Şeker Kanunu’nda Değişiklik Tasarısına Tepki

0
1007
Şeker Kanunu'nda Değişiklik Tasarısına Tepki

Şeker Kanunu’nda Değişiklik Tasarısına tepki İZMİR – TBMM’ye gönderilen Şeker Kanunu’nda Değişiklik Tasarısı’na, TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası’ndan tepki geldi. Tasarı ile pancar dışı kaynaklardan elde edilen şekerin yüzde 10 olan kotasının yüzde 15’e çıkartılacağını söyleyen Ziraat Mühendisleri Odası Başkanı Dr. Turhan Tuncer, “İthalatçı olduğumuz mısırdan elde edilen Nişasta Bazlı Şekere (NBŞ) karşı kamuoyunda oluşan tepkilerden kaçınmak için NBŞ ifadesinin kullanılmadığı tasarı, içerdiği kelime oyunlarıyla daha en başta gizli hedefleri olduğunu ortaya koymaktadır” dedi.

Şeker pancarı sektörünün fabrikalarda çalışanlar, tarım işçileri ve üretici ailelerle birlikte 8 milyonu aşkın insanın geçim kaynağı olduğunu hatırlatarak, Türkiye’nin yüzde 10 olan Nişasta Bazlı Şeker (NBŞ) kotasının hemen hemen her yıl Bakanlar Kurulu kararıyla yüzde 50 oranında artırıldığını kaydeden Başkan Tuncer, şöyle konuştu: “Türkiye’nin yıllık şeker gereksinimi 2,5 milyon tondur. Bunun yüzde 85’i şeker pancarından, yüzde 15’i ise NBŞ’den karşılanmaktadır. NBŞ fabrikaları, içeriden ve dışarıdan aldıkları mısırı işleyerek fruktoz ve glukoz şurubu üretmektedirler. Mısır şurubundaki yüksek fruktozun pek çok sağlık sorununa neden olduğu belirtilmektedir. Ayrıca NBŞ fabrikaları yurt içi üretimlerinde yerli mısır kullanmak zorunda olsalar da, her yıl binlerce ton mısır ithalatı yapılması ve NBŞ kotasının yükseltilmesiyle bu ithalatın daha da artacak olması, beraberinde GDO riskini de getirmektedir. Ülkemizde yaygın olarak tarımı yapılan ve üretiminde dünya dördüncüsü olduğumuz şeker pancarında ise GDO yoktur.”

Türkiye’nin pancardan şeker üretiminde Avrupa ülkeleri arasında Fransa ve Almanya’dan sonra üçüncü sırada geldiğini belirten Tuncer, sözlerine şöyle devam etti: “Avrupa’da şeker üretiminde birinci sırada olan Fransa, üretiminin tamamını şeker pancarından sağlamaktadır; NBŞ üretimi yoktur. İkinci sıradaki Almanya’nın NBŞ üretimi, toplam şeker üretiminin sadece yüzde 2,5’idir. Polonya’nın NBŞ kotası yüzde 3,9 iken, onun arkasından gelen İngiltere ise üretimini tamamıyla şeker pancarından elde etmektedir. Görüldüğü üzere, Avrupa şeker pancarına sahip çıkmakta ve üreticisini korumak için NBŞ kotalarını düşük tutmaktadır. Şeker pancarı sektörümüz tümüyle ulusaldır, dolayısıyla üretilen katma değer de ülke içinde kalmaktadır. Oysa ülke mısırda dışa bağımlıdır, başka bir deyişle yapılan dışalım ile yurt dışına kaynak aktarılmaktadır. NBŞ sanayi piyasasının yüzde 75’ine çok uluslu şirketler egemendir.

Üretilen katma değer de bunlara transfer edilmektedir.” Pancar tarımının buğdaya göre 13, mısıra göre 8, ayçiçeğine göre 5 kat daha fazla istihdam sağladığını ve bu yönüyle kırsal alandan kentlere göçü de önlediğini ifade eden Tuncer, “Yan ürünleri olan pancar posası ve melas ile pancarın baş ve yaprak kısmı hayvan yemi olarak kullanılmaktadır. Şeker pancarı sanayi, yılda yaklaşık 3 milyar dolar katma değer yaratmaktadır. Bulundukları birçok ilde tek sanayi tesisi olma özelliği taşıyan şeker fabrikaları 20 binden fazla insana istihdam sağlarken, 6 NBŞ fabrikası sadece bin kişiyi istihdam etmektedir” diye konuştu. Günümüzde gazozdan çikolataya ve hamur tatlılarına dek uzanan pek çok şekerli üründe kullanılan NBŞ’lerin bir yandan toplum sağlığını olumsuz yönde etkilerken, diğer yandan da ülkede önemli bir geçim kaynağı olan şeker pancarı tarımının gerilemesine neden olduğunu savunan Tuncer, “Türkiye şekerini şeker pancarından üretmeli, sadece gıda dışı sektörlerin ihtiyacını karşılamak amacıyla NBŞ kotası yüzde 1 veya yüzde 2’lere düşürülmelidir.

Kaynak: Bereket TV

Bir Cevap Yazın