Organik Tarımın Şifresi

0
11819
Organik Tarımın Şifresi

İstanlul dünyanın dört bir yanından gelen organik üreticilerini ve bilim insanlarını ağırladı. 18’inci ‘ Dünya Organik Kongresi bu yıl İstanbul ’da yapıldı. Doğan Holding’in ana sponsorluğunda Uluslararası Organik Tarım Hareketleri Federasyonu tarafından düzenlenen Dünya Organik Kongresi’nin ev sahiplerinden Buğday Ekolojik Yaşamı Destekleme Derneği Başkanı Güneşin Aydemir, kongre ile ‘organik köprüler’ kurmayı amaçladıklarını ifade etti.

Hürriyet Gazetesi’nden Burak Coşan’a konuşan Aydemir, organik deyince Türkiye ’de sadece ‘gıdanın’ akla geldiğini hatırlattı.
Aydemir, “Kongre ile ‘Ekolojik bir gelecek için ekolojik köprüler kurmayı’ hedefliyoruz. Organik yaşamın tüm hatlarıyla içselleştirilmesi gerekiyor. Biz de bunun için çalışıyoruz. Yaşamın her alanı organik olabilir. Ulaşımdan giyilecek kıyafete kadar bir kültür oluşturulması gerekiyor. Bu çerçevede asıl olması gereken tüketim kültürünün sorgulanmasıdır. Kendine yetebilen bir toplum olabilmenin yolu her alanda organiği seçmekten geçiyor” dedi.
Geleceğin ekolojik yaşamdan geçtiğinin altını çizen Aydemir, “Organik gıda alanında kanunlarımız çok iyi durumda. Ancak bu sadece ürünün organik olduğunu ispat ediyor. Asıl önemli olan insanların bunu davranışlarıyla ispat etmesidir” diye konuştu.

DOMATESİ DOLAŞTIRIP ALMAK, BÜYÜME Mİ?
Ekolojik yaşamın tamamen bir ekonomi meselesi olduğuna vurgu yapan Aydemir, “Sürekli ülkelerin ekonomileri gayri safi milli hasılanın büyümesi ile ölçülüyor. Ancak bu sadece tüketimi arttırıyor. Örneğin komşunuzun ürettiği bir domatesi önce bir aracı geliyor ve alıyor. Daha sonra başka bir aracı gelip onu üretim tesislerine ulaştırıyor. Tesisten bir toptancı domatesi alıp marketlere ulaştırıyor. Daha sonra komşumuzun ürettiği domatesi gidip marketlerden alıyoruz. Sonuç olarak tüketici bu ürüne çok daha fazla para ödüyor. Ancak arada kazanan kimse olmuyor. Sadece para el değiştiriyor ve büyüyen sadece ülke ekonomisi oluyor. Bu da gerçekçi bir büyümeyi göstermiyor. Eğer organik yaşam benimsenirse bu sorun ortadan kalkıyor. Ürüne direk olarak sahip olunabiliyor” ifadelerini kullandı.

%2: Organik tarımın toplam tarım içindeki payı

800 bin hektar: Türkiye’de organik tarım yapılan arazi büyüklüğü

550 bin hektar: Bire bir organik üretim yapılan tarım arazileri

250 bin hektar: Arıcılık ve doğadan toplayıcılıkla ürün temin edilen alan

60 bin: Türkiye’de organik üretim yapan üretici sayısı

400 milyon dolar: Organik tarımın Türkiye’deki parasal değeri

214: Organik olarak üretimi yapılan ürün sayısı

TÜRKİYE HANGİ NOKTADA?
Organik üretim konusunda her ülkenin kendine özgü bir sistem geliştirdiğine dikkat çeken Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi Bahçe Bitkileri Bölümü Profesör Doktor Uygun Aksoy da “Türkiye 1990’lardan itibaren organik alandaki yasal düzenlemeleri sistematik bir şekilde geliştirdi. Organik ürünlerin sertifikasyonu hakkında gerekli yasal düzenlemeler sağlandı. Bu alanda dünya üzerinde gelinen nokta ne ise Türkiye’de orada. ABD ve AB standartlarında organik üretimimiz var” dedi. Özellikle açılan pazarlarla organik sektörünün iç pazarda da büyümesinin sağlandığını söyleyen Aksoy, “Ancak Türkiye’de üretilen organik ürünlerin yüzde 75’i dış pazarlara satılıyor” dedi.

Kaynak: Radikal

Bir Cevap Yazın