Tarım Kredi Kooperatifleri Merkez Birliği Genel Müdürü İrfan Güvendi, “Pazarlama ağımızı kullanmak isteyenlerin tekliflerine açığız” dedi. Güvendi, 2015’te tüm kredi taleplerini karşılamaya hazır olduklarını söyledi.
Türkiye Tarım Kredi Kooperatifleri Genel Müdürlüğü’ne atanan İrfan Güvendi, 1 milyonu aşan ortak sayısı ve bin 600’ün üzerindeki kooperatifle çok güçlü bir pazarlama ağına sahip olduklarını, bu imkanı değerlendirmek isteyenlerin tekliflerine açık olduklarını söyledi. 2015 yılında 5.7 milyar liralık kredi kullandırma hedefleri bulunduğunu belirten Güvendi, buna karşılık ortaklarından gelen tüm kredi taleplerini karşılamaya hazır olduklarını söyledi. Ankara Sohbetleri’ne konuk olan Güvendi, Ankara Temsilcimiz Ferit B. Parlak ve Ankara Haber Müdürümüz Hüseyin Gökçe’nin sorularını cevaplandırdı.
Tekrar göreve başladığınız Tarım Kredi Kooperatifleri çiftçi adına nasıl bir işlev üstlenecek?
Bu kurumun temel bir amacı var. Ortaklarının ekonomik menfaatlerini korumak. Bu da üyelerimizin, ortaklarımızın bulundukları yerlerde sürdürülebilir bir ekonomik yapıya kavuşmalarını sağlamak, nerede yaşıyorsa ülkenin sosyal refahından almaları gereken payı almalarını sağlamak. Biz ortaklarımızın refah düzeyine çıkmasını sağlayacak çalışma yapmak üzere varız. İdeallere ulaşmak için bizimle birlikte olanlarla koşmaya devam edeceğiz, başka idealleri olanları sistemin dışına çıkaracağız.
Tarım Kredi’nin yapısını hantal buluyor musunuz?
Kooperatif işletmeciliği yapısı itibarıyla ağır bürokratik ve mevzuat sıkıntılarına sahiptir. Burası ortak adına vekaleten iş görme müessesesi. Tarım Kredi’nin kanununun, köklü geçmişinin olması, iş yapma kültürü nedeniyle karar mekanizmalarını hızlandırabiliyoruz. Genel yapı iş üretme odaklı olduğu zaman süreç çok hızlı işliyor. Modern şirketlerde olduğu kadar hızlı, klasik bürokrasi kadar hantal değil, ortadayız. Hedefe ulaşmak için özel şirkete daha yakın metodla yönetmek, ortaklarımız açısından kamu görevi yaptığımızı unutmadan hareket edeceğiz.
Bunları yaparken kârlılığı esas alıyor musunuz?
Tarım Kredi’nin genel anlamda amacı kar etmek değil ama adına kar denmese de yaptığı işten bir artı değer oluşturması gerekir. Bunu da ortaklarıyla ya da ortaklarının bundan sonraki süreçteki, ekonomik menfaatlerine katkı sağlayacak şekilde kullanmak zorunda. Şirketlerimiz açısından çiftçimizin talep ettiği alanda büyümemiz gerekir.
Devam eden yatırımlara bakış açınız ne olacak?
Şirketlerimiz için birinci önceliğimiz kapasite kullanımlarını artırmak, rehabilitasyon yatırımlarını yapmak. Başlamış olanları bitireceğiz. Yeni yatırımlarla ilgili daha seçici olmamız gerekecek. Çiftçilerle ilgili hedefe götürmeyecek yatırımlardan uzak duracağız. Gübre temel ürünümüz, ciddi pazar payımız var. Gübrede hammadde olarak ya doğal gaz ya da fosfata bağımlıyız. Gübrede belki çiftçilerimizin en büyük şikayeti, fiyat dengelemeye çalışıyoruz ama bir miktar pahalı olduğumuzu düşünüyorlar. Buna ciddi olarak bakacağız. Tedarik zincirimizi, zaman, para, insan kaynağı yönetimimizi gübrede tamamen gözden geçireceğiz. Piyasayı gerçekten regüle eden, rekabet oluşmasını sağlayan ve çiftçinin de gübreyi başka yerden alsa bile “İyi ki Tarım Kredi var, yoksa bu ürünü daha pahalıya alırdım” diyebilmesi bile büyük faydadır. Çok ucuza satamasak bile fiyatı baskılayabilmeyi bir çiftçi açısından bir kazanç olarak görürüz. Diğer ürünlerde de fiyat anlamında çiftçinin zamanında uygun koşullarda, kaliteli ulaşımını sağlamayı temel hedef olarak belirledik.
Tohumculukta da ciddi bir hacme ulaştınız…
Tareks, tohumculukta çok güzel işler yapıyor. Sertifikalı tohumluk kullanımının halen istenen seviyede olmadığını biliyoruz. Türkiye’nin her noktasında olan bir örgüt olarak, bin 626 kooperatifte 187 hizmet bürosuyla Türkiye’yi bir ağ gibi ören yapı olarak, sahada daha etkin olacağız. Sadece buğday, arpa, mısır da değil, sebze, patates tohumunda da gayretlerimiz devam edecek. Var olduğumuz her noktada, üye sayılarımızın artırılması için de çalışacağız.
PTT’nin bazı bankacılık işlemlerinde yaptığı gibi Tarım Kredi’nin milyonun üzerinde ortağa hizmet götürme kabiliyetini farklı sektörlerde kullanmayı düşünüyor musunuz?
PTT daha çok şehir merkezlerinde, biz kırsal ağırlıktayız. Bugün en büyük gücümüzün yaygın ağımız olduğunu düşünüyorum. Bu gücü bir pazarlama ağı olarak, insanların ayağına hizmet götürmemiz gerektiği kanaatindeyim. Bu kadar yaygın ağı olan, çok az kamu hizmetinin ulaştığı yerde bile olan kooperatifin pazarlama ağı olarak, üyelerine ve bölgede yaşayan insanlara tarım dışı alanlarda da hizmet verebileceğini düşünüyorum.
Somut bir adım atacak mısınız?
Pazar araştırmaları yapacağız. Bulunduğumuz yerde kooperatiflerimizi, pazarlama gücünü kullanacağız. Vatandaşa yakın olma, ihtiyaçlarını bilmeyle ilgili her türlü fikre açığız. Pazar alanımızı değerlendirmek isteyen, işbirliği yapabiliriz diyen, bizim aklımıza gelmeyen ama fikir üreten insanlar varsa oturup konuşuruz. Sigortacılık konusunda çiftçiyi bilinçlendirme konusunda daha aktif olmamız gerektiğini düşünüyorum. Sigortacılığı teşvik edecek yöntem izleyeceğiz. Yem sattığımız çiftçinin hayvanlarının sigortalanması da sağlanmalı. Beslenme programı da yapılmalı, ekonomik değer üretmiyorsa bunu elinden çıkarması gerektiğini de söylemeliyiz.
2014 yılında kredi kullanımı ne oldu? 2015 için öngörünüz nedir?
2014 yılı 18 Aralık itibariyle 5 milyar 670 milyon lira kredi kullandırdık, 2013’e göre yüzde 16 civarında büyüdük. 2015 yılı için 5 milyar 750 milyon lira hedeflememize rağmen, ortaklarımız ne kadar talep ederse o kadar kredi kullandıracağız. Tarımsal kredi de Ziraat Bankası’ndan sonra ikinci büyük kredi kuruluşuyuz. Kredi geri dönüşünde yüzde 98’e kadar ulaştık. 2014’te ortaklarımıza 1 milyon 700 bin ton gübre, 230 milyon litre motorin, 745 bin ton yem ve 134 bin ton da sertifikalı tohum dağıtımı gerçekleştirdik.
‘Gübre ve yemde büyümeye devam edeceğiz’
“Var olduğumuz alanlarda daha güçlü olmalıyız, gübrede çok güçlü olmalıyız. Pazarlama, tedarikte belirleyiciyiz ama çiftçiye daha yarar sağlayacak konumda olmalıyız. Yem sektöründe çok ciddi oyuncuyuz, bu yıl zannediyorum Türkiye’nin en büyük ikinci yem üreticisi ve satıcısı olacağız. Sadece yem satmak değil, hayvancılıkla uğraşanların hayvanlarındaki verim artışını pekiştirecek, onlara danışmanlık yapacak ve bu işi yapmaktan dolayı, bir ekonomik gelir elde edebilir hale getirmek konusunda çalışıyoruz. Hedefimiz, bizden ürün alan herkesin ekonomi karnesini de takip etmek. Çiftçi nereden, nereye geldi? Hayvan sayısı ne kadar arttı, sermaye birikimi sağlayabildik mi? Gerekirse krediler açarak ekonomik işletme büyüklüğüne çıkmalarını sağlamak. Bu işi meslek olarak yapmalarını, para kazanmalarını, bulundukları yerde mutlu olmalarını hedefliyoruz. Bu konuda en büyük desteği Tarım Bakanlığı ile Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığımızın vereceğini düşünüyoruz. Yem yatırımlarımıza ve gübrede büyümeye devam edeceğiz, plastik sera örtüsü çalışmalarımız da sürecek.”
Kaynak: http://dunya.com