SEVİLEN Şarapları’nın üçüncü nesil patronlarından Enis Güner ile alkole sınırlama meselesinden çok önce sözleşmiştik.
Gila Benmayor- Hürriyet Gazetesi
Ayvalık Zeytin Hasadı’nda karşılaştığımızda Denizli, Güney ilçesindeki bağları gezdirmek istediğini söylemişti.
Bulutlu hava, yağmur demeden önceki gün yaklaşık iki saat Güney’ deki bağları gezdik.
Enis Güner’in büyükbabası İsa Güner şarap üretimine 1942 yılında başlamış.
Kendi üzüm bağlarını diken ilk şarap üreticisi.
Şimdilerde Fransa’nın Rhone Vadisi’ndeki, ünlü şarap kasabası Chateauneuf-Du Pape ile karşılaştırılan Güney menşeli üzümlerin kıymetini ilk bilenlerden.
Enis Güner “Dedem Güney’den gelen üzümleri hep ayrı tutardı” diyor.
Üzümleri farklı kılan şey ise Güney’ın iri taşlı, kırmızı topraklı arazisi.
Şarabın kalitesini yüzde 50-60 oranında toprağın etkilediğini düşünürseniz Sevilen’in ardından Doluca ve Kavaklıdere’nin neden burada üzüm bağları aldıkları anlaşılıyor.
Pamukkale Şarapları ise Güney ’de çok eskiden beri şarap üretiyor.
Sevilen’in Güney’de arazi alarak bağ dikmeye başlaması 1999 yılına dayanıyor.
EL BULLİ’NİN MÖNÜSÜNDE
Aradan 12 yıl geçtikten sonra bu bağlardan elde edilen kaliteli şaraplar uluslararası yarışmalarda madalya kazanıyor.
Beş kez üst üste dünyanın en iyi restoranı seçilen, kaprisli Katalan şef Ferran Adria’nın El Bulli lokantasının mönüsüne giriyor.
Sevilen’in “900 Sauvignon Blanc” şarabını El Bulli’ye tavsiye eden kişi ise Londra’daki The Fat Duck Lokantası’nın şarap tadımcısı.
Demek ki, Türk şaraplarına ilgi giderek artıyor
Enis Güner Sevilen Şarapları’nın bu başarısıyla ilgili “Bu ancak şaraba farklı bir kimlik, farklı özellikler kazandırınca mümkün olabiliyor” diyor.
Şaraba kimlik kazandırma meselesi de oldukça zahmetli bir iş.
Bağı kurmak 6-7 yıl, kaliteli bir şarabı elde etmek ise en az 4 yıllık bir çalışmanın ürünü.
Sevilen yılda 7 milyon litre şarap üretiyor
Bunun yüzde 60’ı, “sofralık” diye tabir edilen, daha çok turizm sektörüne yönelik üretim.
Geriye kalan yüzde 40 ise orta ve üst kalite şaraplar.
SEVİLEN ABD PAZARINDA
Madalyalar kazanan kaliteli şarap üretimi şimdilik yüzde 10’larda.
Hedef önümüzdeki yıllarda bunu yüzde 20’lere çekmek.
Gördüğünüz gibi Türk şarapcısının hayalleri büyük.
Ama önünde bu TAPDK’nın alkole sınırlama getiren yönetmeliği gibi engeller var.
Enis Güner’e göre, yönetmelik haliyle iç tüketime darbe vuracak.
Zaten son yıllarda bazı bölgelerde tüketim gözle görünür derecede azalmış.
“Hemen hemen üç yıldır Karadeniz’e şarap satışı hiç yok” diyor Güner.
“Ayakta kalmamız için ihracata ağırlık vermek gerekebilir” diye ekliyor.
İyi haberi şu:
New York’ta Türk lokantası Tava ile önümüzdeki mart ayından itibaren ABD pazarına giriyor.
“ABD pazarı tutarsa ihracatımız yüzde 5’ten yüzde 8’lere tırmanır” diyor.
BAĞLAR İHRACAT İÇİN YETERSİZ
Türkiye’nin şarap ihracatı bugün 10 milyon lira civarında.
Bir karşılaştırma yapmak gerekirse “Yeni Dünya Şarap” üreten Avustralya’nın yıllık ihracatı 2,5 milyar dolar.
Enis Güner, “Biz Türk şarapçıları yıllardır bu kadar emek verdik. İhracat amaçlı yatırıma da hazırız. Gerekirse gece gündüz, 24 saat çalışırız. Yeter ki Tarım Bakanlığı bizi desteklesin” diye konuşuyor.
İhracat deyince Sevilen’in 1400 dönümlük bağları yetersiz kalıyor.
Bu iş için 3-4 bin dönümlük bağlar gerekiyor.
Enis Güner’in talep ettiği gibi Tarım Bakanlığı ihracata yönelik yeni bağları sübvanse eder mi bilemem.
Kesin olan şu: Şarap üreticilerimiz Türk şaraplarının tanıtımı için atakta.
Türkiye’nin önde gelen şarap üreticileri tarafından (Kavaklıdere, Doluca, Kayra, Kocabağ, Sevilen, Pamukkale, Vinkara) kurulmuş Wines of Turkey Platformu’nun 2011 programı yoğun.
10 milyon liralık yatırım İzmir’den Aydın’a kaydı
SEVİLEN Şarapları, Türkiye’nin en modern şaraphanesini kurma hazırlığında.
Önümüzdeki birkaç ay içersinde İzmir’deki babadan kalma şaraphaneyi Aydın’a taşıyacak.
Güney bağlarına gezi dönüşünde Aydın da, antik şehir Magnesia’nın hemen yanı başında inşa edilmekte olan yeni şaraphaneyi gezdik.
İzmir’dekine göre dört kat büyük bir alan üzerinde.
Efes’e yakın olması nedeniyle Enis Güner burayı bir turistik destinasyon olarak hesaplamış.
Turistler Efes’e giderken ya da dönerken Sevilen Şaraphanesi’nde tadım yapacaklar.
Magnesia’da arkeolojik kazılar durmuş gibi.
Oysa Roma döneminin bu önemli şehri tam ortaya çıkartılmış olsaydı Sevilen Şaraphanesi’ne ilgi daha fazla olabilirdi.
Her neyse.
Enis Güner’e şaraphaneyi neden Aydın’a taşıdıklarını sordum.
Aydın Belediyesi’nden daha fazla destek gördüklerini söyledi.
Demek ki yatırımı çekmek için şehirlerarasında rekabet giderek kızışıyor.
%%rastgele_genis_mesaj%%