Patates Mildiyösü (Phtytopthora infestans Mont de Bary)

0
1230

Tanımı ve Yaşayışı
Belirtileri; genellikle yaprak ucu veya kenarlarından başlayan küçük sulu açık yeşil lekeler şeklinde görülür. Yuvarlak veya düzensiz şekilli bu lekeler, çoğunlukla sağlıklı dokularında içinde bulunduğu, açık sarımsı yeşil sınırla çevrilidir. Bu lekeler hızla büyür ve kahverengi veya morumsu siyaha dönüşür. Yüksek oranda nem ve yaprak ıslaklığında, yaprağın alt yüzü pamuk benzeri, beyaz kül renginde küf tabakası ile kaplanır. Kuru havalarda lekeli yaprak dokuları kahverengileşerek hızla kurur. Lekeler tüm bitkide görülebilir. Gövde üzerinde kahverengi veya siyah gibi koyu renkli yağlı lekeler oluşur. Bu lekeler solgunluğa veya yüksek nemli hava koşulları kalıcı olduğu zaman, bitkiyi tamamen kaplayarak ölmesine neden olur. Hastalık tarlada ilk enfekteli bitkiden itibaren rüzgar yönünde yayılır. Hastalık sonucu çürüyen bitkilerden etrafa kendine has bir koku yayılır.

Yumrularda ise yüzeysel 2-6 mm çapında, 6-11 mm derinliğinde eflatun, kuru çürüklük şeklinde çökük yaralar oluşur. Bu yaralar yumru yüzeyinde düzensiz olarak yayılır. Hastalanmış ve sağlam dokular arasındaki hat kesin değildir. Hastalıklı dokunun derinliği de değişkendir. Yumrular serin, kuru koşullar altında depolandığı zaman belirtilerin gelişmesi gecikir. Depolama süresi uzadığı zaman çok hafif çökmeler görülür. Bunlar 4 ºC’nin altında gelişmezler, kuru çürüklük halinde kalırlar. Ancak koşullar uygun olduğunda çürükçül bakterilerin gelişmesi ile yaş çürüklük haline dönüşür ve bu kısımlarda diğer bazı funguslar da gelişebilirler. Depoda nem oranı yüksekse, Mildiyö hastalığı belirtisi gösteren yumrulardan; diğer sağlıklı yumrulara hastalık geçebilir. Fakat uygun depo koşulları sağlanmışsa bulaşmalar ya çok az olur veya hiç olmaz.

Patates mildiyösü etmeni fungus, depo ve tarlalarda enfekteli yumrularda misel halinde kışlamaktadır. Etmen canlı konukçu dışında birkaç günden fazla yaşayama-maktadır.

İlkbaharda havaların ısınması ile misel, gelişmeye başlar; Yumruların sürgünlerine geçer, sistemik olarak yeni oluşan saplara ve yapraklara ulaşır. Misel uzun ve boğumlu taşıyıcıları ucunda primer inokulum kaynağı olan sporangium üretir. Sporların yapraktan yaprağa ve bitkiden bitkiye geçişi sulama, yağmur ve tarım aletleriyle olmaktadır. Rüzgar vasıtasıyla da kolaylıkla 64 km ileride komşu patates tarlalarına taşınabilir.

Zoosporlar yaprak üzerindeki su veya çiğ damlasında bir süre yüzdükten sonra kamçılarını atıp yaprak yüzeyine yapışır ve bir enfeksiyon tüpü ile konukçu dokusuna girer. Yapraktaki lekeler,enfeksiyondan 3-5 gün sonra görülür. Konukçu dokusu içerisinde hücre içinde gelişen misel bir süre sonra uzun ve boğumlu taşıyıcıların ucunda yeniden limon şeklindeki sporangiumları üretir. Hava koşullarının aşırı nemli ve yağışlı devam etmesi, yeni enfeksiyonlara ve hastalığın yayılmasına neden olur. Fungus bu şekilde eşeysiz olarak yaşamını sürdürür. Sporangiumlar yağmurla yıkanarak toprağa inerler ve topraktaki yumruları enfekte ederler. Böylece fungusun yaşam döngüsü tamamlanır.

Etmen Orta Anadolu bölgesinde artan ekiliş alanlarının sulamaya açılması ile oluşan mikro klima alanlarda dahil olmak üzere tüm Türkiye’de yaygın olarak görülmektedir. Patates dışında domates, patlıcan ve biberi de hastalandırabilmektedir .

Mücadelesi

a) Kültürel önlemler :
Özellikle geç enfeksiyonlara da dikkat edilerek, hastalıklı bitki artıkları ve yumrular tarladan uzaklaştırılmalı, patates tarımının sabah ve akşam çiğ tutmayan güney yöne bakan tarlalarda yapılması tercih edilmelidir. Ayrıca tohumluk sertifikalı veya hastalıktan ari olmalıdır.

b ) Kimyasal mücadele :
Ortalama sıcaklığın 16ºC veya en düşük sıcaklığın 10ºC, orantılı nemin %80’in üstünde bulunduğu zaman, mildiyönün her yıl görüldüğü üretim alanlarında hastalık belirtileri görülmeden ilaçlama yapılmalıdır.

Optimum koşulların bulunduğu hastalığın her yıl görüldüğü bölgelerin dışındaki yetiştirme alanlarında ise, bu koşullar oluştuğunda haftada 2-3 kez gözle inceleme yapılır. Çevrede veya tarlada ilk mildiyö lekelerinin görülmesi beklenebilir. Ancak bu belirtilerin çok iyi izlenmesi gerekir. İlk hastalık belirtileri görüldüğünde ilaçlamaya başlanır. Yağış, yüksek nem ve sıcaklığın 25ºC’nin altında devam ettiği iklim koşullarında ilaçlamalara devam edilir.

Ege Bölgesi için ise örnekleme zamanı ovada birinci üründe, Mart-Mayıs; ikinci üründe Eylül-Kasım; yaylada Temmuz-Ekim aylarında haftada birdir.

Bir Cevap Yazın