2019 yılına dair pek çok firma ve kurum içerikler paylaşmaya devam ediyor. Bu içeriklerin en dikkat çekicilerinden biri de NOAA ve NASA’nın 2019 yılı için hazırladıkları küresel sıcaklık analizi raporu oldu. Rapora bakılırsa durum pek de parlak değil.
Birleşik Krallık Meteoroloji Ofisi hariç her kurum, 2019’un en sıcak 2. yıl olduğunu söylerken Birleşik Krallık’a göre ise 2019, 3. sırada yer aldı. Yapılan çalışmalarda zemin seviyesindeki sıcaklıklar değil uydulardan gelen veriler kullanıldı. Uydu verileri 1979’dan beri kayıt altına alınıyor.
El Nino soğuk getirse de sıcaklık düşmedi:
Bu yıl ise La Nina güçlenirken El Nino zayıfladı ancak iki rüzgârdan biri diğerine üstünlük kuramadı. Bu da 2019’da salınımdan dolayı sıcaklık artışının olmadığı, olduysa da çok az olduğu anlamına geliyor.
2019 yılı için tahmin yürüten araştırmacılar, tam olarak böyle bir durum ortaya çıkmasını bekliyordu. Hâliyle durum sevindirici olsa da sürpriz bir sevinç yaşattığını söylemek oldukça zor. Küresel sıcaklıklar ise artmaya devam etti.
Küresel ısınmayı reddedenler argümanlarını kaybediyor:
İnsan eliyle gerçekleşen küresel ısınmayı reddedenlerin argümanlarından bir tanesi, gezegenin kendi sıcaklık döngüsünün olduğu ve Dünya’nın bazen ısındığı bazense soğuduğu yönünde. Doğal sıcaklık artışlarının nedenlerinden olan El Nino’nun La Nina’ya dönmeye başlamasına rağmen sıcaklıklardaki artış bu varsayımı zayıflatıyor.
Bir diğer nokta ise sıcaklıklardaki dengesizlikler oldu. 2019 yılı, ABD için en sıcak 34. yıl olarak kayıtlara geçti ancak ülke içerisinde sıcaklıklar pek de tutarlı değildi. Alaska, geçtiğimiz yıl en sıcak yılını yaşadı. Güneydoğu ve Orta Atlantik oldukça sıcak bir yıl geçirirken kuzey bölgeleri oldukça soğuk bir yılı geride bıraktı. Hava olayları nedeniyle 45 milyar dolarlık zarar gören ABD bu alanda en kötü 4. yılı yaşadı.
2020 yılı sonunda elde edilecek verilerin muhtemelen bu yılki verilerle yakın olması bekleniyor olsa da durum tahmin edilenden kötü sonuçlanabilir. Yılın ilk 15 gününde Avustralya yangınları durdurulamadı, volkanlar faaliyete geçti ve pek çok ülke hâlâ anlaşmalarda üstlerine düşen sorumlulukları yerine getirmeye yanaşmıyor.