Su Bitkilerinin Kimyasal Yapıları

0
1441
yonca gübreleme

6.1. Tatlı Su Bitkilerinin Kimyasal Yapıları

Tatlı su bitkilerinin kimyasal yapıları kara yem bitkilerine benzerlik gösterir ve kuru maddeleri % 4 ile % 23 arasında değişir. Ham kül miktarı kara bitkilerine oranla daha yüksek olup % 6 ile % 40 arasında değişme gösterir. Ham protein, Ham yağ ve Ham sellüloz düzeyleri kuru çayır otları ile yonca unu arasında olup proteinler % 9 ile % 24, ham yağlar % 1.6 ile % 8 ve ham sellülozları % 10 ile 41 arasında bulunur.

Kara yem bitkilerinden yüksek kaliteli olanlar % 2.3 den daha az tanin içerirler. Tatlı su bitkilerinden yarısı % 6-7 den fazla tanin içerdiklerinden hazmolma dereceleri ve yem değerlilikleri düşüktür. Tatlı su bitkilerinde tanin miktarı % l ile % 16 arasında büyük değişme gösterir. Boyd (1968)’e göre çeşitli su bitkilerinin kimyasal yapıları cetvel. 6.1.de verilmiştir.

6.1.1. Su
Tatlı su bitkileri kara bitkilerine kıyasla daha fazla su içerir. Yapısının % 90’nını su teşkil eder (Cetvel. 6.2.).

Su bitkilerinin su içeriği aynı bitkinin farklı kısımlarında ayrılık gösterir .

6.1.2. Protein

Tatlı su bitkilerinin kuru maddeki protein düzeyleri, kuru çayır otlarına ve yonca ununa benzerlik gösterir. Protein içeriklerine tatlı su bitkileri 3 grupta toplanır.

Tatlı su bitkileri amino asitleri bakımından da kara bitkilerine benzerlik gösterir ve yemle alınması gereken aminoasitleri içerir.

Tatlı su bitkilerinin protein düzeyleri büyüme aylarında farklılık gösterir. Örneğin: T. latifolia da % 4 ile % 11.9 arasında da değişir (Boyd 1970 b). Protein düzeyinde görülen bu değişme kısmen de olsa amino asit miktarlarını da etkiler.

6.1.3. Mineral Maddeler
Tatlı su bitkilerinde mineral maddeler ilkbahar aylarında fotosentez ürünleri ile ters orantılı olarak Nisan ayından başhyarak Temmuz ayına kadar genellikle azalan bir değişme gösterir (Boyd 1970).

Tatlı su bitkilerinin mineral maddeleri farklı türler arasında büyük farklılık gösterir.

Su bitkilerinden E. nana, T. orientalis ve Scirpus’un arsenikli sulardan etkilenme derecelerinin daha düşük olduğu bulunmuştur.

6.1.4. Renk Maddeleri
Tatlı su bitkilerinde renk maddeleri büyüme çağının farklı aylarında Nisan ayından Temmuz’a kadar azalan bir değişme gösterir (Boyd, 1970).

6.1.5. Tatlı Su Bitkilerinde Kalori
Tatlı su bitkilerinde kalori düzeyi büyük farklılık göstermez ve kuru madde yaklaşık 4000 kl /g içerir.

6.2. Deniz Yosunlarının Kimyasal Yapısı
6.2.1. Su
Denizyosunları taze iken % 65 ile % 90 arasında değişen ve ortalama olarak % 83 su ihtiva ederler.

6.2.2. Proteinler
Çeşitli deniz yosunlarının amino asitleri birbirine benzer. Fakat serbest ve peptid amino asidleri birbirinden farklıdır. Deniz yosunlarından Rhodymenia palmata, Laminaria digitata yaprakları ile Ulva lactuca iyodo amino asidleri ve diğer iyodlu bileşikleri karanlıkta sentezleyebilirler.

Deniz yosunlarından Pelvita canaliculata’nm peptidleri üzerinde yapılan çalışmalarda glutamik asidin en belli başlı peptid olduğu bulunmuştur.

Deniz yosunlarında toplam azotun % 70’i mono amino asidlerin, % 3-20’i de diamino amino asidlerin bünyesinde toplanır.

Deniz yosunlarının protein ve amino asitleri kara bitkilerine benzer. Glutamik asid, alanin, giysin, aspartik asid, prolin ve treoninin deniz yosunlarında bol miktarda bulunmasına rağmen triptofana iz miktarda rastlanır. Kapsadığı amino asidleri nedeniyle denizyosun-lan kara bitkilerine protein yapısı bakımından benzer. Bunlardan başka deniz yosunlarında sitrulin ve ornitin de bulunur. Diğer taraftan iyodintrosin sadece esmer deniz yosunlarında bulunmuştur.

Deniz yosunlan proteinlerinden amino asitler izole edildiğinde, histidinin yetersiz olduğu tesbit edilmiştir.

Esmer deniz yosunlarında alginik asidin mevcudiyeti saf proteinin ayrılmasını önlemektedir. Esmer deniz yosunlarında, proteinin hazmolma derecesi alginat protein kompleksinde, alginat miktarına bağlıdır. Alginat miktarı arttıkça hazmolma derecesi düşer ve hatta negatif olur. Bu nedenlerle deniz yosunu insanlar için iyi bir protein kaynağı değildir.

Deniz yosunlarında protein genellikle kromo-protein halinde bulunur ve hazım edilmesi kolay değildir.

Ülkemiz deniz yosunları ile koyunlarda yapılan hazım denemelerinde proteinin, Ulva lactuca’da % 44.4, Cystoseira barbata’ta % 34.9, C. amentecea’da % 25.4 ve Sargassum vulgare’de negatif olarak hazmolduğu bulunmuştur. Yeşil yosunlardan Ulva’da proteinin hazmolma derecesinin daha yüksek bulunuşu yeşil yosunların alginik asit ihtiva etmemelerinden ileri gelmektedir. Alginatın protein ile yaptığı kompleksler proteinin hazmını güçleştirir.

Deniz yosunlarında protein miktarı, türlere, bölgelere, mevsimlere göre değişmektedir. Ekonomik önem taşıyan bazı esmer deniz yosunlarının protein düzeyleri ve mevsimlere göre gösterdiği değişmeler cetvel 6.9.’de gösterilmiştir. Cetvel 6.9. ‘in incelenmesinden anlaşılacağı üzere denizyosunlarında ham proteinin ilkbaharda en fazla ve sonbaharda en az olduğu anlaşılır.

Kırmızı yosunların protein düzeyleri üzerinde düzenli çalışma yapılmamıştır. Japonya’da yenebilen yosunlardan Porhyra % 40, Entromorpha % 23, Undaria % 14, Eisenia % 8, Prasiola % 40 ve Hijikia % 6 ham protein kapsar.

Cetvel 6.9. Esmer deniz yosunlarında ham protein, miktarları ve mevsimlere göre gösterdiği değişmeler, kuru maddede, %

6.2.3. Karbonhidratlar
Karbonhidratlar, deniz yosunlarının esas kısmını teşkil eder. Yapıları kara bitkilerine benzemez, daha karışıktır. Bu nedenle deniz yosunlarında karbonhidratların yapısı tamamen çözümlenmiş değildir.

Esmer, yeşil-mavi ve kırmızı deniz yosunlarının protein yapıları arasında büyük benzerlik olmasına rağmen karbonhidratları arasında önemli farklılıklar vardır. Bu bakımdan deniz yosunlarının karbonhidratları üç ayrı grup halinde incelenecektir.

6.2.3.1. Esmer Deniz Yosunlarının (Phaeophyceae) Karbonhidratları
Esmer deniz yosunlarında karbonhidratlar başlıca; mannitol, laminarin, alginik asit, fukoidin ve sellulozdan ibarettir.

Mannitol
Deniz yosunlarında serbest şekerler mevcut değildir. Kara bitkilerinde bulunan serbest şekerin yerini deniz yosunlarında hekzahidrik alkol olan mannitol alır. D-Mannitol veya manna şekeri, renksiz, kokusuz olup kristal bir tozdur. Glikojene kısmen çevrilebildiğinden küçük miktarlarda alınması faydalıdır. Yüksek dozlarda alındığında hafif ishal yapıcı tesire sahip olduğu görülür.

Deniz yosunlarının hücre öz sularında bulunan mannitol bütün karbonhidratların gösterdiği değişmeleri gösterir.

Laminarin
Kara bitkilerindeki nişastanın yerini esmer deniz yosunlarında, başlıca 20-B-D glikoprinoz ünitelerinin birleşmesinden meydana gelen laminarin alır. Laminarin seyreltik asidlerle hidrolize edilebilir ve bazı enzimlerde D-glikoz verir.

Nitrat ve fosforca fakir sularda yetişen yosunlardan L. cloustoni yapraklarında olduğu gibi kuru maddede % 36’a kadar ulaşır.

Laminarin yosunlarda iki değişik yapıda, L. cloustoni ve L. saccharina yapraklarında olduğu gibi erimez (soğuk suda erimez, sıcak suda erir) ve L. digitata yapraklarında olduğu gibi suda erir durumda bulunur. Bununla beraber her iki laminarin yapısı arasında kimyasal farklılık yoktur.

Laminarin geviş getirenler ve tek midelilerden domuzlar tarafından iyi değerlendirilir.

Laminarin miktarı Türkiye orijinli deniz yosunlarında sadece kara-denizin Ordu, Giresun ve Tirebolu bölgelerinden alınan Cystoseira barbata denizyosunlannda araştırılmıştır. Bu araştırmada laminarin miktarı Temmuz ayında en az ve Eylül aynıda en fazla olmak üzere kuru maddede aylar arasında % l ile 4.5 arasında değişme gösterdiği tespit edilmiştir (ATAY, 1974).

Fukoidin:
Fukoidin, L-fukoz sülfat olup deniz yosunlarının hücre ara sularında bulunur ve yosunun yetiştiği derinliğe bağlı olarak değişme gösterir. Pelvetia canaliculata’da kuru madddede % 20 ye ulaştığı halde laminariaceae’lerde düşük olup %5 civarındadır.

Alginik asit
Alginik asit esmer deniz yosunlarının hücre duvarları arasını doldurarak hücrelerin dayanıklı olmasını sağlar. Alginik asit, B-d mannoprünarik asidin l :4 glikozidik zincirleriyle bağlanmasından meydana dana gelir.

Dişi albino tavşanlarında sodyum alginat ile yapılan denemede alginik asidin önemli besleme değerine sahip olduğu anlaşılmıştır.

Selluloz
Çeşitli deniz yosunlarından izole edilen selluloz pamuk sellulozunun aynıdır.

Deniz yosunları sellulozunun hazmı genellikle negatif veya son son derece düşüktür.

Türkiye orijinli deniz yosunları ile koyunlarda yapılan hazım denemelerinde selluloz, Cystoseira barbata’da negatif, C. amenteceavar’da % 37-62 ve Sargassum vulgare de negatif olarak hazmolmuştur (ATAY, 1969).

Norveç orijinli deniz yosunlarından Alaria esculanta’da ve laminaria yapraklarında selluloz miktarları düzenli bir değişme gösterir. Kışın en az olup ilkbaharda devamlı artar ve yaz başında en fazla olur. Bu değişme kuru maddede % 4.5-9 arasındadır. Laminaria sapları yapraklara nazaran daha fazla selluloz kapsar ve % 8-11 arasında bir değişme gösterir.

Türkiye orijinli diğer deniz yosunlarında selluloz miktarı, kuru maddede, Cystoseira amantecae var’da % 10.9 ve Sargassum vulgare de % 12.48 dir (ATAY, 1969 ve 1974).

6.2.3.2. Kırmızı Deniz Yosunlarının (Rhodophyceae) Karbonhidratları
Kırmızı yosunların karbonhidratları üzerinde çalışmaların büyük kısmı agar-agar ve karaginin üzerinedir. Diğer karbonhidratlarını inceleyen çalışmalar esmer denizyosunlarında olduğu gibi fazla değildir.

Galaktoz, kırmızı yosunlarda başlıca galaktan veya galaktan sülfürik olan agar-agar veya karaginin halindedir.

Agar-agar:
Bu önemli polisakkaridin üretimi ve kullanılması hakkında pek-çok araştırma yapılmıştır. Ağarın yapısı, son incelemelere göre l :3 Beta şeklinde birleşmiş D-glaktopranoz ünitelerinin dokuzlu zincirinde bağlı L. galaktopranoz sülfat dan ibarettir.

Karaginin:
Karaginin ilk defa Chondrus crispus ve Gigartina stella kırmızı deniz yosunlarından elde edilmiştir.

Karaginin ağara benzerse de, kimyasal olarak hakiki ağar değildir. Ağar ile arasındaki en önemli farklılık karagininde organik sülfat miktarının (% 25-35) çok daha yüksek olmasıdır. Karaginin D-galaktoz-3, b-anhidro-D galaktoz ve mono esterli sülfürik asit kompleksidir.

6.2.3.3. Yeşil Yosunların (Chlorophyceae) Karbonhidratları
Yeşil yosunların karbonhidratlarının ekonomik önem taşımaması ve yapı bakımından kara bitkilerine daha çok benzemesi nedeniyle üzerinde çalışmalar yoktur.

Yeşil deniz yosunlarında karbonhidratlar amilopektin ve amiloz halinde depo edilir. Karbonhidratlarının yapı taşlarını L-arabinoz, d-ksiloz, L-glikoz, d-galaktoz ve d-glukoronik asit teşkil eder.

Türkiye’de yapılan bir çalışmada Ege denizi orijinli Ulva lactuca deniz yosununda ham sellulozun kuru maddede % 9.2 olduğu ve % 55.8 nisbetinde hazmolduğu tespit edilmiştir (ATAY, 1969).

6.2.4. Yağlar
1952 de, Japon orijinli yedi deniz yosunundan yağ asitleri izole edilmiş ve son senelerdeki sistematik çalışmalarla yağ maddelerinin oleik asidlerden ibaret olduğu tespit edilmiştir.

Yağ asitleri yapısı bakımından yeşil deniz yosunları C22 asitlerince C16 asitlerine nazaran daha fakirdirler. Kırmızı yosunları C21 asitlerince daha zengin, fakat Cı6 asitlerince fakirdirler. Esmer deniz yosunlarında durum kırmızı ve yeşil deniz yosunlarının ortalaması durumundadır.

Deniz yosunlarında yağların sabunlaşmayan kısımları steroller karotinoidler ile diğer hidrokarbonlar teşkil eder.

Yeşil deniz yosunlarında steroller, sitosterol (C29H500), ergos-terol (C28H440) ve fucosterol (C29H480) den ibarettir. Kırmızı yosunsunlarda sterollar genellikle kolestrol kapsarlar.

İngiltere orijinli yosunlarda yapılan çalışmalarda ham yağ içinde incelenen maddelerin deniz yosununun yetiştiği yerin derinliğine bağlı olarak değiştiği ve derinlik nisbeti arttıkça ham yağ miktarının azaldığı bulunmuştur. Ham yağ düzeyi deniz yosunlarında çok düşük olup kuru maddede %0.2-1.7 arasında bulunur.

6.2.5. Vitaminler
6.2.5.1. Vitamin A.
Deniz yosunlarının vitamin A değerleri üzerinde ilk çalışmalar japonyada yapılmıştır. Farelerle yapılan denemelerde, deniz yosunları, Vitamin A, D ve E bakımından yetersiz rasyonlarda artan etkiye sahip oldukları görülmüştür. Deniz yosunlarında vitamin A’nın biyolojik değerini tespit etmek maksadıyla Ascophyllum nodosum ve Fucus serratus deniz yosunlarıyla farelerde yapılan denemelerde vitamin A’nın biyolojik değerinin yosunlardaki karotin miktarın % 80 ile % 100’üne tekabül ettiği tespit edilmiş ve bu bakımdan deniz yosunlarında vitamin A değerinin sadece karotin miktarına bağlı olduğu ve karotin miktarından vitamin A değerinin tahmin edilmesinin doğru olduğu anlaşılmıştır (HAUG ve LARSEN 1957).

6.2.5.2. B Grubu Vitaminleri
Deniz yosunlarının B grubu vitaminleri üzerindeki araştırmalar karotine kıyasla daha azdır.

Esmer denizyosunlarından Cystoseira, Fucus ve Ascophyllum denizyosunlarında niasin ve biotin vitaminleri üzerinde düzenli çalışmalar yapılmış.

B grubu vitaminlerinden tiamin ve riboflovin miktarları bazı yosunlarda tespit edilmiştir. Esmer deniz yosunlarından Laminaria sacc-harina 1.3 ile 7.25 mg/kg, Laminaria digitata 2.5 ile 9.3 mg/kg tiamin ve yenebilen yosunlardan Laminaria japonica 9.4 mg/kg, Porphyra tenera 37 mg/kg riboflavin kapsarlar.

6.2.5.3. Vitamin C
Vitamimn C yeşil yosunlarda daha düşük olup 100 g kuru maddede 4-65 mg fakat esmer deniz yosunlarında 50 ile 880 mg arasında değişme gösterir. Norveç orjinli esmer deniz yosunlarında vitamin C miktarları kış aylarında en az ve ilkbaharda en yüksek olmak üzere, Ascophyllum nodosumda 100 g kuru maddede 65 ile 165 mg F. serratus’ta 60 ile 260 ve Fucus vesiculosus’da 50 ile 220 mg arasında değişme gösterir. Denizyosunları % 10 rutubet ve 15°C sıcaklıkla depolandığında vitamin C nin yarısı 9 ayda, % 20 rutubetle depolandığında ise 7 ayda hepsi kaybolur.

6.2.5.4. Vitamin E
Denizyosunlarında vitamin E miktarları JENSEN (1966) tarafından tespit edilmiştir. Denizyosunlannda tokeferollar ve gösterdiği değişmeler Fucaceae’lerde JENSEN (1966) tarafından incelenmiştir.

Genellikle Fucaceae’lerde kış numunelerinde tokoferol düzeyi yaz numunelerinden daha yüksektirler. Ascophyllum numunelerinde değişmeler daha küçüktür.

Vitamin E Ocak ayında en az ve Eylül ayında en fazla olmak üzere, 100 gr kurumaddede F. vesiculosus de 13.8 ile 27.2 mg, Ascophyllum nodosum da 15.6 ile 29.8 mg ve Pelvetia canaliculata’da 22.9 ile 34.7 mg arasında bulunur (JENSEN 1966).

Denizyosunu unlarının depolanmasında sıcaklık ve rutubetin az olması istenir. Sıcaklık ve rutubet denizyosunlarının depolanmasında kaliteyi etkiler. Bu konu deniz yosunları unu bölümün de daha detaylı olarak incelenecektir.

6.2.6. Mineral Maddeler
Denizyosunlarında ham kül miktarı diğer besin maddelerine nisbetle daha fazladır. Kurumaddede % 15 ile % 40 arasında değişir. Denizyosunlarının mineral yapısı üzerinde çalışmalar diğer maddelerine kıyasla daha azdır

Bir Cevap Yazın