Ekonomik Önemi, Anavatanı ve Yayılma Alanları
Pırasa ülkemizde kışlık sebze olarak kullanılan ve bütün bölgelerimizde üretilip tüketilen bir sebzedir. Özellikle kara ikliminin hüküm sürdüğü bölgelerimizde kışlık sebze tüketiminin çok önemli bir bölümünü oluşturur ve beslenmede önemli bir yeri vardır.
Sebzeler arasında üretimi ve fiyatı en istikrarlı sebzedir. Üretimine yıllar itibariyle bakıldığında bu özelliği kolayca tespit edilebilir. 1996 yılı istatistiklerine göre ülkemizde yılda üretilen pırasa miktarı 315.000 tondur. Birkaç yıl öncesine kadar sadece kış mevsiminde tüketilen ve üretimi de buna göre yapılan bu sebzenin her mevsimde üretilebilen sebze özelliği olması nedeniyle yılın büyük bir bölümünde üretilip tüketilmeye başlandığı görülmektedir. Bu uygulamanın giderek hızla artacağı tahmin edilmektedir.
Ayrıca zaman zaman taze olarak ihraç edilen bir sebzedir. Kurutularak ve dondurularak ihraç etme imkanları nedeniyle üretiminin sürekli olarak artacağı düşünülmektedir.
Pırasalar iklim şartlarının uygunluğu nedeniyle Ege ve Akdeniz bölgelerinde kış boyunca tarlada hiç bir önlem almadan bırakılıp istendiği zaman hasat edilebilir ve bu dönemde yetiştirme yapılamayan bölgelerimizde pazarlanabilirler.
Pırasanın anavatanı İtalya’dan başlayıp ülkemizi, Filistin’i, Suriye’yi, Mısır’ı içine alan Akdeniz havzasıdır. Pırasa ile ilgili ilk kayıtlar Mısır Firavun mezarlarında görülmüştür. Burada yetiştirilen pırasa (Allium porrum ile A.ampeloprasum arasındaki bir formdur. A.porrum’un A.ampeloprasum’dan geliştiği kabul edilmiştir. A.ampeloprasum Akdeniz ülkelerinde spontan olarak bulunmaktadır.
Pırasalar yazlık ve kışlık pırasalar olmak üzere iki ana form halinde bulunurlar. Yazlık pırasalar açık yeşil renkli, daha yumuşak dokulu, daha kısa ömürlü ve soğuklara hassastır. Bunlarda yaprak ayası daha kısa ve dik duruşludur. Yazlık çeşitlerde aks kışlık çeşitlere göre 2-3 kat daha uzundur. Bu çeşitlerde aks uzunluğu çeşide ve yetiştirme şartlarına bağlı olmak üzere 80 cm’ye kadar çıkabilir. Yazlık çeşitler -8, -10°C’lik sıcaklıklarda ölürler. Bu çeşitler aksın köklerle birleştiği gövdenin üzerinde soğan meydana getirmezler ve alyl bileşikleri yönünden daha fakirdirler.
Buna karşılık kışlık pırasalar daha koyu renkli yapraklara sahiptir. Yapraklar daha büyük, buna karşılık aks daha kısa ve kalındır. Aksın gövdeye birleştiği yerde hafif soğan meydana getirirler. Çok düşük sıcaklıklara da dayanırlar.
Morfolojik Özellikleri
Kök
Pırasa çok yoğun bir kök yapısına sahiptir. Hasat edildiklerinde toprakta çok miktarda bir organik yapı kalır. Bu atık kökler çürüyerek toprakta galeriler bırakırlar ve bu galeriler toprak yapısının iyileştirilmesinde önemli rol oynarlar. Bu nedenle pırasa iyi bir münavebe bitkisi olarak tanınır. Pırasa köklerinin % 65-70’lik kısmı toprağın 20 cm’lik derinliğinde yer alır. Toprak özelliklerine ve sulamaya bağlı olarak geri kalan kökler 50-60 cm derinliklere kadar inerler. Bitkiler kökleri ile toprağa o kadar iyi bağlanırlar ki köklerini kesmeden bitkiyi sökmek ancak çok hafif karakterli topraklarda mümkün olabilmektedir.
Gövde
Gövde kökler ile aks arasında yer alır ve yapraklar onun üzerinde dizilmişlerdir. Gövde basık bir düğme (rozet) şeklindedir.
Yaprak
Yapraklar bu gövde üzerinde dışardan içeriye doğru meydana gelirler. En yaşlı yaprak en dıştaki yapraktır. Yapraklar boyuna çizgili ve ayaları orta eksenin iki yanında tam simetrik olarak gelişirler. Yaprak ayalarının aksla yaptığı açı çeşitlere göre farklılık gösterir. Kısa akslı kışlık çeşitlerde (Kara pırasa) bu açı daha geniş, yapraklar yere yatay olarak geliştiği halde uzun akslı yazlık çeşitlerden Kartal ve İnegöl pırasalarında ise bu açı daha dardır. Ayrıca kışlık çeşitlerde yaprak ayası miktarı yazlık çeşitlere göre daha fazladır. Yaprakların üzeri mum tabakası ile kaplıdır, mum tabakasının kalınlığı yaprak rengine etki eder.
Çiçek
Pırasalarda çiçekler aksın orta kısmından 2. yılın ilkbaharında meydana gelen, 2 m kadar boy alabilen bir adet çiçek demeti sapının ucunda, soğandaki gibi yıldız şeklinde dizilmişlerdir. Başlangıçta bir zar içinde yer alan bu çiçekler zarın patlamasından sonra uzayarak gelişen bir çiçek sapı üzerinde bulunurlar. Bu sapın uzunluğu 3-4 cm arasında değişir. Her bitki bir adet çiçek demeti sapı meydana getirir. Soğanlardakinin aksine daha fazla çiçek sapı meydana getirmezler. Bu çiçek demeti sapları boyuna çizgilidir, içi doludur ve soğanlardaki gibi kolayca kırılmazlar.
Çiçek demetini saran zarın yırtılmasından sonra çiçekler gelişirler. Olgunlaşma soğanda olduğu gibi en üst kısımdaki çiçeklerden başlar. Çiçeklerin tamamının açılması bir hafta kadar sürer. Çiçekleri erselik ve 6’lı yapıdadır. Taç yapraklar genellikle beyaz veya açık menekşe renklidir. Meyve 3 bölmeli olup her bölmede 1-2 tohum meydana gelir. Bitkiler çevre şartlarına ve böcek yoğunluğuna bağlı olarak az miktarda yabancı döllenme gösterirler. Meyveleri soğanın meyvelerine çok benzer. Her karpelde 2 tohum taslağı bulunur.
Tohum ve çimlenme özellikleri
Pırasa tohumları parlak siyah renkli, şekil olarak dilimlenmiş ve güneşte buruşmuş bir elma dilimi gibidir. Soğan tohumları ile büyük benzerlik gösterirler. Usta olmayan göz iki tohumu ayıramaz.
Pırasa tohumları soğanda olduğunun aksine ezildiğinde kendisine has pırasa kokusunu vermezler. Soğan tohumunda köşeler daha sivri ve tohum daha iri olduğu halde pırasada tohumlar biraz daha küçük ve yuvarlaktır. 1 gr’da 310-380 adet tohum bulunur. Tohumlar normal şartlarda 12-15 günde çimlenirler. Çimlenme 10-35°C’de olur. Çimlenme gücünü 2-3 yıl muhafaza ederler. Çimlenme sırasında tohum kabuğu çimlenme yaprağı ile toprak yüzüne çıkar.
Yetiştirilme İstekleri
İklim isteği
Serin iklim sebzesidir. Aşırı sıcaklar ve kuraklığı sevmez bu durumda verim ve kalite düşer. Optimum gelişme sıcaklığı 15-20°C’dir. Kışlık veya yazlık pırasa çeşidi oluşuna göre düşük sıcaklıkların tedrici şekilde oluşmasına bağlı olarak -18°C’ye kadar dayanan kışlık çeşitler vardır. Pırasalar uzun gün bitkisidir. Kısaca pırasanın iklim şartlarına oldukça toleranslı bir bitki olduğu söylenebilir. Bu nedenle ülkemizin her tarafında başarı ile yetiştirilebilmektedir.
Toprak isteği
Pırasalar toprak istekleri açısından seçici değildir. Tınlı-killi topraklarda en başarılı sonucu verirler. Organik besin maddelerince zengin topraklardaki yetiştiriciliği çok başarılı olur. Yetiştirmede en çok ihtiyaç duyulan ve verime etkisi en yüksek besin elementi azot’dur. Bitki daha az fosfor ve potasyum ister. Azotlu gübreyi bir kaç defada vermek başarıyı artırır.
Su tutma kapasitesi yüksek topraklarda yapılan yetiştiricilikte hem verim hem de kalite yükselir. En uygun toprak pH’sı 6.0-6.5 değerleridir.
Yetiştirilme Şekli
Toprak hazırlığı, ekim ve dikim
Pırasa tohum almak amacıyla üretildiğinde iki yıllık bir sebzedir. Birinci yılda bitki vegetatif olarak kalır. İkinci yılda çiçek ve tohum oluşturur. Pırasa tohumları ile üretilir. İki farklı üretim şekli vardır.
Doğrudan tohum ekimi ile üretim
Pırasalar doğrudan tohum ekimi yoluyla üretilebilse de, üretimi çok büyük ölçüde önce tavalarda fidelerinin üretimi, daha sonra bu fidelerin esas yerlerine dikilmesi suretiyle yapılmaktadır. Doğrudan tohum ekimi yoluyla yapılacak üretimde bölge şartlarına ve hasat zamanına bağlı olarak ekim yapılacak toprak, ege bölgesinde Temmuz ayı içerisinde 25 cm derinlikte sürülür daha sonra dekara verilecek olan azotun yarısı (6-8 kg N) fosforlu gübrenin tamamı (8-10 kg P2O5) ve potaslı gübreninde tamamı (16 kg K2O) serpme olarak toprağa verilir ve Disk-Harrow ile toprağın 8-10 cm’lik derinliğine karıştırılıp toprağa sürgü çekilerek ekime hazırlanır. Toprağın ekimden önce iyice inceltilmesi gereklidir. Ekimde daha ileride uygulanacak kültürel işlemlerin kolayca yapılabilmesi için sıra aralarında 40-50 cm’lik bir aralık verilir ve sıra üzerinde her 6-8 cm’de bir tohum gelecek şekilde ekim yapılır. Ekim derinliği 2-2.5 cm olmalıdır. Daha yüzeysel ekimde toprak tavının kaçması nedeniyle, daha derin ekimde de bitkinin toprak yüzüne çıkmasının zorlaşması nedeniyle çimlenme sorunları yaşanır. Ekim mibzerle yapılır ve ekimden sonra yabancı otlara karşı çimlenme öncesi yabancı ot ilacı uygulaması yapılır.
Ekimden 10-15 gün sonra bitkiler toprak üstünde görülürler. Çimlenme tamamlandıktan sonra sık olan yerlerde sıra üzerinde 12-15 cm’de bir bitki kalacak şekilde seyreltme yapılır. 1 dekar alanın direkt tohum ekimi suretiyle ekilmesi için 200-300 gr tohum kullanılır.
Çimlenme tamamlandıktan sonra pırasalar düzenli olarak sulanmalıdır. Zira pırasalar susuzluğa karşı hassastırlar. Sıcaklıkla birleşen susuzluk çok kötü etki yapar. Bitkiler kalem kalınlığına geldiklerinde temel gübrelemede ayrılmış olan azotlu gübre iki veya üçe bölünerek her sulamada bir bölümü sıra aralarına uygulanır. Mümkünse yağmurlama usulu sulama yapılır ve bitkilerin hasat olgunluğuna gelmesi beklenir.
Hasat zamanını, bitki gelişmesi yanında pazardaki satış fiatları da etkiler. Doğrudan tohum ekimi yapılarak pırasa yetiştirilmiş ise hasat kapama olarak bir defada yapılabilir.
Fide ile üretim
Fide ile üretim için önce ihtiyaç olan kadar fidenin, zamanında dikime hazır olacak şekilde yetiştirilmesi gerekir. Tohum ekiminden fidelerin dikim büyüklüğüne gelmelerine (6-8 mm kesit kazandıkları zaman) kadar fide yetiştirme şartları ve yetiştirme sıklığına bağlı olarak 50-70 gün zaman ister. Dikim tarihi esas alınarak bundan 50-70 gün önce tavalara ekim yapılır.
Pırasa fidesi yetiştirilecek alan ekimden 1-2 ay önce yanmış çiftlik gübresi ile dekara 4-5 ton gübre gelecek şekilde gübrelenir. Bu gübre toprağın 15-20 cm’lik derinliğine sürümle birlikte karıştırılarak 120 cm eninde, uzunluğu arazideki eğime bağlı olarak değişen büyüklükte tavalar hazırlanır. Ekim bu tavalara serpme olarak yapılır. Ekilecek tohum en az ikiye ayrılarak aynı tavaya enine ve boyuna olmak üzere iki defada, üçe ayrılmış ise üç defada ekilir. Üstüne harç hazırlama imkanları varsa harçla yoksa tava toprağı ile 1-1.5 cm’lik kapak atılarak, kapağı akıtmamasına dikkat ederek sulama yapılır. Sıcak bölgelerde tavın kolayca kaçmaması için tohum ekiminden sonra çimlenme başlangıcına kadar tavaların üzeri çalı ve çırpı ile gölgelenir. Ekimde 1 m² alana 10-12 gr kadar tohum atılır. 50.000 adet fide için 300gr tohum ve 25 m² tava gereklidir. Dikim 30×12 cm aralıklarla yapılacaksa dekara yaklaşık 28-30 bin adet fide gereklidir. Buna göre fide hazırlığı yapmak gerekir.
Fidelerin gelişme dönemlerinde düzenli olarak ot alma ve sık olan yerlerde erken dönemde hafif seyreltme yaparak fidelerin birbirine denk homojen bir şekilde gelişmeleri sağlanır.
Ekimden sonra yabancı ot kontrolü için yapılacak uygulamalar yetiştiricilik açısından önem taşır. Dikim yapılacak tarlada tohumla yapılan yetiştirmede olduğu gibi gübrelendikten sonra 20-25 cm derinliğinde 30-40 cm aralıklarla karıklar açılır. Karıklar içine su verilerek dikim yapılır. Yapraklarının 1/3’ü ve uzun kökleri kesilerek (tıraşlanmış) hazırlanmış ve 2-3 büyüklük grubuna ayrılmış olan fideler her grup ayrı parselde olacak şekilde karıkların boyun noktalarına dikilirler. Dikimin derin yapılmamasına özen gösterilir. Sıra üzeri mesafesi 10-14 cm arasında değişebilir (Vural ve ark., 1995). Farklı büyüklükteki fidelerin aynı parsele dikilmesi gelişmede sakıncalar yaratır. Kuvvetli gelişen fideler diğerlerini baskı altına alırlar. Parselde yeknasak gelişme oluşmadığı için hasadın bir defada yapılması mümkün olamaz. Bu durum birçok açıdan sakınca yaratır. Şekil 5’de dikimden 2 hafta sonra pırasa parselinde bitki gelişmesi görülmektedir.
Bakım işleri
Dikimden sonra fideler hızla köklenerek gelişmeye başlarlar. Bu dönemde bir defaya mahsus olmak üzere dikkatlice bir çapa yapılr. 1 dekar alanın dikimi için 4-5, çapalanması içinde 5-6 yevmiyelik işgücü gereklidir. Esasen pırasada en önemli maliyet unsuru da dikim, çapalama ve söküm işçilikleridir. Çapalamadan sonra ayırmış olduğumuz azotlu gübrenin yarısı ikiye bölünerek 2’şer hafta ara ile sıra aralarına (karıklara) bitkiye dokunmayacak şekilde verilir ve bitkiler hasat büyüklüğüne gelinceye kadar düzenli olarak sulanırlar.
Olgunluk, hasat ve depolama
Pırasa’da hasat gelişmenin hemen hemen her döneminde yapılabilir. Hasat zamanını pazar şartları ve yetiştiricinin kararı belirler. Normal verimin alınabilmesi için pırasaların 120-150 gr veya daha fazla ağırlık kazandığı döneme kadar hasadı yapılmamalıdır. Ancak pazarda yüksek fiyat oluşmuşsa daha erken dönemlerde hasada başlanabilir. Hasat elle veya söküm pulluğu ile yapılabilir. Her iki şekilde de sökülen pırasalar hemen tarlada topraklarından temizlenerek kökleri 1 cm uzunluğu geçmeyecek şekilde kök temizliğine tabi tutulur. Ayrıca aks üzerindeki en son yaprak alınır. Yaprak ayalarının 1/3’ü de tıraşlanır ve demetler haline getirelerek pazarlanır.
Verim
Pırasalarda verim bakım şartlarına, çeşide ve hasat zamanına bağlı olarak 3000 kg/da ile 5000 kg/da arasında değişir. Geç hasat edilen yazlık çeşitlerde bu değer daha da yukarı çıkar.
Pırasalar soğuk depolarda 1°C’de 3 ay süre ile depolanabilirler. Depolamada kayıpların önlenmesi için % 95 nem sağlanmalıdır. Kısa süreli saklamalarda kumda katlamak en pıratik yoldur. Ancak kullanılan kumun mutlaka temiz olması sağlanmalıdır.
Pırasalarda İç ve Doğu Anadolu Bölgelerimizde üreticilerimiz tarafından uygulanan toprağa gömerek yapılan muhafaza aynı zamanda ağartmayı da sağlaması açısından son derece pratik bir uygulamadır. Ancak bu yöntemde pırasalar % 30-40’a kadar yükselen ağırlık kayıpları verilirler. Bu şekilde pırasayı Ekim ayından Nisan ayına kadar 6 ay süre ile muhafaza etmek mümkündür.
Tohum Üretimi
Kendi ihtiyacımız olan tohumu üreteceksek, iyi gelişmiş ve çeşidi tam temsil eden bir tarlada hasada başlamadan önce bize yeteri kadar tohum verecek şekilde bitki işaretlenir. Bunlar söküm zamanında sökülmeyerek alıkonurlar veya ayrı bir grup olarak sökülerek başka bir parsele 20×40 cm aralıklarla, toprakta desteksiz ayakta durabilecekleri bir derinlikte dikilirler. Pırasa yetiştirdiğimiz parselde ayrılan bitkiler, parsel kullanılmayacaksa olduğu gibi bırakılırlar. Bu şekilde başka yere aktarılmadan tohum alınırsa tohum verimi artar. Her iki şekilde de, her bitki içi dolu ve sağlam yapılı bir adet çiçek demeti sapı meydana getirir. Bu çiçek demeti sapının boyu 2 m’ye kadar uzayabilir. Bir çiçek demeti sapı üzerinden yüzlerce çiçek çıkar bu çiçekler aynen soğanda olduğu gibi başlangıçta bir zar tarafından sarılmış olup bu zar yırtıldıktan sonra çiçekler gelişirler. Pırasalarda her bitki tek çiçek demeti sapı meydana getirmekle beraber soğanlara göre demet daha büyüktür ve demet üzerinde daha çok çiçek meydana gelir. Çiçeklerde döllenme, meyve ve tohum oluşumu aynen soğanlardaki gibi olup çiçek demeti sapının üst kısmındaki meyveler çatlayıp tohumlar görüldüğünde çiçekler 10-15 cm’lik bir çiçek demeti sapı ile hasat edilip gölge ve havadar bir yerde kurumaya bırakılırlar. Kuruyan meyveler daha sonra harmanlanıp savrularak pırasa tohumları elde edilir. Pırasa tohumları çimlenmelerini 3 yıl muhafaza ederler. Pırasa tarlasında tip dışı bitkiler seçilerek alındıktan sonra bitkilerin tamamı tohumluğa bırakılırsa dekardan 40-50 kg tohum verimi alınabilir.