Organik Tarımın Değeri Yükseliyor

0
871

Ali Güreli – Dünyada ve Türkiye’de her yıl artan organik ürün talebi karşısında insanlara güvenilir ürün sunabilmek ve sürdürülebilirliği sağlamak için organik tarım sektörünün hızla yükselen değer olduğu bildirildi.

Ali Güreli – Dünyada ve Türkiye’de her yıl artan organik ürün talebi karşısında insanlara güvenilir ürün sunabilmek ve sürdürülebilirliği sağlamak için organik tarım sektörünün hızla yükselen değer olduğu bildirildi.

İl Gıda, Tarım ve Hayvancılık Müdürü Hamit Aygül, AA muhabirine yaptığı açıklamada, organik tarımın, kimyasal girdilerin kullanılmadığı, üretiminden tüketicinin sofrasına ulaşıncaya kadar geçen sürecin her aşamasında kontrollü ve sertifikalı üretim biçimi olduğunu söyledi.
Organik üretimin, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı tarafından yetkilendirilen ve uluslararası kabul gören sertifikasyon kuruluşlarınca düzenli olarak denetlendiğini belirten Aygül, aynı zamanda sertifikalı olarak üretim yapıldığını kaydetti.

Ürünün, tohum veya fidan aşamasında toprakla buluşmasından sofraya gelme aşamasına kadar takip edildiğini bildiren Aygül, “Örneğin meyve üreticileri hemen organik üretim yapamıyorlar. Bunun için 3 yıllık bir geçiş süreci var. Bu sürede belli kurallar uygulandıktan sonra ürün organik sayılabiliyor. Sertifikası olan ürünlerin organik olduğundan da şüphe etmemek lazım. Bu tür ürünler hiçbir soru işareti olmadan gönül rahatlığıyla tüketilebilir” dedi.

**Organik metotlarla 225 çeşit ürün üretiliyor

Türkiye’de 2011 verilerine göre organik üretim yapan çiftçi sayısının 42 bin 460 olduğunu, 614 bin 618 hektar alanda 225 çeşit ürünün organik metotlarla yetiştirildiğini ifade eden Aygül, şöyle konuştu:

“Ülkemizde üretilen ürünler daha çok yurt dışından talep görüyor. Özellikle Avrupa’da yaygınlaşan organik ürün tüketimindeki artış, ülkemize iyi bir pazar fırsatı sunuyor. Önümüzdeki yıllarda Avrupa bu açıdan bizim için en iyi pazar. Çünkü, Türkiye Avrupa’ya göre daha az kirlenmiş, daha az kimyasallar bulaşmış bir ülke. Aynı zamanda Avrupa’ya yakın bir ülke konumunda olması da Türkiye açısından büyük bir avantaj. Ürünlerimizin bir çoğu zaten organik olma özelliği taşıyor. Ancak bir tek bu ürünlerin sertifikalandırma işlemi yapılmamış durumda. Türkiye’nin önümüzdeki yıllarla, dünya organik ürün pazarındaki 16 milyon dolarlık payı kat kat artacak. Bunun birkaç yıl sonra 500-600 milyon dolarlarla ifade edileceğini düşünüyorum.”

Organik üretim yapmak isteyen çiftçilerin bu avantajı iyi değerlendirmesi gerektiğini vurgulayan Aygül, dünyada ve Türkiye’de her yıl artan organik ürün talebi karşısında insanlara güvenilir ürünler sunabilmek ve sürdürülebilirliği sağlamak için organik tarım sektörünün hızla yükselen bir değer haline geldiğini kaydetti.

Aygül, ihraç edilen organik ürünlerin başında kuru üzüm, fındık ve fındık ürünleri, kayısı ve kayısı ürünleri, incir ve incir ürünleri, meyve suları, dondurulmuş meyveler, pamuk ve tekstil ürünlerinin geldiğini, bunları tıbbi ve aromatik bitkiler ve bakliyat ürünlerinin takip ettiğini bildirdi.
Organik üretim alanlarının yaygınlaşması konusunda üreticileri teşvik ettiklerini de anlatan Aygül, sözlerini “Mevcut imkanları en iyi şekilde kullanarak bu yükselen değerden çiftçilerin de pay almasını sağlamak ve halkın hak ettiği güvenilir gıda ve diğer tüketim maddelerine ulaşımını garanti altına almak görevimiz” diye tamamladı.

Bir Cevap Yazın