaynağıdır.
Bazı yabancı otlar yeşil gübre olarak kullanılırlar.
Bazı yabancı otlar toprak erozyonunu önlemede yardımcı olurlar.
Yabancı Otların Yayılması
Rüzgarla yayılırlar.
Sular ile taşınırlar.
Canlılar vasıtasıyla taşınırlar. Hayvanların tüylerine yapışarak veya sindirim sistemlerinden bozulmadan geçerek yayılırlar.
Tohumluğa karışarak yayılırlar.
Topraklı fidan veya fide gibi materyalle taşınırlar.
Kültür bitkilerinin tohumlarına karışarak yayılırlar.
Yabancı Otların Sınıflandırılması
Yabancı otlar yaşam sürelerine göre üç grupta toplanır.
1. Tek yıllık yabancı otlar : Sarıot, Gökbaş, Yabani yulaf
2. İki yıllık yabancı otlar : Sığır dili
3. Çok yıllık yabancı otlar : Köy göçüren, Tarla sarmaşığı
Yabancı otları dar yapraklılar, geniş yapraklılar ve parazit bitkiler olmak üzere üç grupta inceleyeceğiz.
DAR YAPRAKLI YABANCI OTLAR
Ülkemizde çeşitli kültür bitkilerinde sorun olan en önemli yabancı otlar aşağıda verilmiştir.
Sakal otu – Duvar arpası – Tilki kuyruğu – Delice – Yabani yulaf – Kuş yemi – Püsküllü çayır – Kamış – Köpek dişi ayrığı – Tavşan bıyığı – Topalak – Kanyaş – Çatal otu – Darıcan
GENİŞ YAPRAKLI YABANCIOTLAR
Ülkemizde çeşitli kültür bitkilerinde sorun olan bazı önemli geniş yapraklı yabancı otlar aşağıda verilmiştir.
Yapışkan ot – Düğün çiçeği – Sarı ot – Süpürge otu – Kokar ot – Domuz pıtrağı – Gökbaş – Pıtrak – Köygöçüren – Yabani marul – Kekre – Demir dikeni – Yabani hardal – Yabani bamya – Sirken – Ballı baba – Kan damlası – Soda otu – Kırmızı köklü tilki kuyruğu – Eşek marulu – Gelincik – Tarla yavşan otu – Papatya – Yemlik – Karamuk – Arap baklası – Pelemir – Vicia – Taşkesen – Yatık sütleğen – Çıtlık – Tarla sarmaşığı – Bozot – Çoban değneği – Hazeran – İmam pamuğu – Fare kulağı – Loğusa otu
PARAZİT YABANCI OTLAR
Hayatlarının bir bölümünde yada tamamında bir konukçuya ihtiyaç gösteren yabancı otlara parazit yabancı otlar adı verilir. Bu parazit yabancı otlardan, üzerinde bulundukları bitkiden sadece ham besin maddelerini alarak ihtiyaç duydukları karbonhidratları kendileri özümleyenlere yarı parazit, direk özümlenmiş maddeleri alanlara ise tam parazit yabancı otlar denir; örneğin küsküt ve canavar otu tam parazit, ökse otu ise yarı parazit yabancı ottur.
Canavar otları (Orobanche spp.)
Tam parazit olan canavar otlarının yeşil yaprakları yoktur, dolayısıyla klorofil içermezler ve fotosentez yapamazlar. Bu nedenle yaşamı konukçudan alacağı besin ve suya bağlıdır.
Bir Canavar otu 5.000-100.000 arasında tohum üretir ve bu tohumlar canlılığını yitirmeden 10 yıldan daha fazla bir süre toprakta kalabilirler.
Ülkemizde dört tür kültür bitkilerinde sorun oluşturmaktadır.
O. ramosa L. (Mavi çiçekli canavar otu) ve O. aegyptiaca Pers. (Mısırlı canavar otu) başta tütün ve domateste olmak üzere bazı sebzelerde ve mercimekte,
O. crenata Forsk. (Beyaz çiçekli canavar otu) başta bakla olmak üzere diğer baklagillerde ve
O. cernua Loefl. ise ayçiçeğinde önemli zararlara neden olmaktadır.
Canavar otu ile çok yoğun olarak bulaşık olan tarlalarda kültür bitkilerinde verim kaybı % 100 lere kadar çıkabilmektedir.
Bu yabancı otla mücadelede:
canavar otlarının tohumlarından ari temiz tohum kullanmalı,
canavar otlarıyla bulaşık tarlada kullanılan tarımsal alet veya makinelerin, bulaşık olmayan tarlada kullanmadan önce çok iyi bir şekilde temizlenmiş olmasına özen gösterilmeli,
canavar otlarıyla bulaşık tarlalarda konukçusu olmayan kültür bitkileriyle uzun süreli münavebe yapılmalı,
tarla veya seralarda görülen canavar otları çiçeklenmeden önce elle çekilerek ayrı bir yerde yakılmalı veya çok derine gömülmeli,
özellikle ayçiçeği yetiştiriciliğinde dayanıklı çeşitlerin kullanımına özen gösterilmelidir.
Canavar otlarıyla mücadelede solarizasyon oldukça etkili bir yöntem olduğu için özellikle sera bitkileri yetiştiriciliğinde solarizasyon yapılmalıdır.
Bu yabancı otla kimyasal mücadelede ise sadece ayçiçeği, kırmızı mercimek ve tütünde ruhsat almış herbisitler bulunmaktadır.
Küsküt (Cuscuta spp.):
Veremotu, şeytansaçı, cinsaçı, kızıl ot gibi bazı yöresel adlarıyla isimlendirilen küsküt; köksüz, çiçekli ancak yapraksız ve klorofilsiz tam parazit bir yabancı ottur. İnce iplik şeklindeki gövdeleriyle tutunduğu bitkinin gövdesine sarılır ve emeçlerini bitkinin içine sokarak su, besin maddesi ve fotosentetik maddeleri buradan alır.
Bitki üzerinde tutunup gelişmiş küskütün iplik dallarında çok sık top şeklinde çiçek açar. Çiçekler kümeler şeklinde olup renkleri pembe, menekşe ve bazen de sarıdır Her bir top şeklindeki çiçekler yüzlerce tohum taşır. Tohumların bir kısmı olgunlaşır toprağa düşer ve hemen çimlenir. Bir kısmı da toprak yüzeyine yakın kısmında kalır ve 5-15 yıl durgun bir halde çimlenme gücünü kaybetmeden durur.
Küskütün tam parazit bir yabancı ot türü olması nedeniyle konukçusu olan kültür bitkisinin besinine tamamen ortak olur ve zamanla kültür bitkisinin zayıf kalmasına ve sonuçta ölmesine neden olur. Ayrıca sadece tohumla değil aynı zamanda sarılıcı gövdelerinin kopan parçalarıyla da kolayca çoğaldıkları için bağlarda, sebze alanlarında ya da yoncalıkta kolaylıkla yayılıp önemli derecede zarar verebilirler.
Bu yabancı otla mücadelede:
Yayılmayı önleyici önlemlere ve kültürel mücadele yöntemlerine ağırlık verilmeli
Küskütle bulaşık alanlar sık sık gezilerek küskütlü olduğu görülen bitkiler, geride kalıntı bırakmayacak şekilde kesilmeli ve derhal imha edilmelidir.
Bağlarda ise ilkbaharda omcalar yapraklanmadan önce toprağa düşmüş tohumlarının çimlenmesine veya omca dallarına tutunmasına engel olmak için önce küskütlü olduğu saptanan omcaların altına taç genişliğinden daha geniş olmak üzere 5-10 cm kalınlıkta saman dökmeli, küskütün çimlenmesinden ve samana sarılmasından sonra samanlar yakılmalıdır.
Küskütle bulaşık bağlardan ve omcalardan üretim gayesiyle çubuk alınmamalıdır
Yonca yetiştiriciliğinde kontrol edilmiş ve sertifika almış temiz tohumların kullanılmasına özen göstermeli, Yoncalık civarında küskütün görüldüğü yabancı otlar sökülüp yakılmalıdır
Küskütle bulaşık yonca tohumu ekmek zorunluluğu varsa, mutlaka küskütörden geçirildikten sonra kullanılması sağlanmalı,
Bu yabancı otla kimyasal mücadelede Yoncalıklarda ruhsat almış herbisitler bulunmaktadır.
Ökse Otu (Viscum spp.)
Halk arasında Burç, Çeti, Gökçe, Gövelek, Yelinkaya gibi isimlerle tanınan herdem yeşil, çok yıllık, klorofil içeren, fotosentez yapabilen ve meyve ağaçlarında sorun olan yarı parazit bir yabancı otur.
Ökse otu, mart-nisan aylarında çiçek açar ve gövdesi 20-80 cm kadar büyüyebilir. Çiçekleri sarımsı renktedir Ökse otunun meyvesinin dışında özel yapışkan bir madde bulunmaktadır. Bu madde ile tohumlar kuşların gagalarına veya ayaklarına yapışarak diğer ağaçlara taşınabilir. Ayrıca kuşlar tarafından yenilen tohumları sindirim sisteminden canlılığını yitirmeden geçerek kuşların dışkılarıyla da başka ağaçlara kolayca taşınabilir.
Ökse otu ülkemizde armut, ahlat, erik, kayısı, badem, elma ve kestane ağaçlarında parazit olmakla beraber genel olarak yaprağını döken tüm meyve ağaçlarında, ardıç ve çam ağaçlarında görülmektedir.
Ökse otu meyvesini oluşturmadan önce ağaçtan kesilerek uzaklaştırılmalı ve böylece yayılmanın önüne geçilmelidir.
YABANCI OTLARLA MÜCADELE YÖNTEMLERİ
Yabancıot Mücadelesi 4 Ana Bölümde İncelenebilir:
1. Koruyucu önlemler
2. Mekanik savaş
3. Biyolojik savaş
4. Kimyasal savaş
Koruyucu Önlemler
1. Temiz ve sertifikalı tohumluk kullanmak
2. Yabancı ot tohumlarının her çeşit alet ile ve hayvan otlatmak suretiyle civar tarlalara yayılmasını önlemek
3. Yabancı ot yoğunluğu çok düşük ise bunları elle almak ve yayılmalarını önlemek
4. Çiçekli dönemdeyken tohum vermeden önce biçmek
5. Bazı yabancı otlar belli kültür bitkilerine adapte olduklarından münavebe uygulamak
6. Kum, toprak taşınırken bunların yabancı ot tohumu içermemesine dikkat etmek
7. Sulama suyu ile yayılmaya engel olmak.
Mekanik Savaş
1. Toprağı Sürme: Sürüm sırasında yeni çıkan ve çimlenmekte olan yabancı otlar ölürler. Ayrık, Acımık, Tarla sarmaşığı gibi çok yıllık, kökleri toprak derinliklerinde yayılan yabancı otların sürümle toprak üstüne çıkan parçaları toplanıp imha edilmelidir.
2. Çapalama: Yabancı otlarla mücadelede en eski yöntemdir. İş gücünün bol ve ucuz olduğu ülkelerde bazı kültür bitkileri için ekonomik olarak kullanılmaktadır.
3. Malçlama: Bu yöntem, sıra aralarındaki yabancı otların ışık geçirmeyen materyallerle örtülerek yok edilmesidir. Özellikle çilek tarımında siyah plastik ile örtme yabancı ot problemini hallettiği gibi toprak ısısını 3-5°C yükselterek çileğin gelişmesini hızlandırmaktadır.
4. Su Altında Bırakma: Bu yöntem özellikle çeltik tarlalarında uygulanmaktadır. Toprak bir süre su altında bırakılarak yabancı ot tohumlarının ve çimlenmiş bitkilerin havasız kalarak ölmeleri sağlanır.
5. Yabancı Otları Yakmak: Kullanılan yakma materyaline göre ekonomik veya pahalı olabilir. Yakma anız yakma şeklinde olabileceği gibi sıra aralarında veya tarlalarda lokal olarak bulunan yabancı otların yakılması şeklinde de olabilir. Yakma, ekolojik dengeyi bozacağı için ancak çok gerekli olduğu hallerde kullanılmalıdır.
Biyolojik Savaş
Ortadan kalkmasını istediğimiz yabancı ota zararlı olan böcek, hastalık veya bitki populasyonunu artırarak, o yabancı otun üzerine salma esasına dayanır. Biyolojik mücadelenin amacı yabancı otları tümden ortadan kaldırmaktan ziyade yoğunluğunu ekonomik zarar eşiğinin altına düşürmektir.
Kimyasal Savaş
Herbisit: Yabancı otları öldürmede veya normal gelişimlerini önlemede kullanılan kimyasal maddelere denir.
Herbisitler ikiye ayrılır:
1-Total Herbisitler
Total herbisitler uygulama alanındaki bütün bitkileri öldürürler. Bu nedenle tarım alanlarında kullanımları sınırlıdır. Daha çok havaalanı, demiryolu, karayolu kenarları, endüstri alanlarında kullanılırlar.
2-Seçici Herbisitler
Selektif herbisitler tarım alanlarında kullanılırlar. Kültür bitkisine zarar vermeden yabancı otları öldürürler veya gelişmelerini önlerler.
HERBİSİTLER ÜÇ ŞEKİLDE UYGULANIR:
Ekim Veya Dikim Öncesi İlaçlama: Kültür bitkisinin ekimi veya dikimi yapılmadan önce toprağın ilaçlanması
Çıkış Öncesi İlaçlama: Yabancı otlar toprak yüzeyine çıkmadan önce toprağın ilaçlanması
Çıkış Sonrası İlaçlama: Yabancı otlar toprak yüzeyine çıktıktan sonra yabancı otların üzerine ilacın atılması.
Herbisitlerin Karışabilirlikleri
Zamandan ve uygulama masraflarından tasarruf etmek amacıyla bazı durumlarda ilaçların karıştırılarak kullanılması tavsiye edilebilir. Ancak karıştırılacak ilaçların fiziksel özellikleri bakımından karışabilir yapıda olması, kültür bitkisine zarar vermemesi ve yabancı otlara gerekli etkiyi göstermelidir.
Herbisitleri karıştırarak kullanmanın yararları
1. Daha fazla yabancı ot türünü kontrol etmek mümkün olur
2. Herbisitlerin uygulama dozları azaltılabilir
3. İlaçların sinerjistik etkisinden yararlanılabilir.
Herbisitleri karıştırarak kullanmanın zararları
1. Bitkinin toleransının azalması
2. Herbisitin etkisinin azalması
Herbisitlerin ne zaman karıştırılamazlar
1. Fiziksel yapıları uygun değilse
2. İki ilaç karıştığında kimyasal reaksiyona giriyorsa
3. İlaçların sürfektanları reaksiyona giriyorsa
Problem nasıl çözülür
1. İlaç etiketi iyice okunmalı
2. Karışım tabloları incelenmeli
3. İlaç firması ile görüşülerek bilgi alınmalı
Yabancıot Mücadelesinde İlaçlama Tekniği Ve Kalibrasyon
Yabancı ot mücadelesinde basınçlı sırt pülverizatörleri ve yatay kollu kuyruk milinden hareketli, motorlu püskürtücüler kullanılmalıdır. Uygulamalarda yelpaze püskürtme yapan memeler kullanılmalıdır. Yabancı ot mücadelesi yapılan alanlarda ilaçlar su ile karıştırılarak pülverize edilir. Dekara atılacak su miktarı kullanılan aletin tipine göre değişebileceğinden tarla koşullarında kalibrasyon yapmak gerekir. İlaçlama aletinin kalibrasyonu yapılmadan önce şu konuların göz önünde bulundurulması gereklidir.
1. Aletin deposu temiz su ile yıkanıp temizlenmelidir.
2. Tüm memeler çıkartılıp temizlenmelidir.
3. Alet çalıştırılarak hortum ve ilaçlama kolu içindeki maddeler temizlenmelidir.
4. Memeler ilaçlama kolu üzerine takılmalı uygun çalışıp çalışmadığı kontrol edilmeli bağlantı yerlerinden sızıntı olup olmadığına bakılmalıdır.
İlaçların etkinliği hava sıcaklığı ile yakından ilgilidir. Bu nedenle ilaçlamalar sırasında hava sıcaklığı 8′ 0C den az, 25′ 0C den fazla olmamalıdır. İlaçlamalar sakin havada yapılmalı rüzgar çıktığında ilaçlamaya ara verilmelidir. Kapalı, bulutlu ve yağmur olasılığı olan günlerde ilaçlama yapılmamalıdır. 2,4 D Aminlerde ilaçlamadan sonra 6 saatlik sürenin, 2,4 D esterle yapılan ilaçlamadan sonra bir saatlik bir sürenin yağmursuz olması gerekmektedir. Diğer sistemik etkili herbisitlerde ilaçlamadan bir saat sonra yağmur yağarsa ilaç etkisiz olabilir. Toprağa atılıp 5-7 cm derinliğe karıştırılması gereken ilaçlar da uygulamadan hemen sonra toprağa karıştırılmalıdır. Tarla keseksiz olmalı ve toprakta yeterli nem olmalıdır
www.etarim.net
*Why don we show the price?
%%rastgele_genis_mesaj%%