Susam üretiminde son 10 yılda yüzde 50 oranında gerileme ile birlikte Türkiye susam ithalatında üçüncü ülke konumuna yükseldi.
ANTALYA – Türkiye’de birçok tarımsal üründe olduğu gibi susam üretiminde de gerileme yaşanıyor. Ekim alanlarının azalması sonucu susam üretimi son 10 yıllık süreçte yüzde 50 geriledi.Antalya’da üretimi Osmanlı dönemine kadar uzanan ve padişah sofralarının vazgeçilmezi olan Manavgat menşeli altın susamda da durum farklı değil. Bu kapsamda Manavgat Ticaret ve Sanayi Odası (MATSO) altın susama alınacak coğrafi işaretle ürünün değerini artırmaya çalışırken, Antalya Ticaret Borsası (ATB) da üretim teşviki için arayış içerisine girdi.
ATB Yönetim Kurulu Başkanı Ali Çandır, susam üretimine destek olmayınca çiftçinin üretim alışkanlığını bıraktığını vurgulayarak, “Susam üretimin düşmesinin nedeni, ekim alanında görülen sürekli ve ciddi azalışlardır. Türkiye susam ihtiyacını üçüncü dünya ülkelerinden karşılıyor. Ayrıca ithal edilen susam tohumlarının kalitesi Türkiye tohumlarıyla karşılaştırılamayacak kadar kötü” dedi. Antalya’nın susam üretimi için elverişli olmasına karşın bu potansiyelini yeterince kullanmadığı ifade eden Çandır, “Susam, yetişme süresi 90-120 gün olan bir bitki. Suya ve besin maddelerine ihtiyacı düşük, toprak seçiciliği az, sıcaklığa toleransı yüksek. Üstelik pazarlama sorunu yok. İkinci ürün tarımında da önemli bir potansiyel. Buna karşın, Türkiye’de susam tarımı giderek zarar görüyor ve ekim alanlarını mısır gibi mekanize bitkilere bırakılıyor” dedi.
Türkiye’nin ciddi anlamda susam açığı ile karşı karşıya olduğunu vurgulayan Çandır, “Dünyada 2011 yılı susam üretimine baktığımızda Myanmar, Hindistan ve Çin lider ülke konumunda. Yüksek oranda susam tüketen Çin, ithalat sıralamasında da ilk sırada bulunuyor. Çin’i Japonya ve Türkiye takip ediyor. Türkiye toplam olarak 101 bin 160 ton susam ithalatı gerçekleştirdi. Kısacası Türkiye’de yüksek oranda susam açığı bulunuyor ve bu açık karşılanamıyor. Üretim teşvik edilseydi gelinen nokta bu olmazdı. İthalata başladığımız dönemden itibaren, yani son 26 yıldır ortalama olarak ithalatçı ilk 20 ülke arasında altıncı sırada bulunuyoruz. Son 10 yıla baktığımızda ise 3.6’ncı sırada bulunurken, son 5 yıllık dönemde üçüncü sırada yer almaktayız” dedi.
MATSO Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Boztaş ise 1970-1990 aralığında Manavgat’ta susam üretimin oldukça iyi olduğunu vurgulayarak, ilçede turizmin gelişimine paralel olarak susam ekili alanların azalma yaşandığını, tarla bitkileri üretiminde ciddi düşüş gözlendiğini kaydetti. Boztaş, arazi fiyatlarının artması ve tarım alanlarında yapılaşma beklentisinin üretimin düşmesindeki temel nedenler olduğunu söyledi.
Susam üretimi sübvanse edilmeli
“Verimli susam türlerinin geliştirilememesi, birim alandan elde edilen ürün miktarının düşük olması ve girdi maliyetlerinin yükselmesi susam üretimini olumsuz etkilemiştir” diyen Boztaş, “Manavgat genelindeki susam üretimi yaklaşık 2 bin ton civarında. MATSO olarak çalışmalarını halen yürüttüğümüz ‘susamın coğrafi işaretlemesi’ sürecini tamamladığımızda, Manavgat susamının tanınırlığını sağlamada büyük mesafe kaydedeceğiz. Şu an için Türkiye’deki susam talebi büyük oranda ithalatla karşılanıyor. Buna karşın Konya’dan ve Antalya’dan pek çok üretici özellikle Manavgat susamını tercih ediyor. Coğrafi işaretleme ile başlattığımız markalaşma sürecini başardığımızda, ürünümüzün değerinin artacağına inanıyoruz” şeklinde konuştu.
Boztaş, öncelikli olarak susam üretiminin devlet desteğiyle sübvanse edilmesi ve sertifikalı tohum kullanımının desteklenmesinen ürün için büyük önem arz ettiğini söyledi.
Boztaş: Altın susam için coğrafi işaretleme çalışması başlattık
MATSO Başkanı Ahmet Boztaş, ‘altın susam’ için coğrafi işaret çalışması başlattıklarını belirterek, şu bilgileri verdi: “İlçemizde yaklaşık 430 bin dekar tarım arazisi bulunuyor.Tarımın, ilçe ekonomisinin içinde daha fazla yer alması gerekiyor. Tarımsal üretim değerlerimizin standartlarını güçlendirmek, tarımsal değerlerimize tescil yoluyla sahip çıkmak, ilçemizin tanıtımına katkıda bulunmak adına Manavgat susamını markalaştıracağız.”
Çandar: Türkiye’de susam üretiminde düzenli bir düşme eğilimi var
ATB Yönetim Kurulu Başkanı Ali Çandır da susam üretiminin 1991-2012 yılları içerisinde düzenli olarak düşme eğilimi gösterdiğini belirterek, en fazla üretimin olduğu 1991’de 43 bin ton olan üretimin, 2012’de taban seviyesine inerek 16 bin 221 ton olduğunu söyledi. Çandır, “1991-2012 yılları arasındaki farka baktığımızda 26 bin 779 ton gibi yüksek seviyede gerileme ortaya çıkıyor. Antalya’da da benzer durum var. 1991’de 5 bin 608 ton seviyelerinde olan susam üretimi, 2012’de 3 bin 654 tona indi” dedi.
haberekonomi